YENİ BİR SİSTEM VE 'YENİLMİŞLERİN' DÜZENİ

Memiş OKUYUCU

23-08-2022 01:41

YENİ BİR SİSTEM VE ?YENİLMİŞLERİN? DÜZENİ

1840-1940 tam yüzyıllık bir dönem. Bu topraklarda geçen en muhataralı, en sancılı,  en uzun yüzyıldır. Bu yüzyıl ?batılılaşma?, ?garplılaşma?, ?yenileşme? yer yer ?modernleşme? vs yöntemlerle  ayakta kalma mücadelesi verilen bir dönemi kapsar. 

Bu dönem,  bütün  medeniyet tarihimizin en kritik dönemini/ dönemecini  teşkil eder. Aydınımızda bu yüzyıllık dönemde, hakim olan ruhun tam adını koymadan dünü de, bugünü de anlayamayız. O dönem aydınlarına hakim olan ruhun psikolojik arka planına vakıf olmadan, diğer meselelerimize  isabetli bir teşhis koyamayız.

Peki neydi o ruh? 

O ruh; sarsılma, savrulma neticesi oluşan bir gayri tabi hal idi. Arızi bir durum, adeta patolojik bir halet-i ruhiye  idi. Yaşananlardan; siyaset, bilim, maarif vs başta olmak üzere günlük hayata yansıyanlar, bir sarsılma ve savrulma neticesi oluşan ?aşağılık? duygusunun eseri idi. Çıkış ve çözümü kendinde çaresizliğe dönüştüren bir savrulma idi bu durum!. Bizi bütün bir alemde var eden ? İslam medeniyeti?, bu dönem aydınının zihniyet dünyasında bulunmamakta idi. Lügatlerinden böyle bir geçmiş ve kimlik aidiyeti çıkarılmıştı!. 

Dönem aydınları tüm uygulamalarında çözüm, çare ve hatta çaba  üretmekte kifayetsizdiler. Kendilerinde hazır, taklit reçeteye sarılan bir psikolojinin izlerini görmek mümkün idi. Tabiatı gereği bir düşünce üretmesi de mümkün değildi bu zihin halinin.  Kaybettiği kimliğini, dehlizlerde, taklit bataklığında arayan, kendilerini ?kültleştiren? bir düşünce hakim olmuştu bu kesimde. 

Cemiyete karşı  ?irfanı tabiyet değiştiren? birer lejyoner olmuşlardı. 

Bu zümre, maarif ve kültür alanında kendi medeniyet iddialarından vazgeçmişti. Dönemin kültür ve maarif hayatına yön verenler, ?batılı? ve ?batıcı? olmakla insanlık aleminde tek başına var olabileceğini düşünen bir aydın kitle idi. 

Düşüncelerine hakim olan batılı bakış ve yaşama biçimi, bu kesimlerce ideoloji haline dönüştürüldü. Sonrasında da bu yaşama biçimi etrafında bir sistem oluşturuldu. Oluşturulan bu sistem ?kutsallaştırarak? etrafında ateşli savunucular peyda edildi.  

İşte böyle bir bakışın hakim olduğu dönemin zirvesinde, bugünkü maarif sistemi temellendirildi. Projenin ilk ürünü/adımı  isim değişikliği idi. Proje hedefleri doğrultusunda  maarife,  ?eğitim? ismi  verildi. Üretilen dönüştürme projelerinin sonraki adımlarından biri de Köy Enstitüleri oldu. 

Dönem ürünlerinin sosyolojisi, 21. asır başlarına kadar varlıklarını sürdürdü.  Bu kesimler, ?yenik aydın?, ?ezik aydın?, ?sömürge aydını?, ?batıcı aydın? vs muhtelif sıfat ve isimlendirmelere ancak karşılık olabildiler. Savundukları ideolojiler çağının uzantısı ve taklidi görüşün şu anki durumuna,  ?paradigması iflası etmiş? yahut ?mağlup ideolojilerinin sonu? da diyebiliriz. Bir türden tükenmişlik yaşayan müflis ideoloji.

İdeolojiler çağının bitişi olarak da adlandırabiliriz. 

 1989 yılında glastnost(açıklık) ve peresteroyka(yeniden yapılanma) politikalarıyla  kominizmin çöküşü,  ideolojiler çağının bitişinin tescillendiği tarih olmuştur. Bütün eserleri ile birlikte  batıcılık ideolojisi de,  o günden itibaren tarihin tozlu sayfalarında yerini almıştır. 

Bu aydın zümrenin savunduğu çizgi, Türkiye?de 2002?den sonra gelişen süreçle birlikte çok önemli bir toplumsal kırılmaya uğramıştır. Şerif Mardin bu kırılma ve o malum çizgiyi ifade babında, ?cami, okulu yendi? diyerek çok ilginç bir tespitte bulunmuştur. 

Dönüştürme projesinin müellifleri, yenilgilerini bir başka cenahtan giriştikleri hareketle örtmek istediler. Umutsuz  bir çırpınışla son bir denemeye daha giriştiler: 15 Temmuz 2016 fetö darbe girişimi. İşte bu son  deneme, o kesimin elim ve malum sonunu getirmiştir.

İçinde toplum mühendisliği/dönüştürücülük barındıran bugünkü maarif sistemi işte o dönem zihniyetinin arka planında kuruldu. Bütün mevzuatı, öğretim programları, öğretmen yetiştirme sistemleri bir proje olarak o dönemden itibaren inşa edildi. 

1924 yılında Türkiye?ye davet edilen John Dewey?i ve maarif sistemimizin kuruluş yıllarında kendisinden alınan raporu bu çerçevede görmek gerekiyor. 

Türkiye?de Milli Eğitim Bakanlığı ile   ABD arasında;  görünürdeki görevi  eğitim alanında işbirliği olan, ancak asıl görevi müfredat ve eğitim sistemimizi kontrol etmek olan Fulbragt(Fulbrayt) Komisyonu 1947 yılında  kuruldu. 

Fulbragt(Fulbrayt) Komisyonunun başkanlığını 1984 yılına kadar da bir Amerikalı yürüttü. Bu komisyonun başkanlığına bir Türkün atanabilmesi, Milli Eğitim Bakanlığına Vehbi Dinçerler?in gelmesi ile ancak 1984?te  mümkün olabilmiştir. 

Milli Eğitimin temelini teşkil eden ve yetiştirilecek insan modelimizin şekillendirildiği 1968 ilkokul programı, Amerikan Ford Vakfının gözetim ve kontrolünde yine bu dönemde hazırlandı.

İçinde kimliğimizin renklerini  barındırmayan, dilimizi öğretemeyen, bilimi 1920?lerin pozitivist anlayışıyla sunan,  neslimizi inkarcılığın pençesine sürükleyen mevcut maarif sistemimiz elan varlığını devam ettirmekte.  Bu maarif sistemi iflas edip tükenmiş batıcılık ideolojisinin saliklerince inşa edilmiştir. Bu sistem bir Türk kimliği tarifi barındırmamakta. Bu sistemin aile  değerleri ve aile kavramı bizim yapımızla imtizaç etmemektedir. Eğitim/terbiye usülleri de çok demode ve  ezbercidir.

Mevcut sistem milli kimliği inşa edici mahiyette değil. Bu hali ile, bizim geleneksel olarak toplumumuza yön verip, manevi ruh inşa eden milli merkezi de kuramamakta. 

Sonuç olarak?

Yeni ve milli bir maarif inşa edilmelidir. Medeniyet perspektifimize sahip, hak ve hakikat duygusu taşıyan, akletme kapasitesi olan, zamanın ruhunu yazacak, tek geçerli referansın ehliyet ve liyakat olduğuna inanan, ölçülerimizi idrak ve şuur haline getirmiş,  kimlik vurgusu güçlendirilmiş, insanlığa iyilik götürme idealleri ile mücehhez bir maarif sistemi kurmalıyız. 

Biz bir aile medeniyetiyiz. Aile değerlerimiz üzerinden toplum inşa edecek bir nesil hedefimizi; maarifimizin müfredatına, tüm sistematiğine yerleştirmeliyiz. Asırlardır ihmale uğramış bilim idealimizi hayata geçirecek, bir aşk ve  şuur ile medeniyetimizi yarınlara taşıyacak  perspektif ve metodoljiler kuracak nesil hedefi olan bir maarif sistemi inşa etmeliyiz.   

Özü, dünyayı imar edecek, insanı inşa edecek, yeryüzünde iyilik ve adalet  tesis edecek insan ideali olan bir maarif sistemi kurmalıyız. 


DİĞER YAZILARI Yeni ‘’Müfredat’’ Taslağı Nasıl Bir Model Sunuyor? 01-01-1970 03:00 23 Nisan’da Heyecan, Melankoli ve Bir Çığlık!. 01-01-1970 03:00 ‘Dünya Bizim’ Neden Kapandı? 01-01-1970 03:00 ”Bir Bahar Akşamı Rastladım Size” Şiiri ve Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Bekri Mustafa’dan Celal Şengör’e 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okullarını Hatırlamak 01-01-1970 03:00 Siyasetin Yolları Taştan: İbrahim Halil ÇELİK 01-01-1970 03:00 Eğitim Fakülteleri Müfredatın Neresinde? 01-01-1970 03:00 Hacı Bayram’da Asırlık Kurukahveci: Gül Kahve 01-01-1970 03:00 Orhan Seyfi Orhon, Vedâ Şiiri ve Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Bu Bir İlandır 01-01-1970 03:00 ”Şaşırdım Kaldım İşte” Şiiri ve Hikayesi 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okulu Günlüğü: Pazarören Hatıraları Türkiye’nin Neresinde? 01-01-1970 03:00 Maarif Vekaleti Binası Nasıl Yandı? 01-01-1970 03:00 Aliya: Acımasız Bir Savaş ya da Adaletsiz Bir Barış 01-01-1970 03:00 İlk Meclis: Kurucu Meclisin Kuruluş Ruhu 01-01-1970 03:00 Yatılı Okul Günlüğü: Pazarören’de Sosyal Hayat 01-01-1970 03:00 Bu Dünyadan Bir Mevlüde Genç Geçti 01-01-1970 03:00 Milli Merkez ve Maarifimiz 01-01-1970 03:00 Eğitimin Özüne Yolculuk 01-01-1970 03:00 Sadelik Yaşatır 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okulu Günlüğü: PAZARÖREN MEZUNLAR BULUŞMASI 01-01-1970 03:00 Yatılı Okul Günlüğü: Sizin Hiç Babanız Öldü mü? 01-01-1970 03:00 Ulus Rüzgârlı: Ankara, Ulus’tan Başlar 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife ve Hakkında Yazılan Roman Üzerine 01-01-1970 03:00 Yatılı Okul Günlüğü: Pazarören Mimar Sinan Öğretmen Lisesi 01-01-1970 03:00 Evvel Zaman İçinde ve Şehirde: İnsan 01-01-1970 03:00 27 Mayıs Darbesini Kim Yaptı? 01-01-1970 03:00 Türkiye Yüzyılında Eğitim 01-01-1970 03:00 Eğitim Gündemin Neresinde? 01-01-1970 03:00 Şehirlilik, Şehircilik ve Deprem 01-01-1970 03:00 Halk Şiirinin Altın Halkası: Aşık Veysel (1894- 1973) 01-01-1970 03:00 Depremin Üstesinden Eğitimle Gelmek 01-01-1970 03:00 Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar ve Bir Alimin Ölümü 01-01-1970 03:00 Akif’in Türkiye’si Türkiye’nin Akif’i 01-01-1970 03:00 Bir Gençlik Hikâyesi Yazmak 01-01-1970 03:00 Maarifin Türkçesi 01-01-1970 03:00 Topçu: ‘’Mektep, millet kültürünün bayrağıdır.’’ 01-01-1970 03:00 Ankara Sahafları ve Ankara’da Kitap Dünyası 01-01-1970 03:00 Ahilik Yolunda OSTİM ve Ahilik Şûrası 01-01-1970 03:00 Bozkırda Toprağa Düşen Çekirdek: Prof. Dr. Kemal BIYIKOĞLU 01-01-1970 03:00 Topçu’nun İnsan Modeli ve Maarifin Millîliği 01-01-1970 03:00 Süleyman Çelebi’sini bekleyen çağ. 01-01-1970 03:00 Nurettin Topçu’nun Maarif Davası 01-01-1970 03:00 Mora’da Batan Güneş 01-01-1970 03:00 Medeniyet Sancağımız Türkçe 01-01-1970 03:00 Erdemli Bir Yayın Hareketi: Ebubekir Erdem 01-01-1970 03:00 Okullar Nereye Açılıyor? 01-01-1970 03:00 Maarif Raporu 01-01-1970 03:00 MEMİŞ OKUYUCU: İLK VE ORTAÖĞRETİMDE KELİME HAZNESİ 01-01-1970 03:00 Tarihe Geçen O Fotoğrafın Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Öğretmenim ben… 01-01-1970 03:00 Türkçenin Sırları 01-01-1970 03:00 Mİllî Eğitim Şûrası Üzerine 01-01-1970 03:00 Bir Örnek Muallim: Mahmud Celaleddin ÖKTEN (1882-1961) 01-01-1970 03:00 Bir Üniversite Tercihinden Ötesi 01-01-1970 03:00 LGS Tercihleri ve Kendi Hikâyesini Yazmak 01-01-1970 03:00 Hârezmî Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Ankara’da Bir Eğitim ‘ADA’sı 01-01-1970 03:00 Bir Hayalimiz Olsun 01-01-1970 03:00 FEN LİSELERİMİZ EĞİTİMİ VE GELECEĞİN EĞİTİM 01-01-1970 03:00 BİR FİKİR ADAMI ALİ FUAD BAŞGİL 01-01-1970 03:00 Eğitimde ufka yolculuk 01-01-1970 03:00 TÜRKEĞiTiMTV YAYINA BAŞLADI 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE'DE ŞEHİRLİ DİNDARLIK 01-01-1970 03:00 Doğunun Yedinci Adamı: Mehmet Aydın 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE?DE BİR ÜNİVERSİTEYE REKTÖR OLMAK 01-01-1970 03:00 Tarihe İz : Muallim Mahir İz  01-01-1970 03:00 Bir Maarif Adamı Olarak Mustafa Öcal 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç: Direnişin ve Dirilişin Mimarı 01-01-1970 03:00 Boğazköprü?de Yanaşık Düzen ya da Bir Fasl-ı Cenaze 01-01-1970 03:00 Cankurtaran: Bir Semtin Hikayesi 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİN ELE ALINACAK YANI 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN SAHİLİ SELAMETİ:KALKINMIŞ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 EVVEL GİDEN AHBABA SELAM OLSUN 01-01-1970 03:00 ÜNİVERSİTELER TÜRKİYE'YE NE ZAMAN YETİŞİR? 01-01-1970 03:00 VAKAR ABİDEMİZ: AYASOFYA CAMİİ 01-01-1970 03:00 Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin Temel Eğitim Meselesi: MESLEKÎ EĞİTİM 01-01-1970 03:00 Meslekî Eğitim Üniversitesi 01-01-1970 03:00 MÜTEHASSIS OLMAYAN 'EĞİTİM UZMANI' OLUR MU? 01-01-1970 03:00 KIRAN GÜNLERİNDE MEŞK VE İÇE YOLCULUĞUMUZ 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: KÖY ENSTİTÜLERİ ? 2 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: KÖY ENSTİTÜLERİ 01-01-1970 03:00 Ederini Tüketen Düzen ve Biz 01-01-1970 03:00 AKİF'İN TÜRKİYESİ, TÜRKİYE'NİN AKİF'İ 01-01-1970 03:00 Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz 01-01-1970 03:00 Üreten Nesil Çağı Yönetir 01-01-1970 03:00 KALBİNİN DİLİ OLMAYAN ŞAİR: AKİF 01-01-1970 03:00 Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak 01-01-1970 03:00 Tuba Ağacı, Bambu Ağacı 01-01-1970 03:00 Tarihin İnkılap Etmesi 01-01-1970 03:00 Geleceğin Dünyası 01-01-1970 03:00 Gelişler ve Geri Gidişler 01-01-1970 03:00 Hak Temelli Bir Reforma Doğru 01-01-1970 03:00 Taktik Maktik Yok!.. 01-01-1970 03:00 Maarif Reformu Neden Şart? 01-01-1970 03:00 YAZMAK VE YAZARAK YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 İLİM İKTİDARI, MEMLEKETİN İMARIDIR 01-01-1970 03:00 Maarifin Ahlâkı Var Mı ? 01-01-1970 03:00 Maarife Operasyon Ne Zaman? 01-01-1970 03:00 O Şehre Varmaz İsek! 01-01-1970 03:00 DURDURAMAYACAKSINIZ 01-01-1970 03:00 UTANGAÇ SUNUMLU 'ZORAKİ VE İSTENDİK' İNSAN 01-01-1970 03:00 FETÖ'NÜN EĞİTİM BOYUTU 01-01-1970 03:00 UTANGAÇ SUNUMLU 'ZORAKİ VE İSTENDİK' İNSAN 01-01-1970 03:00 SEÇİMİN GALİBİ: EĞİTİM SİSTEMİDİR! 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİ TERBİYE ETMEK 01-01-1970 03:00 ECNEBİ MEMLEKETLERE ÖĞRENCİ GÖNDERME MESELEMİZ! 01-01-1970 03:00
G-NL5SXDG3FM