Maarifin amacı bir toplumun potansiyelini harekete geçirmektir. Bunun yolu da, evrensel bilgi ile yerli bilgi ve değerleri özümseyerek küresel hedef ve idealler oluşturmaktan geçmektedir.

Bizim maarif sistemimizin, potansiyelimizi ortaya çıkarmakta aksatan taraf, yerli bilgi ve değerlerin genel eğitim sistemimize yüklenemeyişinden kaynaklıdır. 

Bu durumu not ederek genel duruma göz atalım.

Milli Eğitim Bakanlığımız geçen dönem daha çok eğitimin biçim şartları üzerine yoğunlaştı. Bunları ana başlıklar halinde sıralayacak olursak; eğitimde dezavantajlı gruplar, eğitim eşitsizliği ya da adaletsizliğinin giderilmesi, mesleki eğitimi geliştirmek yoluyla sanayinin usta, çırak, kalfa gibi ara eleman ihtiyacının/açığının kapatılması, ana sınıflarının yaygınlaştırılması vs. Şüphesiz bu başlıklar eğitim de önemli bir sistem alanını ifade etmektedir ve elbette önemlidir. Ancak eğitimin özündeki deist, ateist ve sekülerist yapı yerinde durmaya devam etmekte.

Bu durumun en iyi ifadesi özü bırakıp kabukla meşgul olmak, asılları bırakıp fasıllara yönelmek yani fesi bırakıp püskülüyle uğraşmak anlamına gelir. Bu durum ağaçtan bakıp kimi zaman ormanı gör/e/memeye neden olabilir. Bazen de ateşi gözümüze çok yaklaştırırsak kamaşma yaşayıp asıl meseleyi gözden kaçırabiliriz. Milletçe eğitimin özüne odaklanmadan, ana meselelerine çözüm üretemeyiz.

Eğitimde ilk ve önemli hedefimiz, eğitimin özünü besleyen ana kaynağı selamete çıkarmaktan geçmekte. İsten, pustan, pastan etkileşimli bir çok yan nehirlerin aktığı, pek çok harici maddenin karıştığı eğitim ırmağımızın kaynağını temizlemeden diğer girişimlerin hepsi sadece teferruat kalır.

Diyeceksiniz ki o halde eğitim sisteminde yukarıdaki türden bir insan ‘’imalatı’’ devam ediyorsa cemiyeti ayakta tutan şey nedir? İşte en kritik soru bu?

Açıkça diyelim eğitim sistemimizin can suyu; suni teneffüs niyetine çaba gösteren sivil yapılar, bir takım okul dışı eğitim faaliyetleri ve cemiyetimizin çok güçlü kökleridir ve aile olmaktadır.  

Yeni Milli Eğitim Bakanının önündeki konular ise doğrudan eğitimin özüne odaklı başlıklar: müfredat, dilin sınırlarının ve kavrayış kapasitesinin genişletilmesi; eşyanın nesneleştirilmesi yoluyla insanın nesneleştirilmesi yerine insanın özneleştirilmesi yeni insanı yeryüzünün öznesi haline getirecek bakış ve görüşü eğitim sistemimize hakim kılmak.

İnsanı nesneleştiren, araçsallaştıran küresel kitle eğitimi ve uzantısı tüketim ve dijital düzeni sistemimizden ayıklayıp, insanı yükseltecek bir düzeni tüm sistemimizde hakim kılmak.  

Kısaca gözden geçirelim…

Var oluşumuzu yahut klasik sistem dilimizle ifade edecek olursak yaratılış gayemizin, dünyâya gelişimizin asıl mâhiyeti üzerinde durmayan öğretmen yetiştirme sistemi müfredat yerine fıtratı esas alan, maneviyat ve ahlaktan yalıtılmış seküler, öteki yaşamı umursamayan bakış yerine insanı temel alan, hesâp verme bilincini körelten değil, sormayı ve hüküm çıkarabilmeyi önceleyen bir müfredat ve öğretmen sistemi üzerine eğitimimizi kurmalıyız. Bu konuda cemiyeti ve insanı ön plana çıkaran bakışı hızlı bir şekilde devreye koyarak hazırlanacak yeni müfredatı uygulama konusunda öğretmenler eğitimden geçirilmelidir.

Yaratıcıyı pasif bir izleyici gibi sunan Aristo’dan mülhem deist bakış yerine alemin merkezinde yaratıcıyı gören, gösteren bir perspektifle bütün eğitim sistemi; müfredat, öğretmen ve öğretmen yetiştirme sistemi yeni baştan yapılandırılmalı.

Pozitivist perspektifle, parçalarına ayıran “nasıl”lara cevap veren değil, ilmi keyfiyet penceremizden anlamaya ve anlamlandırmaya dönük ‘’niçin”ler üzerine odaklanan bir ders kitabı muhtevası hazırlanarak hemen yeni öğretim yılında öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulmalı.

Evreni kendi kendine işleyen mekanik bir düzenek gibi gören evrimci bakış, Tıp Fakültelerinde insanı ve maymunu aynı köklere indirgeyen yorumlar bütün müfredat ve programlardan temizlenmeli. Onun yerine, bu alemin bir yaratıcısı olduğunu, evrenin bir yaratıcı tarafından mükemmel bir şekilde dizayn edildiği gerçeğini ilmi ve pedagojik usüllerle sunacak ders kitapları hazırlanarak öğrencilerin istifadesine sunulmalı. Evrendeki mükemmel ahengi ilmi metotlarla izah edebilen, bunu her yaşta öğrenci ve sınıfa açıklayabilen müfredat hazırlanıp derhal uygulamaya geçilmeli.

 Evrendeki mükemmel yaratılışın bir parçası olan tabiî afetleri, mükemmel mizan ve ilim penceresinden sunmalı. İlliyet bağıyla sebep sonuç ilişkisi şeklinde sunan ateist görüşler, müfredattan temizlenmeli.

Ötekine, kardeşine, insana yardım duygusu üzerinden çocuklarda ‘’merhamet eğitimi’’ ve ‘’sosyal sorumluluk şuuru’’ geliştirilmeli. Çocukta ilkokuldan itibaren; hayır, iyilik, ötekine yardım duygusu ‘’bugün kime yardım ettin’’ sorusu eşliğinde bilinç ve ideal haline getirilmeli. Uygulamada öğrenciyi  bencilliğe teşvik eden, vicdan eğitimini göz ardı eden uygulamalardan tüm sistemimiz ayıklanmalı. İnsanlığı küresel sömürü tasallutundan kurtaracak merhamet eğitimini sistemimize yerleştirilmeli. İnsanın yalınızca Allah’a ihtiyacının olduğunun bilinci kazandırılmalı. Böyle olunca da başka hiçbir şeye ihtiyacının kalmayacağı gerçeğini görerek insan, kendisini gereksiz ağırlıklardan kurtarabilir. Böylece kul olma şerefiyle yükselecek insanın her kademede modelleri oluşturulmalıdır.

Evrensel iyilik ve adalet anlayışımız bütün eğitim kademelerimizde ve müfredatımızda, küresel perspektifimiz ve mefkuremiz haline getirilmelidir.

Çocuklarımız, gereksiz bilgi obezliğinden kurtarılmalı. Müfredatımızda,  muhakemeyi artırıcı ve öğrencinin yargı gücünü geliştiren, hüküm çıkarabilme kabiliyetini temayüz ettiren öğretim metotları benimsenmeli.

Türkçe ilk önce ve acil koduyla ele alınmalı. Neslimizi boğan kelime kıtlığı ve muhakeme darlığından acilen kurtarmalıyız.  Türkçe bütün dünyada öğretilen ana dili öğretme metodolojisiyle  sistemimize yerleştirilmeli. Bu konuda Mehmet Kaplan Hocanın konuya dair  önerileri benimsenebilir. Batıdaki sayıda dilimize yerleşmiş kelimeler öğretim kademelerine bölünmeli. Sonra da öğretmen ve yayıncılara bu kelimeler verilerek uygun kitapları basıp öğretmenlere de bu çerçevede ders işlemeleri istenmelidir. 

Yukarıda bahsettiğimiz eğitimin özünü kapsayan değişiklikler behemehal hayata geçirilmek üzere çalışmalar başlatılmalıdır.  Aksi halde nesil elimizden kayıp gitmekte. Agah oluna…