Larende Karaman haber, Karaman'daki sıcak gelişmeler, yazarlar, şehir servisleri, Karaman son dakika haberleri, Larende.com güncel
HV
28 MAYIS Pazar 09:58

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

ERDOĞAN

ERDOĞAN

%0.00
0 OY
OY FARKI 0
Açılan Sandık Oranı
%0.00
KILIÇDAROĞLU

KILIÇDAROĞLU

%0.00
0 OY
Açılan Sandık Oranı
%0.00

DURDURAMAYACAKSINIZ

Memiş OKUYUCU
Memiş OKUYUCU
Giriş Tarihi : 23-08-2022 01:41

DURDURAMAYACAKSINIZ

Maarif tarihimizi incelerken, bu alanı düşünce tarihinden bağımsız düşünemeyiz. Bugünkü eğitim uygulamalarının düşünce tarihi ile ilgili  arka planına da kısaca bir göz atalım.

Batı, hristiyan din adamlarının bütün orta çağ boyunca toplum üzerinde kurduğu tasallutu kırdı ve kendi içinde sekülerleşerek bu düzenin alternatifini meydana getirdi. Bu yeni düzenin adını aydınlanma koyarak toplumda kendi içinde bir meşruiyet oluşturdu. Din ve din adamlarından boşalttığı alanı ?bilim? ve ?akıl? adına kurduğu vesayetle doldurdu.  Pozitivizm de bu seküler dönemde 19. asırda Avrupa?da doğdu. İlk başlarda dinin yerini almak üzere, bilim kılıfı ile ortaya konulmuş bir öğreti olarak ortaya konuldu. Devlet ve toplum hayatının nerede ise tamamını tanzim etmek üzere bir inanış olarak sunuldu. Burada bizi ilgilendiren toplumsal yönüne bakmak istiyoruz. 

Bu felsefenin kurucularından A. Comte, Pozitif Felsefe Derslerinde bu konudaki görüşlerini şöyle anlatır:??(Pozitivizm) doğası gereği boyun eğme güdüsünü geliştirerek kamu düzenini geliştirmeye yöneliktir??.   
Görüldüğü gibi pozitivizmin kurucularından biri,  bu felsefenin kuruluş amacını toplumda boyun eğme güdüsünü geliştirmek olarak açıklamıştır. Yani boyun eğdirilip kontrol altında tutularak ?yönetilecek? bir toplum hedefi var!. 
Yakın  dönem fikir adamlarımızdan Cemil Meriç ?bu sahte bilim? der  ve devam eder ??tek işe yaramış: Nesillerin uyanmasını önlemek!??(Bu Ülke: sf:87) diye açıklama getirmiş olduğu bir görüş ve felsefe ekolüdür Pozitivizm. Ve giderek bir ideoloji.  Sosyolojinin en kötü örneği olarak toplumda uygulama imkânı olmayan/bulamayan bir ideoloji.  

Pozitivizm, 1920?lerde Avrupa?da terk edildi. Ancak Türkiye?de özellikle eğitim sisteminde, felsefesiyle ve bütünüyle bir ideoloji olarak özellikle eğitim alanında uygulanmaya devam edildi. 

 Hem de giderayak bu ekolün Türkiye?deki fikri nakilcileri gözden kaçırılarak,  uygulanmaya devam edildi. Pozitivizm bilim kılıfı ile devlet ve maarif sistemimizin resmi ideolojisi haline getirildi. Allah ve peygamber adını anmadan, milletimize ait değer kimlik alanına yer vermeden ders kitapları ve müfredatlar oluşturularak bilim kılıfı ile pozitivist ideoloji milletimize yıllar yılı dayatıldı.

Ve iki binli yıllar. 
İki binli yılların başında Türkiye siyaseten kendisine giydirilen vesayet gömleğini yırttı. Ancak siyaseten iktidar döneminde girilemeyen alanlardan birisi de maarifimiz sahası idi. 
Maarif tarihimizin; batıdan sistem, metodoloji, öğretim metotları  alışı ile başlayan ve giderek ideolojik bir muhtevaya bürünen medeniyet yolculuğumuzun, şu anda en önemli kavşağına gelmiş bulunuyoruz!. 

Türkiye, siyasi alandaki vesayeti iki binli yılların başında kırdı. Ancak bu vesayet altında kendilerine çıkış arayan içeriden birileri bürokratik bir huruç harekatına girişti!.  Hem varlıklarını koruma refleksiyle hem de uluslararası bir etkileşimi de kullanarak harekete geçti!. Varlıklarını, gölgesine sığındıkları pozitivist eğitim sistemi içerisinde ve batı himayesinde sürdürme insiyakı burada göze çarpmaktadır!. 

Peki bunun anlamı ne ? 
 
1950?lerde yeryüzünde en zenginle en fakir arasındaki fark iki buçuk kat idi!.. 
Kan, gözyaşı, kargaşa ve kaostan içinde geçen bu yetmiş yıldan sonra batı sömürüsüne örnek teşkil etsin diye şu bilgileri paylaşalım:

Dünyadaki en zengin 42 kişinin mal varlığı, dünya nüfusunun %50?sine tekabül eden 3,6 milyar insanla eşittir; en zengin 10 ülkenin geliri de en fakir 10 ülke gelirinin tam 77 katıdır. 

Görüldüğü gibi zenginlerle fakirler arsındaki fark uçurumları da aşmış, artık okyanuslar mesabesine varmıştır!
Batı işte bu sömürü düzenini ekonomi ve siyasetten sonra, eğitim üzerinden kurduğu vesayetle sağlamıştır!. Zihinleri felç eden, düşünceye pranga vuran,  halkına yabancı, özgür düşünme melekelerini ortadan kaldıran, bilim kılıfı ile ülkelere dayatılan mevcut  sömürge eğitimi modeli ile sömürüsünü sürdürmüştür batı! 
Toplumların uyanışı bu eğitim modeli ile engellenmiştir! Bu modeli savunanlar, bilerek bilmeyerek batının sömürge/ateş değirmenine odun taşımaktalar!. 
 
Şu an yapılan da maarif alanındaki vesayeti sürdürme çabasıdır. Hazzı  düşünen, batılı tüketen, seküler yaşayan ve farklı düşüncelere hayat hakkı tanımayan ve bütün farklılıkları yok eden ?batıcılık? ideolojisi bu ülkede ve dünyada fikren mevta olmuş bir ideolojidir!. 
Bizim maarifimizin; akleden, fikreden, şükreden, zikreden, dua eden, say eden; dünyayı imar, mülkü mamur  etme şuuru yüklenmiş; hakkı ve hakikati bilen, hakkı üstün tutan  bir talim/terbiye sistemi ve insanı kamil ideali vardır! Maksat insanı yaşatmaktır!. Bu millet tekrar tarihe yürüyecektir! Milli bir maarif ile tarihine yürüyecektir milletimiz!.
Maarifin hedefi milleti özgürleştirmektir! 
Siz köleliğe talip olmayın! Batıcı eğitim sistemi celladına aşık köleler yetiştirmektir! Bu millet köleliğe değil, bütün insanlığın özlediği özgürlüğe taliptir! 
Oysa siz ölmüş bir ideolojiden medet ummaktasınız!. Ölüler dirilmez! Diriltemezsiniz! Onun yerine siz bu millet ile dirilin ve hayat bulun!. Yoksa siz de yok olacaksınız!
Başaramayacaksınız.

Durduramayacaksınız. 

YORUMLAR
DİĞER YAZILARI 27 Mayıs Darbesini Kim Yaptı? Türkiye Yüzyılında Eğitim Eğitim Gündemin Neresinde? Şehirlilik, Şehircilik ve Deprem Halk Şiirinin Altın Halkası: Aşık Veysel (1894- 1973) Depremin Üstesinden Eğitimle Gelmek Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar ve Bir Alimin Ölümü Akif’in Türkiye’si Türkiye’nin Akif’i Bir Gençlik Hikâyesi Yazmak Maarifin Türkçesi Topçu: ‘’Mektep, millet kültürünün bayrağıdır.’’ Ankara Sahafları ve Ankara’da Kitap Dünyası Ahilik Yolunda OSTİM ve Ahilik Şûrası Bozkırda Toprağa Düşen Çekirdek: Prof. Dr. Kemal BIYIKOĞLU Topçu’nun İnsan Modeli ve Maarifin Millîliği Süleyman Çelebi’sini bekleyen çağ. Nurettin Topçu’nun Maarif Davası Mora’da Batan Güneş Medeniyet Sancağımız Türkçe Erdemli Bir Yayın Hareketi: Ebubekir Erdem Okullar Nereye Açılıyor? Maarif Raporu MEMİŞ OKUYUCU: İLK VE ORTAÖĞRETİMDE KELİME HAZNESİ Tarihe Geçen O Fotoğrafın Hikâyesi Öğretmenim ben… Türkçenin Sırları Mİllî Eğitim Şûrası Üzerine Bir Örnek Muallim: Mahmud Celaleddin ÖKTEN (1882-1961) Bir Üniversite Tercihinden Ötesi LGS Tercihleri ve Kendi Hikâyesini Yazmak Hârezmî Eğitim Modeli Ankara’da Bir Eğitim ‘ADA’sı Bir Hayalimiz Olsun FEN LİSELERİMİZ EĞİTİMİ VE GELECEĞİN EĞİTİM BİR FİKİR ADAMI ALİ FUAD BAŞGİL Eğitimde ufka yolculuk TÜRKEĞiTiMTV YAYINA BAŞLADI TÜRKİYE'DE ŞEHİRLİ DİNDARLIK Doğunun Yedinci Adamı: Mehmet Aydın TÜRKİYE?DE BİR ÜNİVERSİTEYE REKTÖR OLMAK Tarihe İz : Muallim Mahir İz  Bir Maarif Adamı Olarak Mustafa Öcal Aliya İzzetbegoviç: Direnişin ve Dirilişin Mimarı Boğazköprü?de Yanaşık Düzen ya da Bir Fasl-ı Cenaze Cankurtaran: Bir Semtin Hikayesi EĞİTİMİN ELE ALINACAK YANI DÜNYANIN SAHİLİ SELAMETİ:KALKINMIŞ TÜRKİYE EVVEL GİDEN AHBABA SELAM OLSUN ÜNİVERSİTELER TÜRKİYE'YE NE ZAMAN YETİŞİR? VAKAR ABİDEMİZ: AYASOFYA CAMİİ Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye Türkiye'nin Temel Eğitim Meselesi: MESLEKÎ EĞİTİM Meslekî Eğitim Üniversitesi MÜTEHASSIS OLMAYAN 'EĞİTİM UZMANI' OLUR MU? KIRAN GÜNLERİNDE MEŞK VE İÇE YOLCULUĞUMUZ YENİ BİR SİSTEM VE 'YENİLMİŞLERİN' DÜZENİ Bir Dönüştürme Projesi: KÖY ENSTİTÜLERİ ? 2 Bir Dönüştürme Projesi: KÖY ENSTİTÜLERİ Ederini Tüketen Düzen ve Biz AKİF'İN TÜRKİYESİ, TÜRKİYE'NİN AKİF'İ Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz Üreten Nesil Çağı Yönetir KALBİNİN DİLİ OLMAYAN ŞAİR: AKİF Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak Tuba Ağacı, Bambu Ağacı Tarihin İnkılap Etmesi Geleceğin Dünyası Gelişler ve Geri Gidişler Hak Temelli Bir Reforma Doğru Taktik Maktik Yok!.. Maarif Reformu Neden Şart? YAZMAK VE YAZARAK YAŞAMAK İLİM İKTİDARI, MEMLEKETİN İMARIDIR Maarifin Ahlâkı Var Mı ? Maarife Operasyon Ne Zaman? O Şehre Varmaz İsek! UTANGAÇ SUNUMLU 'ZORAKİ VE İSTENDİK' İNSAN FETÖ'NÜN EĞİTİM BOYUTU UTANGAÇ SUNUMLU 'ZORAKİ VE İSTENDİK' İNSAN SEÇİMİN GALİBİ: EĞİTİM SİSTEMİDİR! EĞİTİMİ TERBİYE ETMEK ECNEBİ MEMLEKETLERE ÖĞRENCİ GÖNDERME MESELEMİZ!