30 Yıl önce Almanya’nın bir kasabası Solingen’de 29 mayıs 1993’te barbar ruhlu kimseler tarafından evleri kundaklanan Türkler’den 5 kişi; Gürsün İnce (28), Hatice Genç (18), Hülya Genç (9), Saime Genç (5) ve Gülistan Öztürk (12) yakılarak şehit edilmişti… Hayatlarını kazanmak için gittikleri ülkede devlet himayesi altında iken ülkenin ırkçı faşizan neo nazi grupları tarafından 5 Türk’ün hunharca şehit edilmeleri, milletimizin ve vicdanı olan bütün insanlığın yüreğini parçaladı. Milletimizi tarifsiz acılara boğdu. Hem de her daim, her dem ve her sene tazelenen türden bir acıydı bu. Ekmek davaları için gittikleri Almanya, onlara acı vatan oldu. Mazlum ve masum şehitler oldular.
Solingen Faciası olarak tarihe geçen bu hadisede hayatını kaybedenler, her sene hüzünlü törenlerle anılmaktalar.
Bu hadisenin 5. yılında 1998 yılında, yani bundan 25 yıl evvel yurt dışında görevli iken bir Alman kanalında bu hadise ile ilgili anma programını tesadüfen izlemiştim… Program hamile bir Alman hanım televizyoncu tarafından sunulmaktaydı. Programdaki misafir Türk kadının ise, bir çok törende Alman Başbakanının yanında anma programına misafir edilecek olan, Solingen Faciasında iki kız, iki torun ve bir yeğenini kaybeden Mevlüde Genç olduğunu yıllar sonra öğrendim. Mevlüde Genç, o zamanki televizyon programında o kadar büyük bir vakar ve kararlı erdemli duruş gösterdi ki, o zaman stüdyoda bulunan herkes büyük bir hayranlık ve hayret dolu duygular ile kendisini izlediler… Özellikle programın sunucusu Mevlüde Genç konuşurken büyük bir hayretle izliyor. Konuşmalarını ağzının içine bakarak pür dikkat dinliyordu. Mevlüde Anne, o programda bir Almanya ve Türkiye kıyaslaması ve tarifi yaptı ki herhalde pek çok okumuş insan ciltlerle kitap yazsa o kadar güzel anlatamazdı. Mevlüde Anne o programda, ‘’Türkiye ve Almanya, ikisi de benim vatanım. Biri doğduğum yer. Biri de doyduğum yer. Birini diğerine feda edemem.’’ dedi. Bu sözler üzerine salonda duygusal anlar yaşandı.
Türkiye aynı Mevlüde Genç’i, pek çok törende ve yıllarca Alman Başbakanı, Türk Dışişleri Bakanı ve diğer yetkililer karşısında kürsüye çıkıp büyük bir vakar ve olgunlukla konuşuyorken izledi… Büyük bir sabır gösteren, vekar ile konuşan Mevlüde Genç anneyi, o tarihten sonra bir çok tören de kamuoyu ile birlikte bizlerde izledik.
Mevlüde Genç her ortamda, bu toplumun içinden çıkmış ‘’bilge ana ve bilge kadın’’ misyonu ile hareket etti. ‘’Yaşadığı acıların kendisine çok ağır geldiğini’’ söyledi. “Yalnız dört kişiye hakkımı helal etmiyorum. Evimi, yuvamı, çoluğumu çocuğumu mezar edenlere” diyerek hadisenin failleri ile Alman toplumun daima ayrı tuttu.
Onu televizyonlarda her izlediğimde 1998’deki o televizyon programını tekrar hatırlamaktaydım. Onu here izlediğimde Mevlüde Genç’in ilk programı hafızam da tekrar canlanıyordu. Hem de fedakarlık, acı, ızdırap dolu yüreklerine taş basarak bu milleti var eden fedakar Türk annelerini bütün mehabetleriyle zihnime çağırırcasına.
Almanya Başbakanı Merkel, bir törende Mevlüde anneye:
”-Korkunç olay, ülkemiz için utanç vesilesi. Size hep Almanya’da artık nasıl yaşayabildiğiniz soruldu. Cevaplarınız insanlık örneğiydi. Nefret hiç beslemediniz. Aksine hep barış için çabaladınız. Size hayran ve müteşekkiriz.” dedi ve hadisede kusuru olan Alman görevliler için kendisinden özür diledi.
Çektiği acı ve çilelere rağmen varoluş mücadelesine devam eden, metanetini ve erdemli duruşunu bozmayan Mevlüde Genç’in acılarını paylaşıyor, geçmişlerine tekrar tekrar rahmetler diliyorum… Var oluş mücadelesi veren insanımızı en güzel şekilde ve güçlü bir şahsiyetle temsil etti… Bu kıymetli Anadolu insanı, Osmanlı kadını hanımefendi Mevlüde Genç, onurlu ve dik duruşu ile milletimize, Alman toplumuna ve bütün insanlık alemine büyük bir insanlık örneği gösterdi.
Mevlüde Genç yaşadığı acıyı “Sanki bugün. Şuramda bir plak. Aynı teyp kaseti gibi, çekiyor tekrar geri başa geliyor. Bir gün kalbimden bir saat çıksa, hiç çıkmıyor. 5 tane evlat ya kolay mı? Hepsi çiçeği burnunda” diye tarif etmekteydi. Şimdi yaşadığı acılarıyla ahiret yurduna göçtü.
1943 doğumlu Mevlüde Genç bir yıl evvel 22 ekim 2022’de bu dünya yolculuğunu tamamlayıp, aramızdan ayrılarak rahmete gitti. Mevlüde Genç ile birlikte bütün şehit annelerimizden ahirete irtihal edenlere, Mevla gani gani rahmet eylesin. Cümle şehitlerimizin annelerinin ruhu revanı şadu handan olsun. Fedakâr Mevlüde anne, Kadir Mevla senin cennet derecelerini ali eylesin. Ruhuna Fatihalarla.