Yatılı Okul Günlüğü: Pazarören’de Sosyal Hayat

Memiş OKUYUCU

26-09-2023 08:10

Müziğimizin ve Kültürümüzün İzinde Yol Hikayeleri

Müzik kültürü açısından sönen bir devrin arkasından yeni yeni kıvılcım çakan tomurcuk sancısı çeken neslin yetişmekte olduğu  bir devirdi bizim tahsil devrimiz. Musikide uzun kuraklık yıllarından sonra Türkiye’de 1976’da bu işin ilk mektebi açılmış. Bizim de okula kayıtta zorunlu alınacaklar arasındaki müzik aletimiz fülüt olarak kaydedilmişti. Bir dönemde keman idi zorunlu alınacak müzik enstrümanı. O yıllarda batılı paradigmalarla yetişen hocalarımızdan öğrendiğimiz fülüt parçaları da kendi değer ve tarihimizin derinliklerinden mahrum, ‘’şu boyda gitme gidenlerinen’’ parçası seviyesinde idi. Merhum Mümtaz Turhan’ın; ‘’Türk Maarif sistemini dünyanın en münbit topraklarından birisi  ortasından akan, büyük bir nehrin sularına dokunmadan dönen, muazzam bir çarka benzetebiliriz.’’ türünden bir durumdu yaşadığımız. İşte bu yıllarda kendi köklerimizi keşfimiz yine türküler ve 1970’lerde yayılmaya başlayan arabesk üzerinden informel yollarla olmakta idi.

”Şairim,

Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası,

Ayak seslerinden tanırım.” der Şair.

Okulumuzdaki yıllarımızda arabeskin yükselişte olduğu yıllardı. Bu akımların temsilcileri konumundaki Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur iki kutbun tutkun olduğu müzik adamları durumundaydı. Az da olsa Ümit Besen dinleyenler de bulunurdu. Okuldaki Orhancılar:

Kır gönlünün zincirini
Neşe mutluluk sar senin olsun
Senin benim olsun, bizim olsun
Unut acıları dünün olsun
Gün bugündür bugün
Ne dün ne yarın
Sev gönülden bu hayat
Sev bizim olsun

Şarkısı ve sözleri rehberliğinde hayata yeni anlamlar ve yorumlar katarak dünyada kendilerince yürüyüş yolları oluşturmaktaydılar.

Ferdiciler:

Daha arabesk, biraz daha damar ve Anadolu’dan gelip var oluş sancıları çeken yaralı bir kesim kabilinden:

Bir görünüp bir yok oldun gözüme
Esir ettin işven ile nazına
İnanmazsan yeminime, sözüme
Sen sevme, sevdiğimi bil yeter

Sözleriyle seven, koşan ama kavuşamayan daha acılı bir kesimin yürek seslerini terennüm ederek bu hayatta teselli bulurlardı. Hayattaki yürüyüş yollarının oluşmasında bu sözleri şahsiyet tuğlalarını oluşturan  dünyalarına azık ederlerdi.

İbrahim Tatlıses türküleri ile köklere doğru bir başka yolculuğa çıkarır. Onun her programı Pazarören’deki yatılı okul yıllarımıza  ve o yıllara dair yaşadıklarımızı hafızalarımızda yeniden tazeler.  

İnsanda hafızasında her şey bir şeyi, o bir şey de bazen bütün hayatını çağırıyor.

Bizim okuduğumuz yıllarda (1976-1982) Pınarbaşı Birlik otobüs firmasının 302 Mercedes otobüsleri ulaşımda pek bir revaçta idi… Türkiye’de bu otobüsler revaçta olduğu gibi bizim güzergahımız olan Kayseri-Pazarören yollarında da Pınarbaşı Birlik’in 302 Mercedes otobüsleri fazlaca rağbet görüyordu.

 Okulumuz öğrencilerinin büyük ekseriyeti ulaşım için Pazarören’den kalkan otobüsleri ve güzergahını kullanırdı. Bazen geç vakte kalanların,  2 km kadar yürüyerek kayseri Malatya yolu üzerindeki Turpet Benzinliği otobüs biniş noktası olarak kullandıkları olurdu.

Pınarbaşı Kayseri arasında yolcu taşıyan Pınarbaşı Birlik Otobüs firmasına ait 302 Mercedes marka otobüsler anayoldan Pazarören’e mutlaka uğrar. Kontak acentaları ile irtibat halinde Pazarören’den güzergahlarındaki yerlere gelip gidecekleri de indir bindir yapardılar.

Bu yolcu nakliye otobüsleri Pazarören’e uğrarken de, yatakhanemize ve dersliklerimize yamaç düşen yoldan okulumuzun duvarının yanını takip ederek çıkar ve çarşıda durur. Bu dönüş ve büküşlerdeki otobüsün motor sesi ve bağırtısı nerede ise okulun her yanından duyulurdu. Bu motor sesi ile geçen otobüsler Toros Çarşı’da yolcu iniş binişi yapardılar… Bizde okulumuza bu kadar yakından geçen otobüslerin her daim sesini özellikle kıvrımlı virajdan geçerken duyar, çoğu zaman da seyreder, bir yolculuk hikâyesine daha imrenen duygularla şahitlik ederdik…

Bizim için bu otobüs sesleri bazen memlekete kavuşmanın habercisi olur. Kimi zaman da memleketten gelirken otobüsten inince aileden ayrılığın veda sesine bürünürdü.

O yıllarda bir de Kayseri’de Bünyan Garajı vardı. Bünyan garajından kalkıp Pazarören’e uğrayan otobüsler diğer Pınarbaşı Birlik otobüslerine göre daha ucuza yolcu taşırdılar. Ancak köylere uğradıkları için arkadaşlarımızın pek tercihine malik olmazlardı. Bazı mecburiyet hallerinde Kayseri’ye gidişlerde bu köy otobüslerine binen arkadaşlarımızın, zaman zaman horoz, oğlak ve tavuk sesleri arasında yolculuk ettikleri olurdu. Bu otobüslerde:

Kalktı göç eyledi avşar elleri,

Ağır ağır giden eller bizimdir,

Arap atlar yakın eder ırağı,

Yüce dağdan aşsan yollar bizimdir.

Sözlerini kulaklarda çınlatan türküler çalar. Bünyan Garajı’na varmadan bu otobüsler Kayseri girişinde soldaki Avşar Mahallesi Yıldırım Beyazıt’a muhakkak uğrardılar.

O yıllarda okulun 1 adet siyah beyaz Tv’si vardı… Sanatçı, türkü ve müzik kültürümüze bu kanaldan seyredip dinlediğimiz programlar kaynaklık ederdi.  

Dışımızdaki kültür ve müzik dünyamızla irtibatımızı bu tek kanal siyah beyaz tv’nin muhtevası ile sağlamaktaydık. O yıllar itibari ile imkânlar ölçüsünde müzikli kültürel aktiviteleri,  bu tv yoluyla takip ediyorduk diyebiliriz.

Talebelik senelerimizde basın yayın hayatı da ağırlıklı olarak gazeteler  Üzerinden sağlanmaktaydı. Ülkede giderek yaygınlaşan siyah beyaz tv ve gazeteler yoluyla haber alma imkânlarımız mümkün olmaktaydı. Haberleşme ihtiyacımız ağırlıklı olarak basın ve siyah beyaz TV ile karşılanırdı. Kayseri’ye gidip gelenler muhakkak günlük bir gazete ile dönerdiler. Bu gazete Hürriyet olursa tüm haber sayfaları önce gazete tek parça halinde sonra da her bir okuyanın elinde sayfalara ayrılarak okunurdu. Kelebek ekinden sanat dünyasından haberler takip edilirdi. Mahmut Kılıçaslan bazı evlilik, boşanma vb haberleri ‘’vay…’’ diye başlayan cümlelerle tekrar ederek etraftakilere duyururdu.

Lise 2 ve lise 3 yıllarımızda(1981-1982) Pazarören’e günlük gazete de gelmeye başladı. Milli Gazete okuyanlar ‘’MG’’ tarafı dışa gelecek şekilde katlarlar, Cumhuriyet okuyanlarda ‘’C’’ kısmı görünecek şekilde taşırlardı.

Ortaklaşa sıraya girip bu bayiden her gün Milli Gazete alınırdı. Sınıftan, üst sınıflardan mutlaka her gün Kayseri’ye giden gelen bulunurdu. Sınıfa çoğunlukla Tercüman, kimi zamanlarda Hürriyet, Milliyet gazetelerinden de gelirdi. Ara sıra Fırt, Gırgır mizah gazeteleri de alınırdı. Töre, Hilal, Çaylak, Köprü  ve Türk Edebiyatı dergileri de okuma menüsüne seyrek zamanlarla da olsa dahil edilirdi. Bu gazete ve dergilerin fikri ağırlıklı olanlarına okuldaki alakadar hocalar ve onlara yakın öğrenciler sınıfa getirirdi.

1980 öncesi Türkiye’nin bir çok yeri siyasi görüşlere göre bölünmüş durumdaydı. Bu nedenle bir başka grubun gereksiz hışmına uğramak istemeyenler de halk muhayyilesinde bir parti kurmuştu: ’’Ekmek Partisi’’. ‘’Hangi partidensin?’’ ‘’Ben ekmek partisindenim’’  Tabi o dönemde hiçbir fikir taşımadığını söyleyenlere ‘’ot’’ denilirdi. Sol jargon ise bu tarz kişilere kendi jargonuyla  ‘’lümpen’’ derdi.  Okulda genel anlamda herkesin kendi siyasi bakış açısıyla bir toplumcu bakış egemendi. İstisnasız tüm gazeteler önce satır satır okunurdu. Sonra da gazete eğer Tercüman ise,  Nezih İzmiroğulları’nın hazırladığı Tercüman bulmacayı büyük bir keyifle doldururduk. 

Bir başka dünya ile irtibat vasitası pilli özel radyolardı. O zaman kulaklık olmadığı için sağ elde bel hizasında metal parlak kuşağı üste gelecek şekilde radyolar taşınarak dinlenirdi. Mustafa Budak, Abdurrahman Hamurcu ve Muşlu Hasan Şafi Kaçmaz radyosu olan isimlerden bazılarıydı. Bu radyolar, samimiyetlerine göre kimi zaman sahipleri ve arkadaşlarınca okulun uygun yerlerindeki çimenliklere uzanarak dinlenirdi. Kenarlarda olanlar da bu dinlemelere kulak kesilirlerdi. Mustafa Budak Orhan Ayhan anlatımlı Galatasaray maçları hiç kaçırmadan etrafındakilerle birlikte mutlaka dinlerdi.

Radyo tiryakisi Hasan Şafi Kaçmaz radyosunu yürürken ne kadar büyük bir odaklanma ile dinlemekteyse,  dershane ile yatakhane arasındaki paralel demirlere bir keresinde başını çarpmıştı.

Genellikle bir tatil olsa ve memlekete seyahat gözükse; memleketimizin tanınan, bilinen, iyi sesleri; Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur ve  İbrahim Tatlıses’in türkü ve kasetlerinden bu seyahatlerimizde haberdar olur, dinlemeye başlardık…

Nasıl mı?

Pınarbaşı Birlik otobüslerine Toros Çarşı’dan binerek Kayseri’ye doğru giderken, hem de bu 302 otobüslerde Orhan Gencebay’ın, Ferid Tayfur’un ve İbo’nun yeni çıkan kasetlerini dinlemeye başlayarak, haberdar olurduk.

Bu sanatçılar türküleri ve şarkılarını okudukça, sözleri ve  tınıları yanık bir sevda yükü ile bizi yüreğimizin bir kenarından kavrar. Alır memlekete ve daha kim bilir hangi gönül durağı olan bilinmez diyarlara doğru götürürdü. Sanki o bağrı yaralı biziz ve dağlar başında o yara ve sızısı ile dolaşmakta olan gönül dünyamız olurdu. Yüreğimizin bam telini titreten bir söyleyiş olmaktaydı bize tüm sanatçılar.

Pazarören’de okuduğum altı yıl boyunca hep böyle olageldi… Sanki içimize dış dünyadan açılan bir kapı gibi… Sanki iç dünyamıza dışarıdan açılan bir hayat ve müzik penceresi gibi… Hangi akşam bir tv kanallarında bu sanatçıların proğramlarını seyretsem o proğram  beni her zaman  Pazarören yıllarıma aldı götürmekte.

Elbette ruhumuza hitap eden, Neşet Ertaş, Nurettin Dadaloğlu, Yıldıray Çınar, Muzaffer Sarısözen ve Nida Tüfekçi gibi pek çok saz ve söz ustası bizi alıp yurdumuzun ufuk aşan diyarlarına sazlarıyla ve sözleriyle yolculuk ettirmekteler. 

Topraklarımıza gönül sadası olan tüm sanatkârlarımızın yaşayanlarını  sağlık ve afiyetle, ahirete göçmüş olanlarını da iyilikle, hayırla  yad ediyorum.

Sizlerle paylaşmak istedim değerli kardeşlerim…

Sağlıcakla kalın…

DİĞER YAZILARI Bir Kitap Sarayı: Anadolu’nun Manevî Irmağı Yunus Emre 01-01-1970 03:00 Yeni ‘’Müfredat’’ Taslağı Nasıl Bir Model Sunuyor? 01-01-1970 03:00 23 Nisan’da Heyecan, Melankoli ve Bir Çığlık!. 01-01-1970 03:00 ‘Dünya Bizim’ Neden Kapandı? 01-01-1970 03:00 ”Bir Bahar Akşamı Rastladım Size” Şiiri ve Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Bekri Mustafa’dan Celal Şengör’e 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okullarını Hatırlamak 01-01-1970 03:00 Siyasetin Yolları Taştan: İbrahim Halil ÇELİK 01-01-1970 03:00 Eğitim Fakülteleri Müfredatın Neresinde? 01-01-1970 03:00 Hacı Bayram’da Asırlık Kurukahveci: Gül Kahve 01-01-1970 03:00 Orhan Seyfi Orhon, Vedâ Şiiri ve Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Bu Bir İlandır 01-01-1970 03:00 ”Şaşırdım Kaldım İşte” Şiiri ve Hikayesi 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okulu Günlüğü: Pazarören Hatıraları Türkiye’nin Neresinde? 01-01-1970 03:00 Maarif Vekaleti Binası Nasıl Yandı? 01-01-1970 03:00 Aliya: Acımasız Bir Savaş ya da Adaletsiz Bir Barış 01-01-1970 03:00 İlk Meclis: Kurucu Meclisin Kuruluş Ruhu 01-01-1970 03:00 Bu Dünyadan Bir Mevlüde Genç Geçti 01-01-1970 03:00 Milli Merkez ve Maarifimiz 01-01-1970 03:00 Eğitimin Özüne Yolculuk 01-01-1970 03:00 Sadelik Yaşatır 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okulu Günlüğü: PAZARÖREN MEZUNLAR BULUŞMASI 01-01-1970 03:00 Yatılı Okul Günlüğü: Sizin Hiç Babanız Öldü mü? 01-01-1970 03:00 Ulus Rüzgârlı: Ankara, Ulus’tan Başlar 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife ve Hakkında Yazılan Roman Üzerine 01-01-1970 03:00 Yatılı Okul Günlüğü: Pazarören Mimar Sinan Öğretmen Lisesi 01-01-1970 03:00 Evvel Zaman İçinde ve Şehirde: İnsan 01-01-1970 03:00 27 Mayıs Darbesini Kim Yaptı? 01-01-1970 03:00 Türkiye Yüzyılında Eğitim 01-01-1970 03:00 Eğitim Gündemin Neresinde? 01-01-1970 03:00 Şehirlilik, Şehircilik ve Deprem 01-01-1970 03:00 Halk Şiirinin Altın Halkası: Aşık Veysel (1894- 1973) 01-01-1970 03:00 Depremin Üstesinden Eğitimle Gelmek 01-01-1970 03:00 Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar ve Bir Alimin Ölümü 01-01-1970 03:00 Akif’in Türkiye’si Türkiye’nin Akif’i 01-01-1970 03:00 Bir Gençlik Hikâyesi Yazmak 01-01-1970 03:00 Maarifin Türkçesi 01-01-1970 03:00 Topçu: ‘’Mektep, millet kültürünün bayrağıdır.’’ 01-01-1970 03:00 Ankara Sahafları ve Ankara’da Kitap Dünyası 01-01-1970 03:00 Ahilik Yolunda OSTİM ve Ahilik Şûrası 01-01-1970 03:00 Bozkırda Toprağa Düşen Çekirdek: Prof. Dr. Kemal BIYIKOĞLU 01-01-1970 03:00 Topçu’nun İnsan Modeli ve Maarifin Millîliği 01-01-1970 03:00 Süleyman Çelebi’sini bekleyen çağ. 01-01-1970 03:00 Nurettin Topçu’nun Maarif Davası 01-01-1970 03:00 Mora’da Batan Güneş 01-01-1970 03:00 Medeniyet Sancağımız Türkçe 01-01-1970 03:00 Erdemli Bir Yayın Hareketi: Ebubekir Erdem 01-01-1970 03:00 Okullar Nereye Açılıyor? 01-01-1970 03:00 Maarif Raporu 01-01-1970 03:00 MEMİŞ OKUYUCU: İLK VE ORTAÖĞRETİMDE KELİME HAZNESİ 01-01-1970 03:00 Tarihe Geçen O Fotoğrafın Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Öğretmenim ben… 01-01-1970 03:00 Türkçenin Sırları 01-01-1970 03:00 Mİllî Eğitim Şûrası Üzerine 01-01-1970 03:00 Bir Örnek Muallim: Mahmud Celaleddin ÖKTEN (1882-1961) 01-01-1970 03:00 Bir Üniversite Tercihinden Ötesi 01-01-1970 03:00 LGS Tercihleri ve Kendi Hikâyesini Yazmak 01-01-1970 03:00 Hârezmî Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Ankara’da Bir Eğitim ‘ADA’sı 01-01-1970 03:00 Bir Hayalimiz Olsun 01-01-1970 03:00 FEN LİSELERİMİZ EĞİTİMİ VE GELECEĞİN EĞİTİM 01-01-1970 03:00 BİR FİKİR ADAMI ALİ FUAD BAŞGİL 01-01-1970 03:00 Eğitimde ufka yolculuk 01-01-1970 03:00 TÜRKEĞiTiMTV YAYINA BAŞLADI 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE'DE ŞEHİRLİ DİNDARLIK 01-01-1970 03:00 Doğunun Yedinci Adamı: Mehmet Aydın 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE?DE BİR ÜNİVERSİTEYE REKTÖR OLMAK 01-01-1970 03:00 Tarihe İz : Muallim Mahir İz  01-01-1970 03:00 Bir Maarif Adamı Olarak Mustafa Öcal 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç: Direnişin ve Dirilişin Mimarı 01-01-1970 03:00 Boğazköprü?de Yanaşık Düzen ya da Bir Fasl-ı Cenaze 01-01-1970 03:00 Cankurtaran: Bir Semtin Hikayesi 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİN ELE ALINACAK YANI 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN SAHİLİ SELAMETİ:KALKINMIŞ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 EVVEL GİDEN AHBABA SELAM OLSUN 01-01-1970 03:00 ÜNİVERSİTELER TÜRKİYE'YE NE ZAMAN YETİŞİR? 01-01-1970 03:00 VAKAR ABİDEMİZ: AYASOFYA CAMİİ 01-01-1970 03:00 Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin Temel Eğitim Meselesi: MESLEKÎ EĞİTİM 01-01-1970 03:00 Meslekî Eğitim Üniversitesi 01-01-1970 03:00 MÜTEHASSIS OLMAYAN 'EĞİTİM UZMANI' OLUR MU? 01-01-1970 03:00 KIRAN GÜNLERİNDE MEŞK VE İÇE YOLCULUĞUMUZ 01-01-1970 03:00 YENİ BİR SİSTEM VE 'YENİLMİŞLERİN' DÜZENİ 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: KÖY ENSTİTÜLERİ ? 2 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: KÖY ENSTİTÜLERİ 01-01-1970 03:00 Ederini Tüketen Düzen ve Biz 01-01-1970 03:00 AKİF'İN TÜRKİYESİ, TÜRKİYE'NİN AKİF'İ 01-01-1970 03:00 Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz 01-01-1970 03:00 Üreten Nesil Çağı Yönetir 01-01-1970 03:00 KALBİNİN DİLİ OLMAYAN ŞAİR: AKİF 01-01-1970 03:00 Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak 01-01-1970 03:00 Tuba Ağacı, Bambu Ağacı 01-01-1970 03:00 Tarihin İnkılap Etmesi 01-01-1970 03:00 Geleceğin Dünyası 01-01-1970 03:00 Gelişler ve Geri Gidişler 01-01-1970 03:00 Hak Temelli Bir Reforma Doğru 01-01-1970 03:00 Taktik Maktik Yok!.. 01-01-1970 03:00 Maarif Reformu Neden Şart? 01-01-1970 03:00 YAZMAK VE YAZARAK YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 İLİM İKTİDARI, MEMLEKETİN İMARIDIR 01-01-1970 03:00 Maarifin Ahlâkı Var Mı ? 01-01-1970 03:00 Maarife Operasyon Ne Zaman? 01-01-1970 03:00 O Şehre Varmaz İsek! 01-01-1970 03:00 DURDURAMAYACAKSINIZ 01-01-1970 03:00 UTANGAÇ SUNUMLU 'ZORAKİ VE İSTENDİK' İNSAN 01-01-1970 03:00 FETÖ'NÜN EĞİTİM BOYUTU 01-01-1970 03:00 UTANGAÇ SUNUMLU 'ZORAKİ VE İSTENDİK' İNSAN 01-01-1970 03:00 SEÇİMİN GALİBİ: EĞİTİM SİSTEMİDİR! 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİ TERBİYE ETMEK 01-01-1970 03:00 ECNEBİ MEMLEKETLERE ÖĞRENCİ GÖNDERME MESELEMİZ! 01-01-1970 03:00
G-NL5SXDG3FM