Eğitim Fakülteleri Müfredatın Neresinde?

Memiş OKUYUCU

09-02-2024 21:57

Ülkemiz eğitim tarihinde ilk toplu müfredat 1893’te uygulanmaya başlandı. Küresel sermaye sisteminin yeryüzünde ağırlığını artırmasıyla, müfredat ve eğitim sistemleri doğrudan sömürü ve tahakküm alanı oluşturmaya başladı. Çünkü ‘’uyum’’ adıyla toplumları kontrol edip, sömürüye elverişli hale getirmenin yolu eğitimden geçmekteydi.  Tabi bunu yaparken felsefi ve sosyolojik arka planı da unutmadılar. En son 1968 ilkokul programımızın yönlendiricisi ve finansmanı Ford Vakfı oldu. Daha sonra ise Ankara Siyasal’dan ayrılan bazı hocalarla Ankara Eğitim Bilimleri Fakültesi kuruldu. Bayrağı devralan bu ekip ve yalıtılmış seküler ve pozitivist felsefesinden geri kalan eğitim Fakültelerinin kuluçka faaliyetleri yürütüldü. Ve oradan da büyük ölçüde Türkiye’deki Eğitim Fakülteleri çoğaltıldı.

Bu fakültelerimizin oluşturduğu sekülerist, pozitivist, jakobenist ve aynı zamanda Türkçe fukarası eğitim jargonu/dili neslimize dayatıldı. Cemiyetimizle hiç bir bağ kuramayan müfredat dili, terminoloji ve jargon oluşturulup, ”bilim” kılıfıyla bütün alana yayıldı. . Mevcut öğretmen kadrosunun % 60’tan fazlası yani 700 binden fazla öğretmen bu fakültelerden yetişti.

Bugün üniversite sınavlarımızda lise tahsili yapmış bir milyon gencimiz barajı geçecek soru yapamıyorsa, 7 yüz bin öğrenci hiç matematik sorusu işaretleyemiyorsa, öğrencileri % 60’tan fazlası bir konunun içindeki saklı fikirleri bulamıyorsa, OECD 6. Seviye 25-34 erişkinler kategorisinde okuduğunu anlama oranı ülkemizde % 1 ile Avrupa’nın sonunda yer alıyorsa bu durumun 1 numaralı sorumlusu şu an sayıları 100’e ulaşan EĞİTİM FAKÜLTELERİ’dir.

Çünkü Eğitim Fakülteleri, eğitimin tanımından başlayarak kelime anlamı ‘’sadelik’’ olan müfredatı ülkemize yük haline getirmişler. Giderek de kariyerist ve konformist bir alana dönüşmüşlerdir.

Bu girizgahtan sonra müfredatın gerçek alanına dönelim.

Bir konu yaşadığımız mekânlara gelirse sinelere de siner. Akıllara gelir, fikredilir. Gönüllere yerleşir, cemiyette yeşerir, hayat bulmaya başlar. Ramazan maneviyat dünyamızın gönülleri işleyen bereket mevsimidir. Ramazan maneviyatını önce çevremize, okulumuza ve yaşadığımız yerlere sindirmeliyiz.

Değerlerimizi sabır, saygı, sevgi ve sorumluluk anlayışıyla medeniyetimiz perspektifinden dört temele oturtup, ahlaki çerçevesiyle benliklere ve kimliklere inşa edebilmeliyiz. Bu değerler bizi bütün yeryüzüne iyilik götürme ideallerinde anlam bütünlüğü olarak buluşturabilmeli.

Değerlerimizi hayatımıza getirebilmek için de kendi lisanımızla, kendi kavram ve belagatimizle tanımlamalıyız. Yeni çağda bir gönül dili ile tüm insanlarımızın gönül teline dokunacak bilgece dil kurmaya ihtiyacımız var. Bu dil herkesi içine alacak bir dil olmalı. Her yüreğe dokunacak bir hikmetli kalp lisanına muhtaç bütün insanlık.  

Bir dünyayı kendimizden kopuk olmadan, kâmilen ve yeterli olarak anlamlandırarak nitelemek için önce o dünyayı bilmek lazım. Hem de daha olgunlaşmış halini bilmek gerekiyor.

Örnek çocuğun olmazsa ne yaparsın? Bu sorunun cevabını bugün sorarsak çatışma, çekişme, cebelleşme ihtiva eden cevaplar almaktayız.

Masallarımızla irtibatımız bu kültürle devamımızı sağlamakta. Hayal hanemizi bu tarz kavramlar üzerinden çoğaltmaktayız. O tarz cevaplarla dua et, iyilik et, başkalarına yardım et cevaplarıyla zihin ve fikir dünyamızı inşa etmekteyiz. Tarihe mal olmuş ana metinlerimiz ve masallarımız edebi sanatlar içerisinde çocuğu olmayanın nasıl bir hayat tarzı ile yaşayacağına dair çok özel örneklerle insanlarımıza ufuk açabilmekte, yol gösterebilmekte. 

Değerlerimizin anlaşılması için ‘’mutluluk ve başarı’’ kavramlarını medeniyetimiz perspektifinden tarif etmeliyiz.

Anne babaya yardımın insana sağlayacağı mutluluğun lezzetini örneklerle anlatmalı. Bir yaşlının elinden tutmanın, hatırını sormanın ve ihtiyaçlarını karşılamasına yardım etmenin  sağlayacağı saadeti ve iki cihanda manevi karşılığını kültürümüzden örneklerle beslemeli. Gerçek mutluluğun kendi dışımızdaki birine yardım etmekte saklı olduğunu kültür ve medeniyet tarihimizden örneklerle destekleyerek gençliğimize sunmalı. Her gün kendimizden dezavantajlı birine yardım etmenin insanlığımızın, maneviyatımızın ve ahlakımızın bize emrettiği bir görev olduğunu uygulamalı örneklerle kavratmalıyız.

Başarının yolda olmak, yola revan olmak, yolunda olmak ile kaim olacağını bilmeliyiz. Klasik sistemimizin sebat etmek dediği davranış modelini daha bilinir, anlaşılır ve benimsenir hale getirmeliyiz. Bu yönüyle öğrencinin başarısını süreç odaklı olarak desteklemeli. Sürecin her aşamasında öğrencinin desteklenip çabasının değerli kılınacağı davranış modelini desteklemeliyiz. Bir işin her aşamasında insan davranışının ve çabasının değerli olduğunu anlatım ve uygulamalarla ortaya koymalıyız. Özet olarak insan ve her aşamadaki çabasının başarı olduğunu, çalışmanın manevi hazzını anlatarak bir saadet modeli sunmalıyız. Medeniyetimizde ifadesini bulan ‘’seferden sorumluyuz, zaferden değil’’, ‘’gayret bizden başarı Allah’tan’’ ifadelerinin en güncel hallerini de birlikte bir değer olarak öğrencilere müfredat içerisinden değer hazinelerimiz olarak  inşa etmeliyiz.

Bir medeniyetin fikir alt yapısını inşa edemediğimiz zaman hayalini kuramaz, çocuklarımıza hayaller kurduramayız. Aksi halde hayattan kopuk ithamında bulunuruz. Oysa kopuk olan o metin değil biziz.

Dede Korkut’la kültür devam ederdi. Metin eski göz yeni. Anlamak için güncellemek gerekir. Bu güncelleme terminolojiyi, kavramları, dili değiştirerek yapılan değil. Köklerinden beslediği anlam dünyasını yeni dünya şartlarıyla dile getirerek yapmalı. Zamanın ruhunu yakalayacak anlayış ve ifade kudreti, irfani görüşle dile getirmeli. Çatışmacı değil birleştiren ve buluşturan bilgelik diliyle yapmak gerekir.

Özetle Eğitim Fakülteleri maarifetiyle müfredat üzerinden neslimize vurulan kelepçe ve prangaları kaldırıp, neslimizi yükten kurtarmalı. Özgür düşünmenin yolunu açarak, insanlık aleminin muhtaç olduğu Türkiye barışını daha hızlı ulaştırabiliriz.

DİĞER YAZILARI Bir Kitap Sarayı: Anadolu’nun Manevî Irmağı Yunus Emre 01-01-1970 03:00 Yeni ‘’Müfredat’’ Taslağı Nasıl Bir Model Sunuyor? 01-01-1970 03:00 23 Nisan’da Heyecan, Melankoli ve Bir Çığlık!. 01-01-1970 03:00 ‘Dünya Bizim’ Neden Kapandı? 01-01-1970 03:00 ”Bir Bahar Akşamı Rastladım Size” Şiiri ve Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Bekri Mustafa’dan Celal Şengör’e 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okullarını Hatırlamak 01-01-1970 03:00 Siyasetin Yolları Taştan: İbrahim Halil ÇELİK 01-01-1970 03:00 Hacı Bayram’da Asırlık Kurukahveci: Gül Kahve 01-01-1970 03:00 Orhan Seyfi Orhon, Vedâ Şiiri ve Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Bu Bir İlandır 01-01-1970 03:00 ”Şaşırdım Kaldım İşte” Şiiri ve Hikayesi 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okulu Günlüğü: Pazarören Hatıraları Türkiye’nin Neresinde? 01-01-1970 03:00 Maarif Vekaleti Binası Nasıl Yandı? 01-01-1970 03:00 Aliya: Acımasız Bir Savaş ya da Adaletsiz Bir Barış 01-01-1970 03:00 İlk Meclis: Kurucu Meclisin Kuruluş Ruhu 01-01-1970 03:00 Yatılı Okul Günlüğü: Pazarören’de Sosyal Hayat 01-01-1970 03:00 Bu Dünyadan Bir Mevlüde Genç Geçti 01-01-1970 03:00 Milli Merkez ve Maarifimiz 01-01-1970 03:00 Eğitimin Özüne Yolculuk 01-01-1970 03:00 Sadelik Yaşatır 01-01-1970 03:00 Öğretmen Okulu Günlüğü: PAZARÖREN MEZUNLAR BULUŞMASI 01-01-1970 03:00 Yatılı Okul Günlüğü: Sizin Hiç Babanız Öldü mü? 01-01-1970 03:00 Ulus Rüzgârlı: Ankara, Ulus’tan Başlar 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife ve Hakkında Yazılan Roman Üzerine 01-01-1970 03:00 Yatılı Okul Günlüğü: Pazarören Mimar Sinan Öğretmen Lisesi 01-01-1970 03:00 Evvel Zaman İçinde ve Şehirde: İnsan 01-01-1970 03:00 27 Mayıs Darbesini Kim Yaptı? 01-01-1970 03:00 Türkiye Yüzyılında Eğitim 01-01-1970 03:00 Eğitim Gündemin Neresinde? 01-01-1970 03:00 Şehirlilik, Şehircilik ve Deprem 01-01-1970 03:00 Halk Şiirinin Altın Halkası: Aşık Veysel (1894- 1973) 01-01-1970 03:00 Depremin Üstesinden Eğitimle Gelmek 01-01-1970 03:00 Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar ve Bir Alimin Ölümü 01-01-1970 03:00 Akif’in Türkiye’si Türkiye’nin Akif’i 01-01-1970 03:00 Bir Gençlik Hikâyesi Yazmak 01-01-1970 03:00 Maarifin Türkçesi 01-01-1970 03:00 Topçu: ‘’Mektep, millet kültürünün bayrağıdır.’’ 01-01-1970 03:00 Ankara Sahafları ve Ankara’da Kitap Dünyası 01-01-1970 03:00 Ahilik Yolunda OSTİM ve Ahilik Şûrası 01-01-1970 03:00 Bozkırda Toprağa Düşen Çekirdek: Prof. Dr. Kemal BIYIKOĞLU 01-01-1970 03:00 Topçu’nun İnsan Modeli ve Maarifin Millîliği 01-01-1970 03:00 Süleyman Çelebi’sini bekleyen çağ. 01-01-1970 03:00 Nurettin Topçu’nun Maarif Davası 01-01-1970 03:00 Mora’da Batan Güneş 01-01-1970 03:00 Medeniyet Sancağımız Türkçe 01-01-1970 03:00 Erdemli Bir Yayın Hareketi: Ebubekir Erdem 01-01-1970 03:00 Okullar Nereye Açılıyor? 01-01-1970 03:00 Maarif Raporu 01-01-1970 03:00 MEMİŞ OKUYUCU: İLK VE ORTAÖĞRETİMDE KELİME HAZNESİ 01-01-1970 03:00 Tarihe Geçen O Fotoğrafın Hikâyesi 01-01-1970 03:00 Öğretmenim ben… 01-01-1970 03:00 Türkçenin Sırları 01-01-1970 03:00 Mİllî Eğitim Şûrası Üzerine 01-01-1970 03:00 Bir Örnek Muallim: Mahmud Celaleddin ÖKTEN (1882-1961) 01-01-1970 03:00 Bir Üniversite Tercihinden Ötesi 01-01-1970 03:00 LGS Tercihleri ve Kendi Hikâyesini Yazmak 01-01-1970 03:00 Hârezmî Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Ankara’da Bir Eğitim ‘ADA’sı 01-01-1970 03:00 Bir Hayalimiz Olsun 01-01-1970 03:00 FEN LİSELERİMİZ EĞİTİMİ VE GELECEĞİN EĞİTİM 01-01-1970 03:00 BİR FİKİR ADAMI ALİ FUAD BAŞGİL 01-01-1970 03:00 Eğitimde ufka yolculuk 01-01-1970 03:00 TÜRKEĞiTiMTV YAYINA BAŞLADI 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE'DE ŞEHİRLİ DİNDARLIK 01-01-1970 03:00 Doğunun Yedinci Adamı: Mehmet Aydın 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE?DE BİR ÜNİVERSİTEYE REKTÖR OLMAK 01-01-1970 03:00 Tarihe İz : Muallim Mahir İz  01-01-1970 03:00 Bir Maarif Adamı Olarak Mustafa Öcal 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç: Direnişin ve Dirilişin Mimarı 01-01-1970 03:00 Boğazköprü?de Yanaşık Düzen ya da Bir Fasl-ı Cenaze 01-01-1970 03:00 Cankurtaran: Bir Semtin Hikayesi 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİN ELE ALINACAK YANI 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN SAHİLİ SELAMETİ:KALKINMIŞ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 EVVEL GİDEN AHBABA SELAM OLSUN 01-01-1970 03:00 ÜNİVERSİTELER TÜRKİYE'YE NE ZAMAN YETİŞİR? 01-01-1970 03:00 VAKAR ABİDEMİZ: AYASOFYA CAMİİ 01-01-1970 03:00 Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin Temel Eğitim Meselesi: MESLEKÎ EĞİTİM 01-01-1970 03:00 Meslekî Eğitim Üniversitesi 01-01-1970 03:00 MÜTEHASSIS OLMAYAN 'EĞİTİM UZMANI' OLUR MU? 01-01-1970 03:00 KIRAN GÜNLERİNDE MEŞK VE İÇE YOLCULUĞUMUZ 01-01-1970 03:00 YENİ BİR SİSTEM VE 'YENİLMİŞLERİN' DÜZENİ 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: KÖY ENSTİTÜLERİ ? 2 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: KÖY ENSTİTÜLERİ 01-01-1970 03:00 Ederini Tüketen Düzen ve Biz 01-01-1970 03:00 AKİF'İN TÜRKİYESİ, TÜRKİYE'NİN AKİF'İ 01-01-1970 03:00 Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz 01-01-1970 03:00 Üreten Nesil Çağı Yönetir 01-01-1970 03:00 KALBİNİN DİLİ OLMAYAN ŞAİR: AKİF 01-01-1970 03:00 Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak 01-01-1970 03:00 Tuba Ağacı, Bambu Ağacı 01-01-1970 03:00 Tarihin İnkılap Etmesi 01-01-1970 03:00 Geleceğin Dünyası 01-01-1970 03:00 Gelişler ve Geri Gidişler 01-01-1970 03:00 Hak Temelli Bir Reforma Doğru 01-01-1970 03:00 Taktik Maktik Yok!.. 01-01-1970 03:00 Maarif Reformu Neden Şart? 01-01-1970 03:00 YAZMAK VE YAZARAK YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 İLİM İKTİDARI, MEMLEKETİN İMARIDIR 01-01-1970 03:00 Maarifin Ahlâkı Var Mı ? 01-01-1970 03:00 Maarife Operasyon Ne Zaman? 01-01-1970 03:00 O Şehre Varmaz İsek! 01-01-1970 03:00 DURDURAMAYACAKSINIZ 01-01-1970 03:00 UTANGAÇ SUNUMLU 'ZORAKİ VE İSTENDİK' İNSAN 01-01-1970 03:00 FETÖ'NÜN EĞİTİM BOYUTU 01-01-1970 03:00 UTANGAÇ SUNUMLU 'ZORAKİ VE İSTENDİK' İNSAN 01-01-1970 03:00 SEÇİMİN GALİBİ: EĞİTİM SİSTEMİDİR! 01-01-1970 03:00 EĞİTİMİ TERBİYE ETMEK 01-01-1970 03:00 ECNEBİ MEMLEKETLERE ÖĞRENCİ GÖNDERME MESELEMİZ! 01-01-1970 03:00
G-NL5SXDG3FM