<p>Yunus Emre, Anadolu Sel&ccedil;uklu Devletinin dağılma s&uuml;recinde ve en &ccedil;alkantılı d&ouml;neminde, Moğollardan kaynaklanan yağma, &ccedil;apul, i&ccedil; kavga ve siyasi otorite zayıflığı, halkın kıtlık ve kuraklıktan perişan olduğu bir d&ouml;nemde yaşamıştır. Bu d&ouml;nemde, siyasi ve sosyal olayların sonucu hayatlarından bile emin olamayan insanlar arasında huzursuzluk, hoşg&ouml;r&uuml;s&uuml;zl&uuml;k, kavga ve başkalarına karşı kin ve d&uuml;şmanlık duygularının alabildiğine yayıldığı bir ortam bulunmaktaydı. B&ouml;yle bir d&ouml;nemde Anadolu&rsquo;nun bağrında Karaman&rsquo;da yetişip b&uuml;t&uuml;n insanlığa seslenen bir duru pınar olan Yunus Emre, Mevl&acirc;na Cel&acirc;leddin ile aynı &ccedil;ağda yaşamış; dini inan&ccedil; ve yaşayışlarından kaynaklanan misyon ve vizyon olarak da birbirlerinin benzeridir. Her ikisi de b&uuml;t&uuml;n insanlığın mutluluğu, barışı, kardeşliği ve huzuru i&ccedil;in yazmışlar, s&ouml;ylemişler ve seslenmişlerdir.</p> <p>Yunus Emre&rsquo;nin inan&ccedil; d&uuml;nyasını, kaynağını Kuran&rsquo;dan ve Peygamber Efendimizden alan Allah sevgisi, insan sevgisi, m&uuml;samaha ve hoşg&ouml;r&uuml; teşkil eder. &ldquo;Levlake levlak, lemma halakt&uuml;&rsquo;l eflak&rdquo; &ldquo;sen olmasaydın &acirc;lemleri yaratmazdım&rdquo; hitabının muhatabı olan Peygamber Efendimize olan sınırsız muhabbetinden dolayı Yunus&rsquo;a g&ouml;re d&uuml;nyanın ve d&uuml;nyadaki her şeyin yaradılış sebebi insandır. Yunus&rsquo;un inancına g&ouml;re insan yaratılmasaydı d&uuml;nya ve &acirc;lemler yaratılmazdı. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; insan, yaratılmışların en şereflisi ve en &uuml;st&uuml;n &ouml;zelliklere sahip olanıdır. İnsandan başka b&uuml;t&uuml;n yaratılmışlar insanların mutluluğu, barışı, kardeşliği ve birbirleriyle dost&ccedil;a yaşamaları i&ccedil;indir.</p> <p>Yunus Emre&rsquo;nin bu evrensel d&uuml;ş&uuml;nce ve mesajları dolayısıyla UNESCO tarafından i&ccedil;inde bulunduğumuz yıl gibi hem 1971 hem de 1991 yılları b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyada &ldquo;Yunus Emre Yılı&rdquo; olarak ilan edilmiştir. &Ouml;l&uuml;m&uuml;nden 600 yıl sonra kabul edilen &ldquo;İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi&rdquo;nde sıralanan, insanlar arasındaki eşitliğin, kardeşliğin ve doğuştan sahip olduğu haklarının verilmesiyle Yunus&rsquo;un mesajları, duygu ve d&uuml;ş&uuml;nceleri paylaşılmıştır. Evrensel mesajlar veren Yunus&rsquo;un bu duygu ve d&uuml;ş&uuml;nlerinin temeli evrensel olan din&icirc; inan&ccedil;larına dayanmaktaydı. Bu inan&ccedil;lar da insanları kurtuluşa, barışa, kardeşliğe ve sevgiye davet etmekteydi. Onun i&ccedil;in Yunus da, d&uuml;nyaya kavga i&ccedil;in değil sevgi i&ccedil;in geldiğini; bu d&uuml;nyayı &ldquo;dostun-Allah&rsquo;ın evi&rdquo; olarak g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve bu d&uuml;nyaya &ldquo;g&ouml;n&uuml;l&rdquo; yapmaya geldiğini s&ouml;ylemiştir:</p> <p><em>Ben gelmedi dava i&ccedil;in, Benim işim sevi i&ccedil;in</em></p> <p><em>Dostun evi g&ouml;n&uuml;llerdir, G&ouml;n&uuml;ller yapmaya geldim,</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>&hellip;diyen Yunus, kalbi katılaşmış kimselerden şik&acirc;yet ederek onların iyi s&ouml;z s&ouml;yleyemeyeceklerini, tatlı bir s&ouml;z&uuml; bile kavga eder gibi s&ouml;ylediklerinden yakınır:</p> <p><em>Taş y&uuml;rekte ne biter, Dilinden ağu t&uuml;ter<br /> Nice yumuşak s&ouml;ylese, S&ouml;z&uuml; savaşa benzer</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>Yunus&rsquo;un inancına g&ouml;re insanı ve &acirc;lemleri yaratan Allah, mutluluk ve huzurun g&ouml;n&uuml;lde-kalpte hissedilmesinden dolayı insanın g&ouml;nl&uuml;nde tecelli eder. Allah&rsquo;ı sevmenin, insanı hırstan, kinden ve ge&ccedil;ici heveslerden koruduğu i&ccedil;in O&rsquo;nun tecelli edeceği g&ouml;nl&uuml;n de hoş tutulması gerektiğini, başkalarının g&ouml;nl&uuml;n&uuml; hoş tutmayanların bedbaht olacağını s&ouml;yleyerek insanları g&ouml;n&uuml;le davet eder:</p> <p><em>G&ouml;n&uuml;l &Ccedil;alabın tahtı, &Ccedil;alap g&ouml;n&uuml;le baktı</em></p> <p><em>İki cihan bedbahtı: Kim g&ouml;n&uuml;l yıkar ise</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yunus, insanın olgunlaşması i&ccedil;in i&ccedil; &acirc;lemini temizlemesini, kendisine ve insanlığa faydası olmayan işlerden uzak durmasını, g&ouml;nl&uuml;n&uuml;-kalbini temizlemeden dostun orada tecelli etmeyeceğini, dolayısıyla o kimsenin sevgi ile işi olamayacağı y&ouml;n&uuml;nde bizi uyarır:</p> <p><em>İ&ccedil;in dışın mundar iken, Dost neylesin senin ile<br /> G&ouml;z&uuml;n g&ouml;nl&uuml;n nefsi hava, Aşk neylesin senin ile</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>Yunus Emre, insanın herkesle dost ge&ccedil;inse bile bir kişinin g&ouml;nl&uuml;n&uuml; kırması ile yaptığı b&uuml;t&uuml;n ibadetlerin kabul olmayacağını s&ouml;yler:</p> <p><em>Bir kez g&ouml;n&uuml;l yıktın ise, Bu kıldığın namaz değil<br /> Yetmiş iki millet dahi, Elin y&uuml;z&uuml;n yumaz değil</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>İnsanın g&ouml;nl&uuml;n&uuml; yapmanın, g&ouml;n&uuml;l kazanmanın M&uuml;sl&uuml;manların Hacca giderek tavaf ettikleri K&acirc;be&rsquo;yi bin kere ziyaret etmekten daha iyi olduğunu dillendirir:</p> <p><em>Yunus Emre der, hoca! Gerekse bin var hacca;<br /> Hepisinden iyice, Bir g&ouml;n&uuml;le girmektir</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>Yunus Emre, sahip olduğu sonsuz Allah sevgisi ile b&uuml;t&uuml;n insanları da din-dil-ırk ayrımı g&ouml;zetmeden sevmektedir, bu sevgisi ise onun sınırsız hoş g&ouml;r&uuml;s&uuml;nden kaynaklanır:</p> <p><em>Elif okuduk &ouml;t&uuml;r&uuml;, Pazar eyledik g&ouml;t&uuml;r&uuml;</em></p> <p><em>Yaratılanı hoş g&ouml;rd&uuml;k, Yaratandan &ouml;t&uuml;r&uuml;</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; D&uuml;nyadaki yetmiş iki millet diye s&ouml;ylediği insanları ayırım yapmadan sevmenin &ouml;z inancı gereği olduğu ifadesiyle b&uuml;t&uuml;n insanlara aynı g&ouml;zle bakmayan kimseyi din&icirc; olgunluğun en &uuml;st&uuml; olan evliya bile olsa onu hoş g&ouml;rmez:</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;<em>Yetmiş iki millete, bir g&ouml;z ile bakmayan</em></p> <p><em>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Şer&rsquo;in evliyasıysa, hakikatte asidir</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>Yunus Emre&rsquo;ye g&ouml;re her insan,<strong>&nbsp;</strong><strong>din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı g&ouml;zetilmeksizin sevmeyi ve sevilmeyi hak etmektedirler:</strong></p> <p><em>Adımız miskindir bizim, D&uuml;şmanımız kindir bizim<br /> Biz kimseye kin tutmayız, Kamu &acirc;lem birdir bize,</em></p> <p>...s&ouml;zleriyle insanlar arasında ayırım yapılmamasını, &ouml;zellikle kendisi i&ccedil;in istediğini başkası i&ccedil;inde istemesinin inancı gereği olduğunu, diğer dinlerde de b&ouml;yle olması gerektiğini savunur:</p> <p><em>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</em><em>Sen sana ne sanırsan, Ayruğa da onu san</em></p> <p><em>D&ouml;rt kitabın manası, Budur eğer var ise</em></p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>&Ccedil;&uuml;nk&uuml; insan yaratılış ve ruh y&ouml;n&uuml;yle Allah&rsquo;tan gelmektedir; O&rsquo;nun &ldquo;k&uuml;n&rdquo; &ndash; &ldquo;ol&rdquo; emriyle yaratılmışlardır, o halde insanlar hi&ccedil;bir şekilde birbirlerinden ayrı tutulamazlar</strong><strong>.&nbsp;</strong>Ancak birbirlerini anlamaları, kaynaşmaları ve dost olmaları i&ccedil;in sevmeleri gerekir. Yunus&rsquo;un da d&uuml;nyası sevgidir,&nbsp; hep sevmeyi kendine dert edinir ve sevenlere seslenir:</p> <p><em>S&ouml;z&uuml;m el g&uuml;n i&ccedil;in değil, Sevenlere bir s&ouml;z yeter<br /> Sevdiğimi s&ouml;ylemezsem, Sevmek derdi beni boğar</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>Yunus, insan sevgisinin kaynağını ilahi sevgiden aldığını&nbsp;<strong><em>&ldquo;Yaradılanı hoş g&ouml;r Yaradan&rsquo;dan &ouml;t&uuml;r&uuml;&rdquo;&nbsp;</em></strong><strong>s&ouml;zleriyle ifade etmiştir</strong><strong>.</strong><strong>&nbsp;</strong>Yunus&rsquo;un fikir d&uuml;nyası Yaratan&rsquo;ı hoş tutmanın insanı hoş tutmaya bağlı olduğu d&uuml;ş&uuml;ncesini esas aldığından bu d&uuml;nyanın ge&ccedil;ici olduğunu:</p> <p><em>Yalancı d&uuml;nyaya konup g&ouml;&ccedil;enler<br /> Ne s&ouml;ylerler ne bir haber verirler,</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>&hellip;d&uuml;nya hayatının kısa ve aldatıcı olduğunu:</p> <p><em>Geldi ge&ccedil;ti &ouml;mr&uuml;m benim, şol yel esip ge&ccedil;miş gibi<br /> Hele bana ş&ouml;yle geldi, bir g&ouml;z a&ccedil;ıp yummuş gibi</em></p> <p>&hellip;d&uuml;nya malının m&uuml;lk&uuml;n&uuml;n değersiz olduğunu:</p> <p><em>Mal sahibi, m&uuml;lk sahibi, Hani bunun ilk sahibi?</em></p> <p><em>Mal da yalan m&uuml;lk de yalan, Var biraz da sen oyalan.</em></p> <p>&hellip;s&ouml;zleriyle sık&ccedil;a ifade eder.</p> <p>Yunus, insanlarla iyi ge&ccedil;inmeyi ister, bunun i&ccedil;in &ccedil;evresine hep hoşg&ouml;r&uuml; ile bakar, &nbsp;onların kendisini yeren k&ouml;t&uuml; s&ouml;zlerine aldırmaz ve onlar i&ccedil;in yine iyi dileklerde bulunur:</p> <p><em>Her kim bizi yerer ise, Hak dileğin versin ana<br /> Bizlere taş atanlara, G&uuml;ller nisar olsun ana</em></p> <p>&hellip;diyerek doğuştan kardeş olan insanların, birbirini bilmelerinin, tanışmalarının, sevgiye, barışa ve kardeşliğe yol a&ccedil;acağını ifade ederek<em>&ldquo;Beri gel barışalım-Yad isen bilişelim&rdquo;</em>&nbsp;der.</p> <p>Yunus Emre,&nbsp; insanlar arasındaki&nbsp;<em>&ldquo;barışmada-bilişmede&rdquo;</em>&nbsp;dilin-s&ouml;z&uuml;n &ouml;neminin &uuml;zerinde &ouml;zellikle durur, sahibine g&ouml;re s&ouml;z&uuml;n savaşı bitirebileceğini, yanlış ve yersiz s&ouml;z&uuml;n kişiye verebileceği zararları, yerinde ve tatlı bir s&ouml;z&uuml;n de her işi yoluna koyacağını s&ouml;yler:</p> <p><em>S&ouml;z ola kese savaşı, S&ouml;z ola kestire başı<br /> S&ouml;z ola ağulu aşı, Yağ ile bal ede bir s&ouml;z</em></p> <p>Yine s&ouml;ylenecek s&ouml;z&uuml;n yeri ve zamanının iyi bilinmesi gerektiğini, kimselere k&ouml;t&uuml; s&ouml;z s&ouml;ylenmemesini; s&ouml;z&uuml;n insandaki b&uuml;t&uuml;n &uuml;z&uuml;nt&uuml; ve sıkıntıları giderici ve insana huzur verici olması gerektiğini s&ouml;yler:</p> <p><em>Kişi bile s&ouml;z demini, Demeye s&ouml;z&uuml;n kemini<br /> Bu cihan cehennemini, Sekiz cennet ede bir s&ouml;z</em></p> <p>Yunus Emre,&nbsp; bu arada kendisini de hesaba &ccedil;ekerek d&uuml;nya zevkine dalan kimsenin başkalarını unutacaklarını, asıl yapılması gerekenin ise başkalarına el uzatmak, onların derdine &ccedil;are olmak, kimsesizlerin kimsesi olmak olduğunu hatırlatır:</p> <p><em>Bir hastaya vardın ise, Bir i&ccedil;im su verdin ise<br /> Yarın orda karşı gele, Hak şarabın i&ccedil;miş gibi</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>Yunus Emre, verdiği evrensel mesaj ve telkinleri &ouml;ncelikle kendi hayatında uygulamış; yapmadığı ve bizzat yaşamadığı şeyleri kimseye s&ouml;ylememiştir. Yunus, en &ccedil;ok gen&ccedil;leri hedef alır ve onların kardeşlik, huzur ve mutluluklarını daha &ccedil;ok ister. &Ouml;lenlere &uuml;z&uuml;l&uuml;r, hele gen&ccedil; iken &ouml;lenlere bir ayrı &uuml;z&uuml;nt&uuml; duyar:</p> <p><em>Bu d&uuml;nyada bir şeye, Yanar i&ccedil;im g&ouml;yn&uuml;r &ouml;z&uuml;m;<br /> Yiğit iken &ouml;lenlere, G&ouml;k ekini bi&ccedil;miş gibi</em></p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;D&uuml;nya hırsı ile birbirlerinin boğazına sarılan, &uuml;lkelerin s&ouml;m&uuml;r&uuml;lmesi i&ccedil;in savaşlar yapan, milyonlarca insanın a&ccedil;lık, kıtlık ve yokluk i&ccedil;erisinde kıvrandığı g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde, insanlık &acirc;lemi, g&ouml;n&uuml;ller dostu Yunus Emre&rsquo;ye ve onun g&ouml;n&uuml;lleri; iyiye, g&uuml;zele, doğruya &ccedil;ağıran mesajlarına bu g&uuml;n d&uuml;nden daha &ccedil;ok muhta&ccedil;tır. Yazımızı Yunus&rsquo;un veda mesajı ile bitirelim:</p> <p>Bu d&uuml;nyadan gider olduk, Kalanlara selam olsun<br /> &nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bizim i&ccedil;in hayır dua, Kılanlara selam olsun</p> <p>*Yunus Emre&rsquo;yle ilgili kaynaklardan yararlanılmıştır.</p>