Sultan Alparslan'ın bizlere hediye ettiği bin yıllık yurdumuzda her dönemde dâhili ihanet şebekeleri bulunmuştur. Bu hain güruh, gerek yularlarını tutan harici düşmanların isteklerini yapmışlar; gerekse alçakça kanlarının icaplarını yerine getirmişlerdir.

 

Her devirde ihanetleri görülen bu şebekeler 100-150 yıldır hain fiiliyatlarını kendilerini büyük ölçüde gizleyerek sürdürmüşlerdir.

 

Maalesef son dönemlerde bu alçak güruh efendilerinden ve hamilerinden aldığı güvenle kendilerini gizleme ihtiyacı duymadan ihanetlerine her gün bir yenisini eklemektedir.

 

Yüz yıl önceki ihanetlerinden ve masum halkı katlettiklerinden dolayı tehcir edilen Ermenilerin, milletimiz ve İslam âleminin düşmanları tarafından her yıl temcit edilen soykırım ve tazminat ödeme zırvaları bu yılda tekrarlanmıştır.

 

Milletimizin tarihi düşmanlarının bu herzeyi yemeleri tabiatları icabıdır. Ancak yüzyıldır ekmeğimizi yeyip suyumuzu içen bu soysuzların, dedelerinin! Katliama uğradıkları bühtanıyla, harici hamilerinin hazırladıkları tasarıya imza attıklarını büyük bir teessürle öğrendim.

        

Bu hain güruh maalesef devletin kutsal çatısı altında dokunulmazlık zırhıyla bizlerin vergileri ile beslenmekte, yeni ihanetlerde bulunmaları için semirtilmektedirler. Ülkemiz ve milletimizin dış düşmanlarınca aleyhimize yapılan her hareketin içinde pervasızca yer almakta olan bu sefih güruh İslâm düşmanlarıyla da kol kola hareket etmektedirler. Meclis içerisinde çöreklenen bu azgın güruh ve ittifakçısı ne Azerbaycan-Karabağ konusunda ne de Macron’un İslâm’a hakaret herzeleri hususunda ağızlarını açmamış aksine bu milletin hasımlarının yanında yer almışlardır.

 

Devletin ve milletimizin sırtında ve böğründe saplı hançer gibi duran bu tufeyli hainlerin bir an önce dokunulmazlıklarının kaldırılıp vekilliklerinin sona erdirilmesi ve hadlerinin bildirilmeleri şarttır. Çünkü bir Müslüman bir delikten bir kere sokulur. Maalesef biz aynı delikten defalarca ısırıldık! Kendi düşmanlarımızı kendi elimizle semirtmeyi bırakalım, yeter artık!

 

Vatandaşa sorulursa kahir ekseriyetinin bu yönde talepkâr olduğu görülecektir. Gereği yerine getirilsin artık!

 

Dil konusunda ayrıca bir yazıyı kaleme alacağım. Yeni neslin anlayamayacağı düşüncesiyle bin yıldır kullandığımız, ancak çoğu unutturulan bu kelimelerin günümüz Türkçesiyle karşılıkları aşağıya çıkarılmıştır.

Dâhili      :  İç, yurt içerisi

Güruh      :  Kötü amaçlar taşıyan topluluk 

Hami       : Koruyucu, muhafaza eden

Tehcir      : Göç, göç ettirme

Temcit    : Yenileme, tekrar etme

Zırva        : Saçmalama

Herze      : Saçma söz, yenmesi imkânsız aş

Bühtan    : İftira

Teessür   : Üzüntü

Sefih       : Alçaklık eden, düşkün

Pervasız   :  Kayıtsız, sorumsuz

Kahir       : Ezici, pek büyük

Ekseriyet: Çoğunluk

Talepkâr  : İstekli