Yalan, doğru olmayan, gerçeğe aykırı söz ve haberdir.
Yalan, insanın bilerek, iradesi ile gerçeğe aykırı söz söylemesidir
Yalan, günahların en çirkini ve bütün kötülüklerin başı ve temel taşıdır.
Yalan, bir kimseden söylemediği halde söz nakletmek, bilgi ve haber uydurmaktır.
Yalan, olmayanı olmuş, olanı da olmamış gibi ifade eden söz ve davranışlardır.
Yalan, bir başkasına kasıtlı ve asılsız olarak suç yükleme, kara çalma, iftira etmektir.
Yalan, insanlara yapamayacaklarını vaat etmek, tutamayacağı sözü söylemektir.
Yalan, Allah’u Teâlâ’nın ve Peygamber efendimizin en sevmediği huydur.
Yalan, bilgisizlik ve korkaklıktan doğar ve insan ruhunu, seciyesini alçaltır. Korktuğu için yalan söyleyen kimse artık kutsal değerlerinden de uzaklaşır. Çünkü insanın en büyük ve en kötü sıfatlarından biri yalan söylemektir:
“Ey insan dürüst ol, kalsan da zorda
İster bollukta ol, istersen darda
Ne yazda ne kışta ne de baharda
Hiçbir şartta asla, yalan söyleme!”
Yalan, hadisi şerifte sözünden dönmek ve emanete hıyanet etmekle beraber münafıklığın üç alametinden biri olarak bildirilmiştir. Ancak, yalan söylemek, sadece “aralarında geçimsizlik bulunan karı kocayı barıştırmak, savaş sırasında düşmanı şaşırtmak, insanlar arasındaki husumeti önlemek” konularında caiz görülmüştür.
Kuranı Kerimde birçok ayeti kerime yalan söylemekten kaçınmayı emreder:
“Ey inananlar! Yapmayacağınız şeyleri, neden söylüyorsunuz?” (Saf,2)
“…Allah'ın laneti yalancılar üzerinedir.” (Ali İmran, 61)
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin.” (Ahzab, 70)
Peygamber efendimiz (s.a.v.) yalan söylemeyi büyük günahların en büyüklerinden saymıştır. Buhari ve Müslim’de geçen hadisi şeriflerinde:
“Dikkat edin! Size büyük günahların en büyüklerini haber vereceğim. Allah'a şirk koşmak, anne babaya zulmetmek ve yalan söylemek /yalan yere şahitlik etmek” dedikten sonra“…yalan söylemek /yalan yere şahitlik etmek” cümlesini defalarca tekrar etmiştir.
“Ey insanlar! Kesinlikle yalan söylemeyiniz, çünkü yalan ile iman bir arada olmaz.”
“Yalandan sakının, çünkü yalanla günah yan yanadır ve ikisi de insanı cehenneme götürür.”
“Sizi yalan söylemekten menederim; çünkü yalan söylemek günaha, günah da cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye nihayet Allah katında kezzap(çok yalan söyleyen) diye yazılır.”
"Şüphesiz ki doğruluk iyiliğe, iyilik ise cennete götürür. Yalan ise kötülüğe, kötülük ise cehenneme götürür."
Yalan söylemenin Allah'ın gazabına sebep olduğu bildirilen ayet ve hadislerle, yalandan uzak durulması açıkça bildirilmektedir. Yalanın küçüğü, masumu olmaz! Yalana bulaşan mümin ve Müslümanım diyen kimsenin bunca ayeti kerime ve hadisi şerifin ikazına bigâne kalmadan kendisini sorgulaması ve ahlakını düzeltmesi gerekir.
Yalan söyleme bazı kimselerde alışkanlık haline gelmiş ve maalesef bir hastalık halini almıştır. Bu belirtiye sahip “mitoman” kişiler özellikle alış verişlerde ve siyasi propaganda esnasında gerçeği büyük ölçüde çarpıtarak veya yanlış sunarak karşısındakileri etkilemekte ve yalanla kandırmaktadır.
Peygamber efendimizin “Bizi aldatan bizden değildir” buyurduğu sözünün muhatabı olanlar; ticaret hayatında, çarşı-pazarda, satılan malın özellikleri, maliyeti, piyasa değeri vb. hakkında satıcının yalan söylemesi, alıcıyı kandırması bu yolla elde edilen kazancını haksız ve haram kılar. Yalancılığı herkesçe bilinen kimsenin dinen şahitliği de kabul edilmez.
Hülasa-i kelam her daim doğruluk esastır. Müminler, Allah'ın rızasını kazanmak için doğruluktan ayrılmamalı ve yalanın her türlüsünden kaçınmalıdır.
“İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah
Yardımcısıdır doğruların Hazreti Allah”
La havle ve lâ kuvvete illa billah!
Cumamız mübarek olsun