ÖNCE SOKAKLAR BOZULDU / HEDEF AİLEYİ TARUMAR ETMEK!
<p>Son yüz elli senedir Yahudi ve Hıristiyan âleminin bütün hesapları bir buçuk milyarlık İslâm Âlemini başsız bırakmak üzerine yapılmaktaydı. Bunun için öncelikle İslâm Âlemine hükmeden Hilâfet müessesesini ortadan kaldırarak işe koyuldular. Türkiye’yi kendi direktifleriyle yönetecek insanları yetiştirecek eğitim sistemini ikame ederek, Fransa, İngiltere, Almanya ve Amerika gibi ülkelerde yetiştirilen temel kültüründen yoksun kimselerle bu faaliyetlerine devam etmektedirler. Bu eğitim ve kendilerine eleman yetiştirme yalnız Türkiye’ye has bir uygulama olmayıp bütün İslâm Ülkeleri için uygulanan bir proje olarak kendi kültür ve gelenekleriyle eğittikleri elemanları hedef ülkelerde işbaşına getirmişlerdir.</p>
<p> Yüz-yüz elli yıldır uyguladıkları toplum mühendisliği projelerinin saha uygulamalarına baktıklarında; yönetenlerin çoğunluğu kendi direktifleriyle iş görmelerine rağmen hala hedefe varamadıklarını gördüler. Zaman zaman bu ülkelerde kendi tezgâhından geçmeyen yerli ve milli kültürleriyle yetişen kimselerin iş başına gelmesiyle kendi projeleri de inkıtaya uğramaktaydı. Taşeron olarak oluşturdukları basın yayın organları, medya kuruluşlarının ve internet ile sosyal medyanın ifsatları sonucu modayla, kapkaçla, terörle önce sokakları bozdular. Sokaklar, üç beş yıl önce annesinin yanında bile giymekten utanacağı kılık kıyafetle dolaşan gençlerden geçilmez oldu. Asıl hedefleri ise ahlaki erozyonla bozulan sokaklara çıkacak aile efradını kurdukları çarkın dişlileri arasında tarumar etmek oldu. Çünkü aileyi ve aile içi ahlaki bağlılıkları bozmadan hedeflerine asla ulaşamayacaklarını anladılar.</p>
<p> İslâm Âleminin yeniden bir güç olarak kendini göstermesi ve Türkiye’nin bir buçuk milyar Müslüman’ın umudu haline gelmesi dolayısıyla dış güçler ve onların kiralık elemanları-beyinleri-kalemleri faaliyetlerini gün geçtikçe artırmakta, değişik varyasyonlara yönelmektedirler.</p>
<p> Şimdi gelelim işin can alıcı noktasına!</p>
<p> <strong>Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını ve İl Müdürlüklerini adli işlemleri derhal başlatmak üzere göreve davet ediyorum!</strong></p>
<p><strong> Adalet Bakanlığını ve HSYK’yı re’sen işlem başlatmak üzere göreve davet ediyorum!</strong></p>
<p><strong> </strong>Ailenin temel taşı olan anneyi-kadını-kızlarımızı sokağa çağıran; sokağa çıkan kimsesiz kızlarımızı kurtlar sofrasında meze olmaya hazırlayan bu ağzı susturun!</p>
<p> Yerli Pravda gazetesinde, arzu ettikleri şekilde, sokakta özgür(!) olarak yetiştiği belli olan yabancı zihniyetli yazar Mine Söğüt, Türk Milletinin aile yapısına atom bombası atmış gibi sonuçları doğuracak kışkırtma ve beyin yıkayıcı teşvikleri ile gençleri ailelerine, ana-babalarına isyana, onları yok saymaya davet etmektedir.</p>
<p> 5 Mart tarihli yazısında, “<strong><em>Her baba evi öyle sanıldığı kadar güvenli değildir. Aksine çoğu baba evi tehlikenin merkezidir. Ve bazen sokaklar o baba evinden çok daha güvenlidir. O yüzden güvenilmez babaların evinden erkenden çıkın gidin kızlar, elâlem ne düşünürse düşünsün, hiç kafaya takmayın. Geleneklerin, inançların, korkuların pabucunu dama atın</em></strong>“ diyerek aile ocağının çoğunun güvenilmez ve tehlikeli olduğunu, bu sebeple kızlara küçük yaşta-“<strong>erkenden çıkın gidin</strong>” diyerek evden kaçmayı teşvik ettiğini söylemektedir. Yine ateistliği teşvik ederek “<strong>inançların-geleneklerin-korkuların pabucunu dama atın</strong>” diyerek isyana yöneltmektedir. Türk aile sistemi içerisinde, İslami bir gelenek ve kültürle genlerine kadar kökleşen edep, hayâ ve namus duygularının timsali olan kızlarımıza “<strong><em>Sizden beklenen her şeyi yapmayın ve sizden beklenmeyen bazı şeyler yapın</em></strong> “diyerek, kızlarımızdan beklenen ne varsa hiçbirini yapmamaya, beklenmeyen şeyleri yapmaya, “<strong><em>Sevişmenin kirlenmek olduğu safsatasını da hemen unutun</em></strong>” deyip hayâ, edep ve namusu “safsata” olarak algılatıp “<strong><em>erkenden evden çıkıp giden”</em></strong> kızları ahlaksızlığa-sevişmeye çağırmaktadır.</p>
<p> Yazarın, kaçmaya özendirdiği, kapıları çarpıp çıkacakları “<strong>baba evinden daha güvenli</strong>” dediği ve özlemini çektiği sokaklar, canının istediği her naneyi “<strong>özgürce</strong>” yiyebilenlerle dolu olan sokaklardır. Baba evinden çıkıp gitmesini öğütlediği bu kızlar kendi sokaklarını bile bilmezken, onları meçhule çağırmakta; “arka sokaklar”daki tuzaklara, alkole, uyuşturucuya, tacize, tecavüze ve fuhuş bataklığına, cinayetlere, zulümlere ve kadın ölümlerine davet etmektedir. Bunların özlediği sokaklarda kol gezen tüm ahlaksızlıkların bileşeni olan bu devrim fahişelerinin ve bazı “ilerici-çağdaş”(!) belediyelerce de desteklenen LGBT(harflerin açılımı çok edepsiz anlamlar taşıdığından açıklamaktan teeddüp ederim) denen melanet mensuplarının dost-müşteri aramak için dolaştıkları, yazar gibilerin teşvik ve öncülüğüyle evden kaçanları ağlarına düşürdükleri sokaklardır.</p>
<p> Herzelerini yumurtlamaya devam ediyor: “<strong><em>O yüzden siz bir çarpın baba evinin kapısını, sokaklara çıkın. Özgürlüğünüze sahip çıkın, bedeninize sahip çıkın, isteklerinize sahip çıkın, heveslerinize sahip çıkın</em></strong>”. Baba evinin kapısını çarpıp sokağa çıkmaya çağıran yazar, bedenlerini özgürce kullanmayı, isteklerini ve heveslerini yerine getirmeyi öğütlemektedir. Ve bu işi “<strong><em>baba evini terk edin kızlar; derhal terk edin</em></strong>” diyerek, “<strong><em>düşünmeden derhal kaçın”</em></strong> diye son sözlerini yazmıştır.</p>
<p> Dini ve tüm kutsalları reddeden, dini duygulardan kaynaklanan örf, adet ve gelenekleri reddeden bir hayatı benimseyen yazar ve aynı görüşe sahip olan gazete ve bunları destekleyen belediyeler ve partiler ancak üç beş kanı-sütü ve nesebi bozuk çapulcular dışında özledikleri bu güruha asla sahip olamayacaklardır. Bu necip milletin içinde onların arzu ettiği kadar mayası bozuk yabancı kalıntısı bulunmamaktadır.</p>
<p> Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı ağzı böyle çirkef saçan, aile sistemine dinamit koyanlara müdahale etmeyecekse kime edecek? Sayın Bakanlar derhal göreve!</p>
YORUMLAR