Arkadaş, birbirine sevgi ve saygıyla bağlı olan, sıkıntılı anlarında birbirine yardım eden; gerektiğinde dert ortağı, arkasını-sırtını birbirine dayayan, fedakâr ve birbirine güvenen kimsedir. Arkadaşlık; yol arkadaşlığı, okul arkadaşlığı, askerlik arkadaşlığı, iş arkadaşlığı gibi belirli süre yaşanıp hatırası uzun süre hafızada yer eder, kimi de ömür boyu süren arkadaşlıklar insan hayatında önemli bir yer tutar.
Arkadaşlık, hem dini hem de sosyal açıdan insan hayatında vazgeçilmez bir değerdir. İslam dini, kişilerin iyi, ahlaklı ve iman sahibi kimselerle arkadaşlık kurmasını öğütler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kişi, dostunun/arkadaşının dini üzeredir; öyleyse kiminle dostluk ettiğinize dikkat edin” buyurarak bu konuda bizlere önemli bir tavsiyede bulunmuştur.
Salih ve sadık bir arkadaş her iki âlemde de huzur ve mutluluk kaynağı olur. Allah ve resulüne muhalif, müskirat ve menhiyat ile hayat süren bir kimse ile arkadaşlığın sonu ise muhakkak hüsrandır. Çünkü bir insanın karakteri, davranışları ve yaşama tarzı çoğu zaman arkadaş çevresinden etkilenir.
Gerçek bir dost, insanı hatalarından uzaklaştıran, doğruluğa ve iyiliğe yönlendiren kişidir. Aynı zamanda zor zamanlarda yanında olan, maddi ya da manevi desteğini esirgemeyen kişidir. Onun için arkadaşlık yaparken, arkadaş seçerken şu hususlara dikkat etmemiz gerekir: Seçeceğimiz arkadaşın akıllı olması, güzel ahlaka sahip olması, günaha düşkün yahut fasık olmaması, sapık görüşleri savunan ve bidatçı olmaması ve dünyaya karşı hırslı olmaması gerekir.
Dinimizin arkadaşlıkla ilgili tavsiyeleri ile örf, adet, geleneklerimiz ve tecrübelerimizle sabit olmuştur ki, arkadaşlar birbirinden etkilenir, birbirlerine benzeşirler. İnsanın çevresi ve arkadaşları onun gelecekteki şahsiyetini inşa ederler. Onun için “arkadaşını söyle senin kim olduğunu söyleyeyim”, “kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan alır”, “üzüm üzüme baka baka kararır” gibi sözler söylenegelmiştir.
Dinimizin, her birimizi mükellef kıldığı “emri bil-maruf ile nehy-i anil’münker” (iyiliği emretme, kötülükten men etme) hükümleri dışında arkadaşımızın hoşnut olmayacağı hususlarda yüzüne karşı veya arkasından konuşmamalıdır. Özellikle arkadaşının veya yakınlarının hata ve kusurlarını başkasının yanında anlatmak gıybet olduğundan her Müslüman için haramdır.
Sosyal hayatta da arkadaşlık, insanların kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve psikolojik açıdan olumlu etkiler yaratır. Samimi arkadaşlıklar ve dostluklar, insanın yalnızlık duygusunu azaltır ve hayatı daha anlamlı kılar. Ancak günümüzde sosyal medya ve teknolojik gelişmeler nedeniyle ilişkiler samimiyetten uzak ve yüzeysel hale gelmiş; gerçek dostluklar azalmıştır. Bu yüzden arkadaş seçimi yaparken dikkatli olmak, hem dünyevi hem de uhrevi mutluluğumuz için gereklidir. Gerçek arkadaşlık; sevgi, saygı, sadakat, güven ve vefa üzerine kurulmalı, insanı hem dünyada hem de ahrette iyiliğe taşımalıdır.
Yazımızı Hz. Ali’nin bir duasıyla bitirelim:
Allah’ım!
Gönlümüzde olanı hakkımızda hayırlı eyle!
Hakkımızda hayırlı olanlara da gönlümüzü razı eyle!
Cumamız mübarek olsun