Yeryüzündeki yırtıcı köpeklerin içinde en acımasızları ve zaptedilmez olanları Pitbul ve Doberman cinsleri ile bunların türevleri olan köpeklerdir. Bunlar ne kadar eğitilseler de genleri icabı saldırganlıkları, parçalayıp yok etme güdüleri değiştirilememiştir. Hele hele bunların başıboş bırakılması halinde öncelikle çocuklar ve kadınlar olmak üzere hareket eden tüm canlıları yok etmektedirler.

    ABD'nin Ortadoğu bölgesinde Filistin'deki başıboş azgın köpeği İsrail de Filistin'de sahipsiz gördüğü çocuk-kadın, yaşlı-genç kim olursa olsun; vicdan, merhamet ve insanlıktan yoksun olduklarından herkese saldırıp parçalıyor, imha ediyor!

    İsrail iki ayı aşan bir zamandır bildiği bütün mekânları ve gördüğü her canlıyı bombalarla yakıp yıkıyor. Hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri tarumar ediyor ve dünya maalesef bunları sadece seyrediyor. Bu başıboş azgın kuduz köpeklerin yaptıkları bütün saldırılardan, soykırımlardan, katliamlardan sadece ve sadece ABD sorumludur. Ancak ABD bunda yalnız değildir. 

 

   Ülkemizde sokakta oynayan veya okula giden masum çocukların üzerine saldırıp onları parçalayan, öldüren azgın başıboş köpeklere sahip çıkanlar ve savunanlar olduğu gibi diğer azgın hayvansever dostları ise Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunluğu ve bazı ülkeler bu başıboş köpeği, daha çok masumu yok etmesi için beslemektedir. Ancak bu azgın köpeğin sahibi ABD'dir. Yine ülkemizde sonradan olma beyaz Türkler; LGBT’liler ve destekçileri, çapulcular ve nesebi gayri sahihler muhibbanı İsrail olarak görüntü vermekteler yahut tarafsızlık maskesi arkasına saklanmaktadırlar. Şurası unutulmamalı ki üstad Cemil Meriç “Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur” demektedir. 

 

    Filistin'deki masumları parçalayan, tarumar eden, yok eden azgın köpeğe öncelikle ABD güç vermekte, sahip çıkmaktadır. Dünyanın öbür ucundan uçak gemilerini, füzelerini ve Filistinlilerin nüfuslarından çok fazla sayıda bombayı getirmiş; küvezdeki bebekleri dahi parçalayan bombalar ile her türlü lojistik ve personel desteğini sağlamışlardır. ABD patentiyle atılan bombalar Japonya’ya atılan atom bombalarının onlarca kat fazla imha kapasitesine sahiptir. Şayet ABD bunlara sahip çıkmasaydı dünyada birçok ülke İsrail’i anında durdurur, yok ederdi. 

 

   Bunlara karşı koyacak herhangi bir güç, karşısında İsrail'i değil doğrudan ABD'yi bulacaktır. Onun için hiçbir ülke İsrail’e doğrudan müdahalede bulunamamaktadır. Bu süreçte 3 aya yaklaşan bir zamanda Filistin'de katledilen yarısı bebek, çocuk ve kadın olan 19 bine yakın her candan doğrudan ABD sorumludur. 

 

   Geçmiş yıllarda İsrail'in yaptığı soykırım saldırılarında petrol zengini Arap ülkeleri Suud Kralı Faysal’ın önderliğinde ABD’ye ambargo uygulayarak petrolü silah olarak kullanınca İsrail’in yandaşları mecburen yularını çekmişlerdi. Ancak Kral Faysal bir müddet sonra yeğenine öldürtülmüştür. Vahşet ve katliamda kat ba kat fazla olan şimdiki saldırılarda petrolü silah olarak dahi kullanamadıklarına göre demek ki petrol zengini Arap liderlerinin elini kolunu bağladıkları noktalar var. 

 

    Artık bu azgın kuduz köpeğin en kısa zamanda itlaf edilmesi şart olmuştur. Bunu da yeryüzünde yapabilecek yegâne güç Türkiye'dir. Ancak ABD’yi de karşısına alma ihtimaliyle Türkiye'nin askeri silah ve techizat durumunu ve ekonomik gücünü bir an evvel daha derli toplu hale getirebilmesi gerekir.

 

      ABD ne kadar süper güç olursa olsun diğer güçlü ülkelerden Çin, Rusya ve Kuzey Kore'den çekindiği gibi biz de daha çok yerli ve milli silahlarımızı geliştirip üretimlerini çoğalttıkça ekonomik gücümüz de artacak, silah gücümüz de artacak ve ABD'nin çekindiği bir güç olacağız inşallah! Bunu sağlamak için ülkemizdeki vatan, millet, din, iman düşmanları, dış güçlerin maşaları ve yandaşları hariç her bir ferdimiz üzerine düşeni yapmaktan geri durmamalıdır. Hakkın yanında safını belli edip en azından her birimiz “Allah’ım! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve kâfirlere karşı bize yardım eyle” diye,  "Rabbim bize güç ver" diye, "küffara karşı alnımızı ak, başımızı dik eyle” diye dua etmelidir.