Bir insanın hayatı boyunca unutmaması, göz önünde bulundurması gereken en önemli husus şudur:

Hatırda kalanlar:

“Bir insanın hayatında bir dost, gerçek bir dost, kalbî muhabbetle bağlandığı bir dost sahibi olamaması büyük bir mahrumiyettir. Çünkü hayat sürprizlerle doludur. Hayatta duçar olabileceğin öyle haller olur ki, ancak seni o kalben ve mutlak manasıyla seven bir adamın - dostunun yardımıyla o beladan kurtulursun.

Lakin bundan daha büyük bir mahrumiyet de şudur ki, düşman sahibi olamamaktır! Bu demektir ki; sen savunman gereken bir fikir üzerinde sabit kadem kalamadın; hakka hak, batıla batıl demek cesaretini gösteremedin. Kimsenin husumetini celp etmeye cesaret gösteremedin. Hayatta bir hasmı olmayan adam bukalemun gibi herkesi idare etmiş demektir.

Herkesi idare etmek münafıklığın bir numaralı alametidir. O halde dostun da olacak düşman da olacak. Kim dost, kim düşman ona bak! Allah katında makbul bir insanı düşman edinmemeye; Allah katında makbul olmayan, mel'un olan birini de dost edinmemeye bak! Yoksa düşman sahibi olmak bir mesele değil, kimin düşman olduğu mühimdir. Hayatın içinde eğer Allah'a yarar bir insan sana düşman oluyorsa o zaman sen kendini bir murakabe et… Acaba bende ne yanlışlık var diye!”

Hülâsa, Peygamber efendimizin “Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadisi şerifi mucibince Allah'a dost olanla dost, Allah’a ve onun hükümlerine düşman olana da tıpkı Seyyid Abdulhakim Arvasi Hazretlerinin “Hiç bir amelime güvenmiyorum, lakin Allah’u Tealâ'nın düşmanlarına düşmanlığım var” dediği gibi düşman olmalıyız ki ebedi âlemdeki hesabı kolayca verebilelim.

Cumamız mübarek olsun