İnsanoğlu dünyaya dalıp sorumlu olduğu her şeyi unuttu.

    Oysa dünya bir oyun ve aldanış yeri; bir gölgelikti, ama biz yolcu olduğumuzu unuttuk.
Unuttuk sadece yolumuzun buradan geçtiğini...

    Dünyaya kısa bir müddet için uğradığımızı unuttuk.

    Yapmamız gerekenler vardı unuttuk. Buranın bir imtihan yeri olduğunu unuttuk.

    Zevke sefaya dalıp ahiretimizi unuttuk.. Dostluğu unuttuk, vefayı unuttuk, kardeşliği unuttuk...

    Rabbimize "elestü bezminde" verdiğimiz bir sözümüz vardı. Hep dünya ile meşgul olduğumuzdan ahdimizi, sözümüzü, unuttuk...

    Ne de çabuk unuttuk kulluğu, imtihanı, ölümü, hesabı, sıratı, cehennemi... 

    En sonunda hesap sorulacağını...

    Ancak, insan nisyan ile maluldür. Unutmak, insanın genlerinde bulunan bir savunma ve zihnin kendisini koruma altına alma durumu olmaktadır. Ayrıca, unutmamak ve hata yapmamak insan bünyesinin üstündedir.

    İnsanın yaşadığı önemsiz olayları, lüzumsuz bilgileri, gereksiz kimseleri unutması; bunların, hafızasında boşuna yer işgal etmesini önler ki bu unutmalar birer nimet olmaktadır.

    İnsan yaptığı iyilikleri unutmalıdır, değilse kibire, gurura ve başa kakmaya yol açabilir, muhatabını incitir. İnsan kendisine yapılan kötülükleri unutmalıdır ki onları hatırladıkça yeniden o anı yaşamasın, kin duymaya, öç almaya yol açmasın, insanı içinden çıkılmaz girdaplara sürüklemesin. 

    İnsanın unutarak yahut başkasının hak gaspına yol açmayan ve istemeden yaptığı hatalarının affı için ayet ve hadislerle Allah’a niyazda bulunduğu da bilinmektedir:
    
    “Rabbena la tuahiznâ in nesîna ev ahte’nâ” Ya Rabbi! Unuttuklarımızdan veya hatalarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma.”(Bakara,286) 

    "Allah, benim için, ümmetimin hata ile unutarak veya baskı ve tehdid altında işlemiş olduğu günahları bağışlamıştır."

    "Hata ve unutmadan doğan sorumluluk ümmetimden kaldırılmıştır."(İbn Mace)

    Unutmanın doğru ve uygun olmadığı durumlar da vardır. 
    İnsan kendisine yapılan iyilikleri unutmamalıdır. 
    Dostlarını ve ahde vefayı unutmamalıdır. Küfranı nimet ve nankörlük insana yakışmayan en kötü hasletlerdir.  

    Rabbim bizlere özümüzü, sözümüzü ve kulluğumuzu unutturmasın!