Emperyal Güçler ve 2023

Mehmet KARAGÖZ 

Dünyada hakim bir güç var. Tarih boyunca gizlilik politikası güden bu güç artık gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu güç hem para hem de inanç itibariyle çok güçlüdür.
O kadar güçlü ki, tarifi mümkün değil. Bunlar, 
-    Dinini doğru öğrenmemiş insanları,
-    Dinsiz ve ateist olan kimseleri
-    Ahlaksız, terbiyesiz, salak ve görgüsüz kişileri,
-    Sol ve laik kafa yapısına sahip olanları
-    Her ülkede var olan din, vatan ve millet düşmanları
-    Ayrıca kendi kurduğu ve yönettiği, din, tarikat, dernek ve oluşumları çok mükemmel yönetiyor. 

Çok şaşılır ki, hakiki dindarlar arasında bile merdud ve mürtedler (dinden çıkmış kafirler) olabiliyor ama, bunların etki alanına girenlerde merdud bulunmaz.
Sağlamcılar yani.

Bu güç tüm dünyada, her ülkede en etkili güçtür. İslam dünyasına 1900 lü yılların başlarında gönderdiği Hemper v.b ajanlarla Osmanlıyı 60 parçaya bölerek, kendi kontrolünde giden ülkeler oluşturdu. 

Afganistan?a ?Topal Molla?yı? Arabistan?a Lavrensi ve Muhammed bin Abdulvehhab ile suudları gönderen bu güç, Türkiye?ye de ajanlarını göndermiş ve emellerine kavuşmuştur. 

İşte şimdi de bu güç Türkiye için 2023`e güçlü hazırlık yapılıyor. 
İç ve dış düşmanlar o seçimde Tayyip Erdoğan`ı devirmek istiyor. İmamın oğlu o günlerin seçim çalışmasını erken başlattı. Gül, Babacan ve Davutoğlu`da Cumhur ittifakına birazcık oy kaybettirdi mi işlem tamam. 

Zaten her türlü alçak ve rezil faaliyet icra eden derneklere ABD den paralar akmaya başladı. Artarak devam edecek. Maksat sokakları kirletmek, yıkmak, yakmak. 

Bu anlamda İmamın oğlu 2023 e özel hazırlanan bir aktördür. 

HDP bu aktörün en güçlü Muttefikidir. İmamın oğlu elbette ilişkisini sıcak tutacaktır. Bence de, akıllıca bir siyaset yürütüyor kendisi açısından. 

Önemli olan, 
-    yeşil müslimanlar,
-    Turancı görünümlü ülkücüler,
-    Vaatlere aldanan saf kanlı vatandaşlar, bu oyunu görebilecek mi?

Bence de göremezler. Neden, çünkü sebebi çok. Bu alana sığmaz.

Binaen aleyh, 2023 şimdiden kaybedilmiş görünüyor. 
Cumhur ittifakı kadın dernekleri ile oyalanmaya devam etsin. 
İstanbul sözleşmesi gibi, oyun içinde oyunlara alet olmaya devam etsin 
Her gün düşmanca üretilen iftiralara ve dostların tavsiyelerine kulak tıkamaya devam etsin.
Yolun sonu görünüyor...

Sahte sevgi pıtırcığının nasıl başkan olduğunu görünce, belki akılları başlarına gelecektir.

Cumhur ittifakı genelde oy kaybetmediği halde seçim kaybediyor. Karşı taraf küçük planlar ve ufak hesaplar yaparak bu sonuca ulaşıyor.

Artık uyanın, büyük hizmetler, devasa yatırımlar oy getirmiyor. 
Küçük sarılmalar, ufak tebessümler, insanları gale alma, selam vermek bile oy getiriyor. 

Mesela bazı il ve ilçelerde cumhur ittifakı iki katından daha fazla oya sahip olduğu o şehri kaybediyor. Sosyolojik ve ideolojik ilimler açısından bakıyorum inceliyorum. Hizmet eksikliği ya da yatırım yoksunu olduklarından değil. O yöre halkı diyor ki, bana gülümseyen, gönlümü alan, merhaba edeceğim insanlara oy vereceğim. 

Bu durumda Sayın Bahçeli hiç gülmüyor, Sayın Reisimizin son yıllarda gülümsemesi kayboldu.  Al tabakalar zaten selam versen almazlar. Ben bir düğünde masasına vardım selam verdim almadı. Yanında bir saat oturdum merhaba demedi. Kimsin demedi. Ama ben yine de oy verdim. Herkes vermez vermediler de zaten. 

İşte o malum güç bu hal ve ahvali tespit etmiş. Hedefe sevgi diyen, kucaklamayı öpmeyi, yalan vaatleri öne çıkaran bir adam bulmuş. Sevgi pıtırcığı, sizin interlandınızdaki oyları süpürüp gidiyor. 

Evet, tekrar ediyorum, bu durumda yolun sonu görünüyor.