Siyonların batı ile ortak kurdukları gaddar sömürü düzeni
100 yıl yaşayabildi. 1900 lü yılların öncesinde kurdukları tuzakların
girdabındaki ülkeler, yedikleri darbelerle yıkıldılar. Osmanlı, Rus ve
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve birçok krallık yerle bir edildi.
Yerine ikame edilen karton süper güçlerle mini ve köle
devletçikler erimeye ve çürümeye başladı. Hamdolsun.
Çöküş emareleri gözükmeye başlayan ABD ve Batı pek yakında
bitecektir. Ama hangisi önce olur bilemem. Ancak; önce giden arkasından
diğerini de götürecek. Yanlarına İsrail ve İsrail destekçisi ırbıkcı devletleri
de alarak gidecekler. Yaptıkları sömürme ve yok etme politikası bitti.
Sömürülecek ülke de, millet de kalmadı zaten. Kendi oluşturdukları 100 yıllık
ömür, sekarat halindedir. Rabbim bize de o çöküşü gösterir inşallah.
ABD ve batı dağılma ve çökme dönemi yaşarken orta doğu ve
Türk İslam coğrafyası da toparlanma, akıllanma ve güç devşirme dönemi yaşıyor.
Yeni bir dünya düzeni kuracak lider ve lider ülke doğurmanın sancılarını
çekiyor. İnsafsız ve gaddar katillerin yönettiği dünya sona geldi.
Görünen o ki, ABD`ni eyalet savaşları yıkacaktır. Son başkanlık
seçiminde keskin fikir ayrılıkları sert şekilde tasnif edildi. Hangi eyaletler
trumpcı hangileri değil netleşti.
ABD, En büyük darbeyi Erdoğan?ın hamlesi ile İslam birliği
ortak kararı ve ardından BM de atılan tokatla aldı. İtibar bitti ve karizma çizildi.
Artık üstünde çamurla yaşamak zorundadır.
AB?nin çöküşü ise ekonomik olacaktır. Bakmayın siz alman
ekonomisi, İsveç kalitesi falan diye bize yüz yıldır yutturdukları teranelere.
Onları ayakta tutan, Afrika ve Ortadoğu ülkelerini sömürerek
çöp bile bırakmadan kendi ülkelerine taşımış oldukları varlıklardır. Artık
bitti. O da bitti. Zira çöp bile kalmadı ki oralarda?
Hatta neredeyse insan bile kalmadı. Kanını emdikleri
insanlar safi kemik kaldılar. Allah zalimin zulmünü payidar etmez. Allahü Teala?nın
va?di kesindir, keskindir.
Onlar çöke dursun. Biz kendi cenahımıza bakalım.
Artık insaf ve adalet anlayışı ile yaşamak isteyen
insanların seçtiği lider bir ülke ve o ülke liderinin tesis edeceği yeni bir
dünyaya doğru ilerliyoruz.
Güçlünün değil, haklının hükümran olduğu bir anlayışa geçiş
dönemindeyiz.
Karşı inanç ve görüşte olanları sistematik olarak yok etme
yerine esasen karşı görüşte olanların haklarına daha fazla saygı duyanların
idaresine geçiyoruz.
Son asır, kul hakkından haberi olmayanların, kanla
beslenenlerin yönettiği bir dünyadan, kul hakkına riayet, imanlı ve yürekli
kimselerin yönettiği bir dünyaya merhaba demek için akıllı ve sabırlı olmak
zorundayız.
Buraya sığmayacak kadar işaret ve doneler gösteriyor ki bu
geçişi başaracak tek ülke vardır. O da hiç şüphesiz TÜRKİYE.
Bunları sevk ve idare edecek anlayış, kabiliyet ve cesarete
sahip tek lider vardır. Onu da siz biliyorsunuz.
İşte bu yüzden Erdoğan hedeftedir. Kimin hedefinde olduğunu
anlamayanlar kendilerinin aynı tarafta olduğunu da maalesef anlamıyorlar.
Bu geçişi sağlayacak kimse var mı diye etrafa bakmaktansa
ben varım deme zamanı gelmiştir. Taraflarımızı iyi seçmeliyiz. Yanımızda
arkamızda kimler var. Ben kimin söylemleri ile örtüşüyorum. Kime nişan
alıyorum. Kimlerle beraber nereye ateş ediyorum. Diye düşünün.
Cephesini tanımayan mevzisini karıştıran düşman mevzisine
yatar, kardeşine sıkar.
Böyle bir ebleh zihniyet daha henüz gelmemiştir. İnşallah
gelmeyecektir.