Yazar, akademisyen ve fikir adamı Nurettin TOPÇU? yu vefatının 43. Yılında Var Olmak kitabının sonunda yer alan insan olmanın üçlerini anlattığı DAMLALAR yazısını okuyarak analım.

 

DAMLALAR

 

Âlem, üç şeyin mecmuundan ibarettir: Varlık, düşünce ve hareket.

 

Bunların hepsini kendinde toplayan insan, üç şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır: Hakikatın, hayrın ve güzelliğin.

 

İnsan ruhunda bu üç şeye götüren üç yeti vardır: Zeka, duygu ve irade.

 

Zeka üç yerde kullanılır: Kazanmada, hilede, ilimde.

 

Duygunun üç dünyası vardır: Sanat, rüya ve sevda.

 

İrade, üç âleme sığınma kudretidir: Hemcinsine, kendi samimiyetine ve Allah?a.

 

Bu üç yetinin birlikte ve ahenkli olarak barındığı kalp, üç şeyin mahfazasıdır: Aşkın, ümidin ve imanın.

 

Üç kişiye acıyınız: Zenginlikten sonra fakir düşene, şerefli iken zelîl olana, cahiller arasında kalan âlime.

 

Üç nesneden her yerde kaçmalıyız: Yersiz şiddetten, açlık bırakmayan tatminden, kendimize çevrilmeyen tehditten.

 

Üç kişiden korkunuz: Merhametsizden, müraîden, mürtekipten.

 

Üç musibetten uzaklaşınız: Zulümden, zelzeleden, ?bilirim? iddiasında olan cahilden.

 

Üç kişiye el uzatınız: Hastaya, garibe, muhitinde anlaşılmayan bedbahta (bu yüzden kalabalığın arasında yalnız yaşayana.)

 

Üç türlü davranış kaba ve sahtedir: Kendini belli eden sanat, nümayişçi ahlak, kendine güvenen dindarlık.

 

Üç şey saadetin sırrıdır: Tevazu, kanaat ve ölümün eşiğinde sık sık dinlenme zevki.

 

Dünya üç şeyle Cennet olur: Elden, dilden ve gönülden vermekle; Allah?ın kullarını ta?n etmeyip affetmekle; zalime zulmetmeyip hidayet yolunu göstermekle.

 

Üç kişi karanlıkta kalmıştır: Aşkından çok talâkatını kullanan, imanını iddia yapan, aklın meyvesinden lezzet almayan.

 

Üç hâkimin hükmünde hata aranmaz: Kalbin, kaderin, ölümün.

 

Üç yerde insan kendini tanır: Tövbede, zalimin kahrı altında, son nefesinde.

 

Hayatın manası üç yerde hakkıyla anlaşılır: Aşk ile birleşen ümidde, vecd ile yapılan ibadette, yeri yurdu unutturan seyahatte.

 

Gözyaşının üç yerde lezzetine doyulmaz: Vuslatta, mağfirette, merhamette.

 

Üç yerde insan Allah ile sohbettedir: Kalabalıktan incinmeyen yalnızlıkta, bir ümitsizin yüzünü ümitle güldürdüğü yerde, zalimin zulmü kendinden şükür taşırdığı anda.

 

İnsanlar içinde kendini bilenler şu üç kişidir: Rüzgârı bile incitmeyenler, kendi adlarını söylemekten utananlar, Allah?ın emaneti olan insanlara katı katı gözlerle bakmayanlar.

 

Üç türlü insan Allah?tan uzaktır: Rahatlarını hesaplayarak hizmetten kaçanlar (hizmet ehli olmayanlar), duygulu olduklarını ileri sürüp de sefalet sahnelerinden uzak duranlar, sefil ruhlarda feyz arayanlar.

 

Üç türlü insan Allah?ı göreceğinden müjdelenmiştir: Saf kalpler, gecenin karanlığında güneşi bulanlar, ölümü, hayatta iken, bütün hareketleriyle birleştirmiş olanlar.

 

Üç şeyin hududunda durmasını bilmelidir: İsteklerin, aklın, hayatın.

 

Üç şeyden ayrılınca diğer üç şeye geçmede acele etmelidir: İnsanlardan ayrılınca ibadete, hareketten çıkınca huzura, dünyaya vedalaşınca uhraya.

 

 

Ahmet TOSUNCU