<p>Bu s&ouml;z&uuml; seviyorum ama sanırım sadece sevmekle kalıyorum. Hayatımda en &ccedil;ok zorlandığım şey bu s&ouml;z&uuml; uygulamaya ge&ccedil;irmek.<br /> D&uuml;nyayı algılarımız oluşturur ve algıların &ccedil;oğu birer ill&uuml;zyondur. T&uuml;m yaşanılan olayları inceleyip değerlendirerek d&uuml;ş&uuml;nceler deryasına &nbsp;daldığımız bir sistem var kafamızın i&ccedil;inde. G&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z, ,duyduğumuz, işittiğimiz her şey ge&ccedil;miş yaşantılarımız, genetik yapımız, aile &ouml;zelliklerimiz, k&uuml;lt&uuml;rel ve coğrafi &ouml;zelliklerimize g&ouml;re şekilleniyor. Yaşamla ilgili d&uuml;ş&uuml;ncelerimizin &ccedil;oğu ise ya ge&ccedil;miş ya da gelecekle ilgili oluyor Bu durum &nbsp;&ldquo;U&ccedil;an Zihin&rdquo; &nbsp;olarak isimlendiriliyor.&nbsp;<br /> &nbsp;Ge&ccedil;mişi bug&uuml;n bulunduğumuz durumla değerlendirmek olduk&ccedil;a sa&ccedil;ma. Gelecek ise &nbsp;sadece birer varsayım. Siz de benim gibiyseniz ,zihniniz yere basmıyorsa, ge&ccedil;miş ve gelecek i&ccedil;inde yaşamaktan &nbsp;en ger&ccedil;ek&ccedil;i ve somut olan şimdiki anı yaşamayı ka&ccedil;ırıyorsunuzdur.&nbsp;<br /> 2010 yılında Science dergisinde yayınlanan bir makalede ş&ouml;yle yazar:<br /> &nbsp;&ldquo; İnsanlar hayvanlardan farklı olarak zamanlarının b&uuml;y&uuml;k bir kısmını &ccedil;evrelerinde o anda orada olmayan ya da olma olasılığı bile olmayan veya şu anda burada olmasa da ge&ccedil;mişte olup bitmiş olayları d&uuml;ş&uuml;nmekle ge&ccedil;iriyor. &rdquo;&nbsp;<br /> Yukardaki yazı bence mutsuzluğun tarifi . Bir &ccedil;oğumuz yukarıdaki anlatılan insanlar gibi olduğumuz i&ccedil;in mutlu değiliz.&nbsp;</p> <p><br /> Anı yaşamak deyince hemen aklınıza hedonizm gelmesin. Anı yaşamak mutlu edeni g&ouml;r&uuml;p mutsuz edeni &nbsp;g&ouml;rmemek, hoşuna gideni almak &nbsp;ve hazza y&ouml;nelmek değildir. Anı yaşamak acısıyla ,tatlısıyla yaşadığın anın farkında olmak ve o anı hissetmektir. &Ouml;rneğin v&uuml;cudunuzdaki ağrıyı g&ouml;rmemezlikten gelmek ,ağrıdan ka&ccedil;mak yerine o ağrıyı bir misafir gibi d&uuml;ş&uuml;nerek hissetmek ve v&uuml;cudunuzun ağrıya verdiği tepkiyi fark etmek anı yaşamak demek. Sizi olumlu ya da olumsuz etkileyen &nbsp;bir olayın nedenlerine, sonu&ccedil;larına &nbsp;odaklanmak yerine o olay karşısında hislerinizi fark etmek ,o olayın bedeninizde yaptığı değişiklikleri hissedebilmek demek. Mutluluğu da mutsuzluğu da en taze haliyle hissetmek, kabul etmek ve akışına bırakmak &nbsp;demek. &nbsp;&nbsp;<br /> Anı yaşayan insanlar zihinleri yere basan, farkındalığı y&uuml;ksek kişilerdir. Anı yaşamak ve her an farkındalıklı olmak epey zor bir iştir. Devamlı anı yaşamayı beceremeyebiliriz ama en azından zihnimiz ge&ccedil;mişin yargılarına ve geleceğin varsayımlarına y&ouml;neldiğinde bunu fark edebilmeyi geliştirebiliriz. Olaylar hakkındaki d&uuml;ş&uuml;ncelerimizi belirleyen &ouml;n yargılarımızı da anda kalarak kırabiliriz. Anda kalmak, zihninizde bir şeyleri yargılamakta olduğunuzu fark etmenizi ve o anda yargılamayı durdurmanızı sağlar.&nbsp;<br /> Bilim insanları farkındalığın bir beceri olduğunu ve &ouml;ğrenilerek geliştirilebileceğini s&ouml;yl&uuml;yorlar. Araştırmalara g&ouml;re beynimizdeki n&ouml;ron ve merkezi sinir sistemimiz davranış ve duygularımız değiştiğinde değişebiliyor. N&ouml;roplastisite duygular ,d&uuml;ş&uuml;nceler ve davranışlar değiştiğinde beynin de değişmesidir ve bilimsel olarak ger&ccedil;ektir.</p> <p><br /> Anda yaşamak kendimize y&ouml;neltir, kendimizi tanımamızı yardımcı olur, acımızı azaltır, olayları anlamamızı ve her şeyi olduğu gibi kabul etmemizi sağlar. &Ccedil;ok sevdiğim bir s&ouml;zle yazımı bitiriyorum:<br /> &nbsp;&ldquo;Akıldan &ccedil;ıkmayan bedenden &ccedil;ıkar. &rdquo;<br /> Acısıyla tatlısıyla anı yaşayın , farkında olun , ve akışına bırakın,</p>