VELİLERDEN İNCİLER

         Karaman?dan bütün ülkemize, tüm Türkiye?ye örnek bir çalışma yapıldı. Bu çalışma bir kitap. Lakin bu kitabı diğer kitaplardan ayıran en temel özellik, alanında ilk olmasıdır. Bir öğretmen velileri ile birlikte kitap yazdı. Umarım bu kitap başkalarının da nazarı dikkatini celp eder. Kitap Herdem Yayınları tarafından, Şebnem Sezgi CANATALAY editörlüğünde yayınlandı..

        İnsanlar parmak uçları kadar özeldir. On sekiz yaşanmış parmak uçları kadar özel, doğal ve samimi, düşündürürken hem hüzünlendiren, hem güldüren, bir yandan da yakın zaman tanığı bir çırpıda okunacak hikâyelerden oluşan zevkli bir kitap. 

       Yarını düşünmek umuttur. Umutlarını görme arzusu hayaldir. Elinizdeki bu kitap, düşlerimizi yarınlara taşıma adına umuttu. Biz birlikte kitap okuyan, öğretmen ve velilerden oluşan dostlardık. Biriktirdiğimiz hikâyeleri siz değerli okuyuculara ulaştırmak istedik. Bir kitap yazıp, bu kitabı okuyacağınızı hayal ettik.

       Hedefimiz eğitim ve öğretim hayatında bir çığır açmaktı. Çağrımız bu çığıradır. Beklentimiz, öğretmenler velileri ile anılarını, hayallerini, hikâyelerini kitap haline getirmeleri. Örnek olması için öğretmen ve veliler bu kitabı yazdık. Öğretmenlerle velilerin bir araya gelerek daha güzel kitaplar yazacağına inanıyor ve bekliyoruz.

       Hedefimize yürürken yorulmak mutluluk vericiydi. Zorluklara teslim olmamak vicdanımızı özgürleştirdi. Kitabın yolcuğunda, güzel insanlarla tanıştık, yeni dostluklar edindik. En büyük zenginliğimiz buydu.

       Kitabı keyifle okuyacağınızı umuyoruz?

       Kitabın yazarları: 1- Mevlüt KUNTOĞLU (İl Milli Eğitim Müdürü) 2- Doç. Dr. İdris Nebi UYSAL (KMÜ Edebiyat Fak. Öğretim Üyesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü) 3- Arzu TOSLAK (İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü) 4- İbrahim DAĞ (Dr. Sadık Ahmet İlkokulu Müdürü) 5- Burhanettin SAYGILI  (Dr. Sadık Ahmet İlkokulu Öğretmeni. Velilerden İnciler Kitabının Koordinatörü ve Sorumlusu) 6-Abdulkadir ŞANLITÜRK (veli) 7-Emel CAN (veli) 8-Enes ERBAŞ (veli) 9-Hasan Hüseyin TOPCU (veli) 10-Leyla DALKIRAN (veli) 11-Mehmet Ali ARI (veli, Dr. Sadık Ahmet İlkokulu rehber öğretmeni)  12-Meral İNCEDALCI (veli) 13- Meral Emre ÖZAKIN (veli) 14-Meryem YAMAN (veli)  15-Nilgün TEMURCAN (veli) 16-Nurgül YAVUZ (veli) 17-Seher GÜLER (veli) 18-Selver Servet GÖLGE (veli)

      Kitabın sunuş bölümünde yer alan yazıların kitabı tanımanıza yardımcı olacağını ümit ediyorum:

      Bu çalışmamızı ``Şairin mısraına konan kelebek olarak isimlendirmiştik.`` Çünkü: Şairin mısraı sözlerin en güzelidir. Kitap sözlerin en güzelinin toplandığı yerdir. Kelebek hem güçsüzlüğü hem güzelliği temsil eder. Biz kelebekler bilmediğimiz yolculukta acemiliğimizden dolayı güçsüzdük. Biz kelebekler talip olduğumuz yoldan dolayı da güzeldik. Yazdık ve şairin mısraına, yani kitaba konduk.

 

            Bir Karadağ gezisinde; Bin bir Kilise, Roma Havuzu gibi tarihi eserleri gezerken, Roma Havuzu?nu inceliyorduk. Taşların iriliğine rağmen, sanattaki inceliğe hayran kalmıştık. İbrahim KURT`A ``Bu işi yapan adsız ustayı saygıyla anıyorum. Bu dünyadan göçüp giderken, çekiç darbeleriyle izini bırakmış. Bedeni çürümüş olsa da eseri varlığını haykırıyor. Bizler de küçük de olsa bir iz bırakabilsek.`` demiştim. Elinizdeki bu kitap ``iz`` için bir fırsattı.

       

         Bu özel çalışmayı Karaman Merkez Dr. Sadık Ahmet İlkokulu?nda velilerle birlikte yaptık. Türk Dili?nin Başkenti Karaman?dan alanında örnek teşkil edecek bir kitap çıkarmanın mutluluğunu yaşamaktayız.

 

           Mevlana der ki `` Kişi kendisi için ölen için ölür. `` Biz de bizler için can veren, can vermeye hazır olanları unutmadık ve asla unutmayacağız. İsmini gönlümüze yazdıklarımızdan birisi de Batı Trakya liderlerinden, Merhum Dr. Sadık Ahmet?tir. Okulumuzda ismini taşımaktan, Dr. Sadık Ahmet İlkokulu olmaktan gurur duymaktayız. Her daim ismini anmakta ve hayırla yâd etmekteyiz.

 

            ``Oku!`` emri; akıl adlı hazinenin işletim sistemini geliştirme önerisidir. Biz bu ilahi uyarıdan nasibimizi almak için çaba sarf ediyorduk. On yılı aşkın zaman diliminde, haftada bir gün öğrencileri eve göndermeyip, velileri okula davet ediyor; öğretmen, öğrenci, veli birlikte kitap okuyorduk. Sınavlar yapıp ödüller veriyor, çeşitli etkinliklerle okuma programını daha anlamalı hâle getiriyorduk.      

           

            Sene sonu okuma programına devam edenlere plâket törenine katılan; önceden velimiz olan, bilim insanı Doç. Dr. İdris Nebi UYSAL ``Bu sınıf sadece okumakla yetinmemeli, bu tecrübesini kitap yazarak hayata geçirmeli.`` diyerek bize hedef göstermiş, ufkumuzu açmıştı. Sadece bize yol önermekle kalmadı. Bir de hikâyesini verdi. Kitabın yolculuk serüveninde her daim destekçimiz oldu. Kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.

 

            Eğitimci yazar Ali Erkan Kavaklı Ağabeyime saygı ve hürmetlerimi iletmek isterim. Okuma etkinliklerimizde sınıfımıza kadar teşrif edip; bize kurslar, seminerler verdi. Yazma sürecine de katkı vermekten geri durmadı. Bu çalışmamızın ilk etkinliği ``Hikâye Nasıl Yazılır??? seminerini gerçekleştirdi.      

 

            Kitap yazacağımıza söz verdiğimde, ne büyük bir müşkülatın bizi beklediğinden habersiz düş kurmaya başlamıştım. Planlamamı yapıp velilerime, dostlarıma durumu anlattım. Benimki bir düştü, sağ olsunlar, dostlarım da peşine düştü. Kalemi elimize aldık, maceramız başladı. Kitap okurken kalemin yükünü dünya taşıyordu. Kitap yazmaya başlayınca dünyanın yükünü kalem taşımaya başladı. Aylarca, gün boyu süren çalışmalar nihayetinde kitap kuvveden fiile çıkmaya başlamıştı. Durumu haberdar ettiğimiz İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mevlüt KUNTOĞLU hikâye yazmak dâhil, desteklerini bizden esirgemedi. Kendilerine gönül dolusu teşekkürlerimi arz ediyorum. İlk adımdan itibaren çabamıza ortak olan, hikâye yazan; dostum, velim, okul müdürüm İbrahim DAĞ`A teşekkür ediyorum. Kitaba emeği sinen, yol gösteren, yanımızda bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum. 

 

            Çocukluğumuzda yaşlılar bize imrenirdi. Ne mutlu sizlere ki baharda geldiniz, derlerdi. Baharda geldiğimize, yaşadıklarımızdan ötürü her daim ikna oldum. On sekiz kelebeğin, dar kozalarını delerek kitap adlı bahçede kanat çırpmalarına tanıklık ettim. Baharda geldiğimize yeniden ikna oldum, şükrettim. On sekiz kelebek kendi hayatlarından, kanatlarında size öyküler taşıdılar. 

  

            `Ok?u siz atmadınız, ben attım.`` diyene güvenerek; kitabı ok misali tutup hedefe attık.  Gayemiz, hayra bir yol açmaktı. Çoğu ev hanımı olan velilerle ve katkı sunan dostlarla birlikte kitap yazdık. Umarım bu yolu deneyenler bizden daha başarılı olurlar.        

                                

            ``Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.`` müjdesine nail olmak istedik. Güzel bir iş yapınca korkma bırak yere. Kemale ermişse Musa`nın asası gibi galip gelir. Ham ya da kötüyse sihirbazın uydurması gibidir, mağlup olur, dedik ve insanların beğenisine sunduk.         

            On sekiz kelebeğin saygı ve selamıyla?

           Merhum Dr. Sadık Ahmet?in aziz hatırasına ithaf olunur.

         Sunuş bölümünde kitabın serüvenini ve serencamını gördük. Kitabı okuyanın memnun kalacağından kuşkumuz yok.

         İyiliği hep birlikte çoğaltalım. Kötüyle mücadele etmek oldukça zordur. Bu kötülerin güçlü ya da zeki olduklarından değil. Kural tanımadıkları içindir. Kötülüklerle ve kötülerle ancak birlik ve dayanışma içinde iyilikleri çoğaltarak mücadele edebiliriz. Lütfen bu çalışmaların yaygınlaştırılmasına yardımcı olalım.