ORTAYA KARIŞIK

 Okuyun, zira mürekkebin akmadığı yerde kan veya gözyaşı akıyordur.

 Okumak mı zor? Yazmak mı?
 Dolan kap taşar,  okuyan yazar.
 Seyredilen bir çağdayız. Okumuyoruz, kolay olanı seçtik daha çok izliyoruz. 

Okumak mı zor? Yazmak mı?
Dilce susup bedence konuşulan bir çağda kolay olmayacak yazmak ve anlaşılmak. 
Her ikisi de zor ama daha zoru anlaşılmamak.

Toplumlar ne ile ayakta kalır? 

Adaleti ve güvenliği sağlamakla,
Yoksul ve zayıfları kollamakla,
Her alanda liyakati esas kılmakla,
Halkın her kesimini kucaklamakla, 
Ailenin temellerini sağlam kılmakla. 

İnançsız toplumlar hayatlarını idame ettirebilirler ama  zulüm ile abad olunmaz.


Her yerde olan fakirlik açlık ya da açıklık değildir. Fakirlik para ve altına sahip olamamak değildir. Esas fakirlik, sahafta satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur. Fakirlik, kağıt imha makinesinde, gazete parçalayan bir bıçaktır. Fakirlik, arabanın camından dışarıya atılmış bir izmarittir. Fakirlik yemeksiz geçirilen bir gece değildir, fakirlik ?düşünmeden? geçirilen bir gecedir".

Düşünme, itaat et diyenlere değil; düşün, sor, sorgula diyenlere kulak verin. 
Sadece devletin konuşma hakkına sahip olduğu toplumlarda hiçbir söz mutlak doğru değildir.


Kölelik kalktı deniliyor, kalkmadı sadece form değiştirdi. Modern köleler taksitle yaşayıp borçlu ölmekteler. 

Aile politikaları ve eğitim  feminist teorilere inanmış kişiler tarafından yönetilirse sadece ailenin çöküşünü hızlandırmaya yarar. Aynı bakış açısının ürünleri olan televizyon dizileri sadece yangına benzin taşır. Kadını evinde hapis gören ve sokağı tek özgürlük merkezi gösteren anlayış aileye yönelen kültürel tehdittir.


 Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin."

Stadyumlardan  gelen sesler yapılan yanlışları ve süren savaşlardaki mazlumun sesini kısıyorsa futbol afyondur!

Eğitim şart dedik ama hep öğretime önem verdik.