OKUL YOLU SEVGİ DOLU
İnsan hayatının her bölümü güzeldir. ??Her yaşın ayrı bir
güzelliği vardır. ??Fakat güzellerin içinde de en güzel olanı vardır.
İnsanı mutlu eden önemli etmenlerden biri gelişim
gösterebilmek ve öğrenmektir. İnsanların fıtratı gelişmeye açıktır. Başka bir
ifadeyle gelişime açık bir program yüklenmiştir, insanın özüne. Öğrenmelerin ve
gelişimin yoğunluk gösterdiği yıllar çocukluk yıllarıdır. İşte bu nedenledir ki
çocukluk çağı insan ömrünün en önemli merhalesidir. Çocukluk ömrün sonraki
merhalelerine öncülük eder, ışık tutar. Bu yüzden çocukluk ömrün başkentidir.
İnsanlar inişli çıkışlı şu hayatta, sabit duramaz. Yazdan
kışa, geceden gündüze, bahardan güze, huzurdan hüzne evrilir durur. Zaman
sarkacı insanı halden hale, rüzgar önünde yaprak gibi savurur durur. Kişinin, hüzün
durağında beklemesi süresinden fazla sürerse, türlü türlü sorunlar ürer. Bu
gibi hallerde profesyonel yardım ihtiyacı hasıl olur. Hasılı herkeste bilir ki,
uzmanlar kişinin çocukluğuna uzanma ihtiyacı duyar. Uzak yıllardan gelen
sorunlar, başkente sorulmadan çözülemez.
Çocukluk içine gümüş karıştırılmamış saf altın yıllarıdır. Masum
olmaları mesut olmalarına sebeptir. Gökyüzü, yeryüzü, ay, güneş, yıldızlar
hepsi kendisinindir. Sahip oldukları. kralın sahip olduklarından kat be kat
fazladır. Ben ve öteki düşüncesi kalıplaşmamıştır. Evrenle bütünleşiktirler. Mutlu
olmak için sebep aramazlar.
Gençlik yıllarına geçince insan çocukluktan tam olmasa da
uzaklaşmıştır. Ama tamda kamil insan olmamıştır. Türk Sanat Müziği şarkı
sözündeki?? Biraz kül biraz duman o benim işte.?? misali.? ?Biraz çocukluk, biraz
olgunluk o genç işte.?? diyebiliriz genç içinde.
Gençlik yılları insana yeni heyecanlar, yepyeni hülyalar, bolca
renk katar. Tozunu da pembeye boyar. Önüne bitmek bilmeyen ümitler koyar. Mutluluk
her yerde?
Tek dert, gel gitler başlamıştır. Med cezir elektrik üretir.
Üretilen elektrik genci çarpar. Gel gitler, git geller arasında sorun yaşar. Fakat
hayal dünyasının uçsuz bucaksız alanında çabucak atlatır, sorunları.
Kişi 5 yaşına gelince başlar ana sınıfına.6 yaşında
ilkokullu olur. İlk çocukluk yıllarını ilkler yaşayacağı, ilk anıların
oluşturacağı okulunda geçirir. İlk şeklini almaya başlamıştır.10 yaşında
ortaokullu olur. Son çocukluk yıllarına başlar, daha soyut düşünme dönemi
başlar.14 yaşında liseli olur. Delikanlı yılları ne olacağının nasıl olacağının
neticeye vasıl olacağı yılardır.18 yaşında üniversiteli olur. Yaklaşık 22- 24
yaşlarında nihayete erer. Bu yolardan geçerek, bu yıllardan edindiği bilgi, beceri
ve tecrübelerle kalan ömrünü devam ettirir.
Sevilmenin, sevmenin en güzellerini bu yıllarda tadar. Sevginin
gücünü bu yolarda öğrenir. Okul yolu sevgi dolu. Hiç kuşkusuz, arkadaşlıkların en güzelini bu
yıllarda yaşar. Kalem tutmayı yazı yazmayı bu yıllarda meleke edinir. Bu
yıllarda başlar okumaya.?? Oku Rabbinin adıyla.?? Ayetine muhatap olur. Muhatap
alınmak, mesuliyetini artırdığı gibi şerefini artırır. Okumak insana Rabbinin
hitabına muhatap olduğu için şeref kazandırır.
Her yapılan işin artırılması o iş yönünde beceriyi artırır, kaliteyi
geliştirir. Bizler de okumayı artırarak, bu yöndeki kaliteyi artıralım. Yani
şerefimizi katlayalım. Hatta ??Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu??? uyarısına
uygun davranarak okumayı artırıp bilen olalım. Şeref payesinde kat üstüne kat.
Hayırda bire yedi yüz veren başak gibi.
Birçok devletin nüfusundan fazla olan öğrenci ve öğretmen
potansiyelimizle yepyeni bir eğitim öğretim yılına girmekteyiz. Buna ilaveten
öğrenci aileleri, servisçiler, kantinciler, kitapçılar da eğitim camiasının
paydaşlarındandır. Halay misali hep birlikte el ele omuz omuza. Bütün daima
parçadan büyüktür. Ortak bir ritim ve uyum içinde kolektif hareket edildiğinde başarının
katlanarak artacağı aşikardır. Yenilenmiş müfredatla başlanacak olan eğitim
öğretim yılında, öğrenci, öğretmen, veli hasılı bu işin ucundan kıyısından
tutan herkese üstün başarılar diliyorum.
Sorunları tespit edip, teşhis koyma gayreti değişmez mecburiyetlerimizdendir. Ancak sorunlara odaklanarak, gözde büyütüp başka şeyleri görmemizi engellememeli. Çöp göze yaklaştırılırsa orman görülmez olur. Bazen sorun beklediğimizden büyük olur. Çözüm kabiliyetimizin dışındaysa, zamana müracaat etmeliyiz. Fakat sorunlar çoğunlukla çözümsüz değildir. Alternatif yollar denenmesinde fayda var. Bir seminer çalışması için şehrin dışında bir okula gitmiştik. Henüz kantini faaliyete geçmemişti. Su gibi ihtiyaçlar giderilemiyordu. Kendi kendisine görev veren Şakir Öğretmen bir market bulup su dolu bir poşeti getirip dağıttı. Yeterli olmadığını görünce önceki hareketini tekrar etti. Az önceki önemli sorun, kendi kahramanını ortaya çıkardı: Şakir Öğretmen.
Her birimiz çözüm bekleyen bir sorunun isimsiz
kahramanı olabiliriz. Unutmayalım ki, ülkeler fedakar ve kahraman insanlara yaslanır.
Ülkelerin en büyük zenginlikleri yetişmiş insanlarıdır.
Herkes başarılı olsun. Kazanan ülkemiz olsun.