On yaşlarında iki arkadaş
yanlarında köpekle birlikte gezintiye çıkmışlardı. Çocuklardan biri arkadaşına
??Köpeğime konuşmayı öğrettim?? dedi. Diğer çocuk ??Ben onun konuştuğunu hiç
görmedim?? dedi. Köpeğin sahibi, köpeğine konuşmayı öğrettiğini yineledi.
Meraklanan arkadaşı, köpekle konuşmaya çalışsa da nafile, neticede köpek
konuşmadı. Arkadaşına döndü ve biraz da
kızgın ??Bak köpeğin konuşmuyor?? dedi. Köpeğin sahibi hiç istifini bozmadı
??Ben köpeğime konuşmayı öğrettiğimi söyledim. Köpeğimin konuşmayı öğrendiğini
söylemedim ki?? dedi.
Öğretmek ve öğrenmek birbirini etkileyen
ancak birbirinden bağımsız kavramlardır.
Öğrenmek istemeyene bir şey
öğretilemeyeceği gibi genetik kodları ve gelişim düzeyi uygun olmayana da
öğretmek imkânsızdır.
Gelişim; öğrenme, yaşantı ve olgunlaşma
sonucunda bireyde görülen düzenli ve sürekli değişikliklere denir. İstenilen
eylemin, davranışın gerçekleşmesi için gerekli zihinsel, psikolojik ve bedensel
gelişimin gerçekleşmesi gerekmektedir.
Öğrenmeyi etkileyen birçok unsur vardır. Eğitimi
karmaşık hale getirende bu kompleks yapısıdır. Bu unsurlardan biri ya da birkaçı
eksik olduğunda öğrenme ya sınırlı halde olmakta ya da tamamen ortadan
kalkmaktadır. Öğrenme süreçleri, yapısı gereği zorlu etaplardan oluşur. Bir
sihirli formülü olmadığı gibi mucizevi yöntemler de söz konusu değildir. Örneğin
bir insanın araba sürmesi için, her biri diğerinden farklı bilgi ve beceri etapları
mevcuttur. Trafik kurallarının birey tarafından öğrenilmesi gerekirken, taşıta
dair azami malumat sahibi olunması da gerekir ki, bunlar sadece başlangıç
safhasıdır.
Öğrenmeyi etkileyen unsurlardan bazılarını
ele alacak olursak, içgüdü ile başlamamız gerekir. İçgüdü, doğuşta organizmada
var olan ve öğrenilmemiş türe özgü, kişiliğin gelişmesinde rol oynayan temel
ruhsal güçtür. Hazırbulunuşluk, içgüdü tarafından etkilenir.
Performans (edim) organizmanın bizzat yaptığı
iştir. Performansla ilgili en önemli durum şudur; sınav sistemlerinin kahir
ekseriyeti performansı ölçer. Sınavlara hazırlanan bireyler performansı artırma
yönünde çalışmalar yapar. Elde edilen başarı yapaydır yani hormonludur. Doping yaparak
?geçici? başarı elde eden bir sporcu, kazanacağı madalya için sağlığını
kaybeder. Sınava hazırlanan performans artırma çalışmasına yönelen bireyler de,
kazanabileceği bir sınav karşılığında birçok şey kaybedebilirler.
Uyarıcı, duyu organlarını harekete geçiren
ve tepkiye yol açan herhangi bir nesne ya da enerjiye denir. Tepki,
uyarıcıların organizmayı etkilemesi sonucu organizmanın gösterdiği davranışa
denir.
Motivasyon (güdü), organizmayı etkileyerek
bir amaç için hareket etmeye sevk eden şeydir. Motivasyon eksikliği, hedefi
değersiz kılar ve başarısızlığa neden olur. Motivasyon fazlalığı ise hedefi
ulaşılmaz bir duruma getirir ve başarısızlığı mukadder kılar.
Dikkat, bilincin belirli bir noktada toplanması
halidir. Çağımızda dikkat eksikliği giderek artan bir sorun halini almaktadır.
Bilinci kendinde toplamaya çalışan birden fazla odak noktasının, dikkati
parçalara ayırmasından kaynaklanmaktadır. Bireye yöneltilen uyarıcı çeşitliliği
her geçen gün artmaktadır. Bireyi ayartan televizyon, bilgisayar, cep telefonu,
tablet gibi cihazlar dikkat dağınıklığını artırmaktadır.
Transfer (eski yaşantıların aktarılması)
öğrenmede transfer genellikle olumlu yansımakla beraber bazen de olumsuz
yansır. Olumsuz transfere örnek, iki parmak daktilo yazan birisi on parmak
daktilo yazmakta zorlanır. Ancak transferin genellikle olumlu yansıdığını
belirtmiştik. Başarılan işlerin çoğu, başarı bekleyen işlere olumlu yansır.
Öğretmek ve öğrenme arasında ki en önemli
ilişki, öğrenecek olanın öğrenmeye uygun, öğretecek olanın da öğretmeye ehil
olması gerekir. Öğrenme süreçlerinin zemin ve zamanının elverişli hale
getirilmesi gerekir. Aksi halde baştaki hikâyede ki çocuğun, köpeğine öğrettiği
konuşmaya benzeyen beyhude çabalar içinde oluruz.