Eğitim üzerine çok şey
konuşuldu ve yazıldı. Mevcut yönetimin 16 yıllık iktidarında bile 8-9 bakan
değişti. Her bakan gelince belli başlı konularda çözüm önerileri getirdi ve
çeşitli değişikliklere hayata geçirdi. Bir sonraki bakan bile bir önceki dönem
icraatlarının muhalifine icraatlara imza attı. Maalesef toplumun genelinde
şöyle bir kanı oluştu: Hükümet sağlıkta veya ulaşımda yaptığı atılımları
eğitimde yapamadı. Nasıl ki inşaat yaparak ekonomik büyüme reel büyüme
olmadığını son yaşanan ekonomik gelişmeler gösterdi. Aynı şekilde milli
eğitimde de yapılan fiziki iyileştirmeler eğitimin kalitesini reel olarak
artırmadı.
Kafayı akıllı tahtalara, bilgisayarlara, tabletlere
vs. taktık. Eğitimde materyal araçtır asla amaç olmamalıdır. Önemli olan
araçları öğretmen ve öğrencinin öğretme ve öğrenme ortamını zenginleştirmek
için kullanmaktır. Hiçbir eğitim materyali öğretmenin bizatihi yerine konamaz.
Öğretmenlik sadece bilgi aktarımı değildir. Öğretmenlik bir çocuğun elinden
tutmaktır, bir çocuğun kalbine dokunmaktır. Yoksa amaç sadece bilgi depolamak
ya da bilgiye ulaşmaksa internette her türlü bilgiye ulaşmak bir tuşla
mümkündür.
Öğretmen en son teknolojik
gelişmeleri takip etmeli ancak bunları öğretimi daha zevkli ve daha kalıcı hale
getirmek için kullanmalı. Öğrenciye bilginin kendisini değil ona ulaşabilme
yollarını ve elde edilen bilgiyi kullanabilme ve en sonunda da bu bilgi ve
beceriyi katma değeri yüksek yeni bir ürün olarak ortaya koymayı öğretmeliyiz.
Eğitimin genel başarısı asla öğretmenlerin
başarısından fazla olamaz. Yani öğretmenler ne kadar iyiyse, sistem de o kadar
iyi. Önemli olan en yetenekli kişileri öğretmen olmaya çekmek, iyi
yetiştirmektir. Mevcutlarını da sürekli eğitmek ve mesleki yorgunluğa
düşmeden yola devam etmelerini sağlamaktır. Bunlar genel anlamda bakanlığın
sorumluluğunda olan konular.
Ama bizi ilgilendiren kısmı
bireysel olarak biz eğitimcilerin ne yapabileceğidir. Bazı konuları sadece
öğrenciyi veya aileyi suçlayarak çözemeyeceğimizin farkındayım. Öğrencimize bir
kitap okutturamıyorsak ama onlarca test kitabı aldırıyorsak bunun üzerinde
durup düşünmeliyiz. Bireysel olarak kendi kitap okumayan bir öğretmen ne kadar
model olabilir? Herkes temizliğe kapısının önünü süpürmekle başlayabilir.
Esen kalın.