1. Milli Eğitim Bakanlığı`nın temel aldığı ve OECD ülkelerinin katıldığı, öğrenci başarılarının bilimsel ve uluslararası geçerlilikte ölçüldüğü sınav olan PISA raporları açıkça göstermektedir ki: " Tüm derslerde ve öğrenci başarılarının gelişiminde ilk aşama okuduğunu anlama becerisi dolayısıyla anadili öğrenme süreci (Türkçe dersi) vasıtasıyla ve ilgili derslere katkısıyla olur. Öğrencilerimizde okuduğunu anlama becerisi ve diğer diğer dil becerileri gelişim düzeyi yapılan sınavlarda gelişmiş ülkelerin öğrencilerine oranla oldukça geride kalmıştır. Sorunun çözümü Türkçe Eğitimi alanında yetişmiş öğretmenlerin bu süreçte(derslerde) yeni MEB(2006) Programına uygun etkinlikler ve dört temel dil becerisini gelişimini sağlayan Türkçe eğitmenlerinin yürüteceği bir süreçle olacaktır. Türkiye`deki öğretim faaliyetlerinin ve akademik sosyal başarısızlığının temelinde yeterli ve nitelikli öğretmen azlığı, etkinliklerin yeterli sürede uzman öğretmenlerce uygulanmaması vardır..."

2. 4+4+4 eğitim sistemine girişle birlikte Türkçe dersi, saat bazında artmış öğrencilerin 5. sınıftan itibaren anadili örenme ve temel dil becerisi ediniminin ancak Türkçe Öğretmenleri tarafından sağlanacağı zaruriyeti doğmuştur.

3. Öğrencilerin yaşam boyu kazanacakları bilişsel, akademik, sosyal tüm becerilerin gelişimini sağlayacak ve tüm kritik süreçleri kapsayan(dil becerileri bağlamında) Türkçe dersleri ücretli öğretmen diye nitelendirilen gerekli akademik donanıma sahip olmayan kişilere bırakılamayacak kadar önemlidir zira bu ülkenin her gencinin dilini doğru bir şekilde öğrenebilmesi edebi hassasiyeti kazanması ancak branş öğretmeni uzmanlığıyla (Türkçe Öğretmeni) sağlanır ve bu her vatandaşımızın en doğal hakkıdır. Ayrıca ücretli öğretmenlik sistemi eğitimde süreklilik ve kaliteyi düşürmektedir. Sonuç olarak kadrolu daha çok Türkçe öğretmenlerine ihtiyaç vardır.

4. Yeni MEB 2005 öğretim programlarının tümünde yani ortaokul tüm derslerinin(fen bilgisi, sosyal bilgiler... ) öğretim programında Türkçe ?ye hassasiyet başat unsurdur. "Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanmak" programın temel hedefini ve felsefesini oluşturur.

5. Geçmiş yıllarda ne yazık ki sistem değişikliği gerekçesiyle Türkçe derslerine başka branşlardan öğretmen geçişleri olmuş bu anlamda branşımıza geçen yaklaşık 4000 öğretmenle Türkçe öğretmenliği branşımız mağdur edilmiştir. Öğrencilerimizin dersine asıl alanı farklı olan hocalarımız girmeye devam etmektedir. Bu noktada bugün çok sayıda mezunumuz mağdur olmaktadır. Bu bağlamda yeni programı bilen ve programın ruhunu içselleştirmiş ve uygulamaya hazır onlarca Türkçe öğretmeni atama beklemektedir.

6. Türkçe öğretmenleri son iki yılda ÖABT sınavında en yüksek ortalamayı yaparak en başarılı branş olmuş nitelik bakımından kendini kanıtlamış Türkçe öğretmenlerinin atamada nicelik bakımından da en fazla sayıyı almaları en doğal haklarıdır ve bu sağlanmalıdır.

7. Öğrencilerin fen, matematikten sayısal becerilerine diğer sosyal alanlardaki becerilerinde başarılı olması için ilk aşama yapılandırmacı anlayışa uygun Türkçe öğretimi görmeleri ve başarılı olmalarında ön koşul Türkçe dersidir.

8. Ülkemizde literatüre yeni giren "hızlı okuma becerisi, duygusal okur-yazarlık" gibi gelişmiş ülkelerde çoktan yer edinmiş derslerin programımıza kazandırılabilmesi ancak yeni sistemi benimsemiş Türkçe öğretmenlerinin daha çok kadroya girmesiyle olacaktır.

9. Ne yazık ki Türkçe branşı son yıllarda ihmal edilmiş, doğuda ve batıda çok sayıda okul Türkçe öğretmenlerinden mahrum bırakılmıştır. Genel kanı Türkçe öğretmeni açığının eldeki rakamların çok çok üstünde olduğudur. Bu ihmali ve sorunu çözecek adımlar derhal atılmalıdır.