"Değerli Basın Üyeleri, saygıdeğer kamu emekçileri, aramızda bulunan sendika üyeleri ve yöneticileri hepinizi Birleşik Kamu-iş Konfederasyonuna bağlı Büro-iş Yönetimi olarak saygıyla selamlıyorum.

Bu gün burada SGK emekçilerinin yaşadıklarını kamuoyuna bir kere daha duyurmak için toplanmış bulunmaktayız.

Yurtiçinde ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla birlikte sığınmacı ve vatansız statüsündeki yaklaşık 100 milyon kişiye hizmet eden SGK çalışanlarının sorununu anlatmak için buradayız.

Değerli kamuoyu SGK üyeleri üvey evlat değildir. Köle hiç değildir.

Bizler bu ülkenin üniversitelerinde okumuş kamu çalışanlarıyız.

EYT öncesinde yetersiz personelimizle fazlasıyla iş yükünü kaldırmaya çalışırken omuzlarımıza bir de EYT ile binlerce evrak yüklendi.

Daha önce söyledik, yine söylüyoruz. Emeklilik bir haktır ve EYTliler olarak bilinen vatandaşımız nasıl mücadele ederek kazandılarsa bu hakkı, bize de en kısa sürede bu haklarına ulaşmaları için çalışmak düşer. Aynı özveri ile çalışacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Hiçbir arkadaşımız çalışmaktan gocunmadı, gocunmuyor. Fakat en hafif tabirle görmezden gelinmek de istemiyoruz.

2011 yılında çıkarılan 666 sayılı KHK ile bir bir yok edilen özlük haklarımızı geri almak için buradayız.

Bizler SGK çalışanları olarak anayasal hakkımız olan yılda 2 asgari ücret ikramiyelerin ve ek ödemelerin, Kurum çalışanlarına 3600 ek göstergenin, Sosyal güvenlik tazminatının,
Hemen hemen her bakanlıkta olan uzmanlık kadrosunun verilmesini, Sus payı olarak verilen Saati 27 TL olan mesai ücretinin en az 100 TL ye çıkarılmasını, Açlık sınırındaki ve asgari ücretin biraz üzerindeki maaşlarımızın 31 bine yaklaşan yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını, Çalışma huzurunun sağlanmasını talep etmekteyiz.

Taleplerimiz çok açık ve insani taleplerdir."