BİR YUDUM YAŞAM HİKAYESİ !

 

MİNİK BEDENDE KOCAMAN YÜREK

 

11 YAŞINDA İNSANLIK DERSİ VERİYOR

 

YOKLUK, savaş ve çatışmalar yüzünden vatan topraklarından koparılan mülteci çocukların dramı günümüzde tazeliğini koruyor.

 

Ülkesi Suriye’den ailesi ile 2014 yılında Karaman’a gelerek yaşama tutunan 11 yaşındaki Ömer, ağabeyi ve annesi ile birlikte hayata sımsıkı sarılıyor.

 

Hayatlarının baharında, savaşın bıraktığı acı izlerle birlikte kader yolculuğu Karaman’a düşen minik Ömer ve ailesinin dramı, aslında on binlerce sığınmacının çektiği acı zorlukları da gözler önüne seriyor.

 

Babasını Suriye’de kaybeden minik Ömer, işi olmayan ağabeyi ve annesi ile birlikte Karaman’da Larende mahallesinde eski bir evde hayat mücadelesi veriyor.

 

Bu yaşta sıcacık bir yuvayı hak eden ve yaşıtları gibi eğlenerek okumayı hayal eden Ömer, Karaman’da cadde ve sokaklarda “Ekmek teknem” dediği boya sandığı ile gece gündüz demeden çalışarak ailesine bakıyor.

 

Günümüzde bu yaştaki mülteci ve kimsesiz çocuklar, korunmaya muhtaç halleri ile bilinirken, Ömer’in gecesini gündüzüne katarak gösterdiği çalışma azmi ve minik bedeninde taşıdığı büyük umutları bir bakıma insanlık dersi veriyor.

 

MİNİK  ÖMER’İN HZ. ÖMER ADALETİ GÖZ DOLDURUYOR

 

Daha çocukluk çağında, beline taktığı boya sandığı ile şehri karış karış gezerek para kazanmaya çalışan minik Ömer, yaşadığı bu zorlu koşullarda 11 yaşında kocaman laflar da ediyor.

 

“Fakirin çocuğunun içemediği sütü, zenginin köpeği içiyorsa bana adaletten bahsetmeyin!” diyerek  günümüzde  yaşanabilen örneklere de dem vuran Ömer,  ayakkabısını boyadığı müşterilerinin verdiği fazla parayı da “Ben sadece hak ettiğimi alırım, gerisi bana fazla” diyerek bu teklifi nezaketen de reddediyor. Ömer’in bu tutumu insanların da takdirini kazanıyor.

 

TÜRK POLİSİ OLMAK İSTİYOR
 

Her birimizin çocuklara karşı zamanla “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” sorusuna karşılık aldığımız cevaplar bizlerde tebessüm uyandırırken, Minik Ömer’in bu soruya “Türk Polisi” olmak isterim cevabı bizleri ayrı bir duygulandırıyor.

 

Yaşıtları eğitimle iç içe mesafe alırken, küçük yaşına rağmen taşıdığı tertemiz kalbi ve kocaman yüreği ile hayat yolculuğunda erken yaşta acı tecrübeler edinen Ömer’in hikayesinde babası onun için çok özel bir anlam taşıyor. Suriye’de vefat eden babası için, “En çok da babamı özlüyorum.” diyen Ömer’in gözleri oracıkta ıslanıyor. 

 

Ülkelerinde yaşanan savaşın ve güvensiz ortamın kendilerini buraya sürüklediğini belirten Ömer’in hayat hikayesi Karaman’da devam ederken, küçücük bedende taşıdığı kocaman adalet duygusu ve beslediği taze umutları ile içimizden biri olduğunu da hatırlatıyor.


Diğer tüm çocuklar gibi mülteci çocukların da yaşamda adil bir şansa sahip olma ve haklarının tamamından yararlanabilmelerini, ihtiyaç duydukları desteğe ve hizmetlere de adil biçimde erişimlerinin sağlanmasını temenni ediyoruz.

 

Yine, yaşına rağmen, tertemiz vicdanı ile insanca yaşamı hak eden Ömer ve daha nice Ömerlerin, sağlıkla birlikte, hayal ettikleri ne varsa insanlık adına onurlu yaşam mücadelelerinde ailesi ve tüm sevdikleri ile bahtının açık olmasını dilerken, bizlere hatırlattığı şükür duygusu ile de kendisine teşekkür ediyoruz.