Efendim, hıyar deyip geçmeyiniz! Hıyar, yetişmesi özel şartlara bağlı hassas meyvelerdendir aslında. Mesela yetişmek için özel bir sıcaklık ister. Bu yüzden turfandası vardır hıyarın. Hatta bu yönüyle uluğ Türk bilgesi Nasreddin Hoca’mızın fıkrasına da girmiştir: Hoca, Timur’a turfanda salatalık getirir. Timur da bunun karşılığında Hoca’ya on altın verir. Bir süre sonra salatalıklar bol olunca hoca bu sefer Timur’a bir araba dolusu salatalık getirir. Timur ise bu hediyeye karşılık Hoca’ya salatalıkların sayısınca değnek vurulmasının emreder. Hoca, değneklerin yarısını yedikten sonra diğer yarısını da “alacağım hediyeyi paylaşmam için benden söz alan kapıcıya vurun” der.

Bu bağlamda bir atasözümüz de “hıyarın önü, dutun sonu” der. Yani hıyar, ilk çıktığı anda lezzetli olur. Buna karşılık bazı atasözlerimiz de “Hıyar akçesiyle alınan eşeğin ölümü sudan olur”, “Dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş” diyerek hıyarın çok da matah bir meyve olmadığını bize idrâk ettirmeye çalışır. Lâkin olan olmuştur ve “Hıyar dersem gönüllenme/ Yoğurtlu cacık hıyardandır” denilerek hıyarın gönlü alınmaya gayret edilir.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN