Evcen, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Türk Dilinin Başkenti, Karaman'ın marka ismidir. Şehir dışına çıktığımda, nerelisin diye sorduklarında Türk dilinin Başkentinden geliyorum derim. Türk Dilini koruma ve yaşatma bize Atalarımızdan mirastır. Karamanoğlu Mehmet Bey 13 Mayıs 1277 yılında Karamanda Türkçeden başkaca dil kullanılmayacağına ilişkin bir ferman yayınlamıştır. 

Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanı bizim için hali hazırda geçerliliğini korumaktadır. Bu nedenle Karamanda yabancı dil'de tabela , reklam ve pano görmek istemiyoruz. 90'lı yıllarda Karaman Belediyesi Meclisinde alınan karar ile yabancı dilde olan iş yeri isimleri Türkçeleştirilmiş veya yarı font büyüklüğünde Türkçe açıklaması yapılması zorunluluk hali sayılmıştı. Bildiğim kadarıyla Meclis kararı ilga edilmemiş ve kaldırılmamıştır. Ancak Meclis Kararının uygulanmadığını her gün sokakta yürürken gördüğümüz tabelalardan anlaşılmaktadır. 

Karaman’da doğan ve kökü-ailesi Karamanlı olan herkes Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanının mirasçısıdır. Bu bir görevdir ve bu görevi hayatının her aşamasında sürdürmek zorundadır.  Karamanlı olmaktan gurur duyulacaksa , Türkçemize dilimize sahip çıkacağız. 

Bu ülkede Türkçeye kimse sahip çıkmayacak olsa da biz sahip çıkacağız. Bizim amacımız yabancı dile karşı olmak değildir. Sadece şehrimizde Türkçe'nin yozlaşmasına izin verilmemesini istiyoruz. Yabancı dil konuşan insanların oranının düşük değil aksine yüksek bir kent olalım ama Türkçemize de sahip çıkalım. Kafelerin girişlerinde , camlarında bir çok iş yerinin tabelalarında yazan ingilizce kelimelerin kimseye bir yararı yoktur. Oraya tabelayı asan iş yeri sahiplerinin bir çoğunun ingilizce seviyelerinin çok iyi olmadıkları bile aşikardır. Peki o zaman yabancı dile bu kadar sarılmanın amacı nedir. Türk Dili turizmini geliştirebilsek, Karaman'a gelen misafirlerimize göğsümüzü gere gere bizim burada Türkçeden başka dil kullanılmaz diye reklam yapsak daha iyi olmaz mı. Zincir cafe ve mağazalara ilişkin bir tasarrufta bulunulması mümkün değil ama en azından yerli esnafımızı özendirmeliyiz.

Her şehrin bir kimliği vardır. Bizim kimliğimiz Türkçe'dir. Türk Dilinin Başkenti olmaktır. Dünyada Türk dilinin Başkenti olarak marka değerli olan Karamanda başka bir kent yoktur. 

Geçen gün 1. İstasyon caddesinde yürürken gördüğüm Karaman Belediyesi şirketi Ongun A.Ş.'ye ait Reklam panolarını gördüğüm anda şoke oldum. Türk Dil Bayramlarını kutlayacağımız hafta, dalga geçer gibi, tamamı flemençe(Hollandaca) olan bir reklam panosu gördüm. İlk başta ben mi yanlış görüyorum diye düşündüm ama yok, gerçekten de tamamı flemençe olan bir reklam verilmişti. Türk dilinin Başkentinde, Tükçeden başka dil konuşmanın yasaklandığı  hafta da şaka yapar gibi tamamı yabancı dilde olan bir reklam verilmişti. Eleştirim şirkete değil, belki sahibi Karamanlı değildir, ilgi çekmek istemişlerdir vs ama bu reklamı oraya basan Ongun A.Ş.'de mi fark etmedi. Bu hafta Türk Dil Bayramları var diye kimsenin aklına gelmedi mi ? En kötü tarafı da umurlarında olmaması.  Türk dilinin başkenti Karaman diye ısrarla Türkçesine ve kentine sahip çıkanlarda mı sıkıntı var. Yoksa çok önemsenmemesi mi gerekiyor. Karaman'ın yozlaşmasına, Karaman'ın değerlerinin altüst edilmesi ses çıkaranlarda mı sıkıntı var bilemedim. 

Öncelikle Karaman Belediyesi tarafından acilen reklam ve ilan yönetmeliği çıkarılmalı ve yönetmeliğin içerisinde yabancı dilde reklam ve ilan yasağı getirilmelidir. Tabelaları Türkçe olmayanların tabela vergisi 10 kat arttırılmalı ve esnafımızı Türkçe kullanmaya özendirilmelidir. Aksi halde önceki dönemde alınan  Türkçe tabela konusundaki meclis kararı uygulanmalıdır. 

 

Türk Dilinin Başkenti Karaman’da, 

Türkçe Yazalım, Türkçe Konuşalım.”