<p>Tam olarak 50 yıl &ouml;nceydi.</p> <p>G&uuml;nlerce iple &ccedil;ektiğim o g&uuml;n gelmişti. Sevin&ccedil; ve heyecan i&ccedil; i&ccedil;eydi.</p> <p>Babam elimden tutup Cumhuriyet İlkokuluna yazdırmaya g&ouml;t&uuml;rd&uuml;. Okul M&uuml;d&uuml;r&uuml;m&uuml;z Necati G&uuml;ng&ouml;r&#39;&uuml;n odasına oturduk. Korktuğumu ve heyecanlandığımı hatırlıyorum.</p> <p>Necati M&uuml;d&uuml;r bana sordu; &quot;Ağzından mı nefes alırsın, burnundan mı?&quot;</p> <p>Bi ağzımdan nefes aldım, bir de burnumdan; &quot;İkisinden de&quot; dedim utana sıkıla, &ccedil;ocuk &ccedil;ocuk...</p> <p>Her &ccedil;ocuğa farklı sorular sorarmış. Yıllar sonra anladım b&ouml;yle sorular sormasının nedenini. &Ccedil;ocuk gelişimi dersinde okumuştuk. Sorulan sorulara verilen cevaplar &ccedil;ocuğun durumunu, derecesini g&ouml;steriyormuş. Mesela &ccedil;ocuklara sorun &quot;g&ouml;lge nedir&quot; diye, &ccedil;ok ilgin&ccedil; cevaplar alırsınız. Ama zeka seviyesi y&uuml;ksek &ccedil;ocukların verdiği cevaplar olağandan farklı olur.</p> <p>Tabi bizimkisi vasat, sıradan cevap...</p> <p>Bunu olsa olsa Aysel &ouml;ğretmen adam eder dedi kendince muhtemelen. Zaten abilerimden biri de onda okumuştu. Beni onun sınıfına kaydetti...</p> <p>Mahalleden bir s&uuml;r&uuml; arkadaşım aynı sınıftaydık. Birlikte okula gidip gelecektik, birlikte oyunlar oynayacaktık.</p> <p>Biz bir okulluyduk artık. Bizim de bir &ccedil;antamız, kalemimiz, defterimiz olacaktı. Siyah &ouml;nl&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z, beyaz yakamız olacaktı...</p> <p>Ve sabah kalktığımda okul yolunda aldığım o temiz ve g&uuml;zel g&uuml;nlerin tertemiz havasının kokusunu alabilmek i&ccedil;in ben h&acirc;l&acirc; her g&uuml;n derin derin solurum...</p> <p>* * *</p> <p>Ve onun elinde beş yıl elinde hamur olduk, yoğrulduk. Okumayı, yazmayı &ouml;ğrendik, asaleti &ouml;ğrendik, doğruyu-yanlışı, d&uuml;ş&uuml;nmeyi, araştırmayı, muhakeme etmeyi, sorgulamayı &ouml;ğrendik ve b&uuml;y&uuml;d&uuml;k...</p> <p>Ben fl&uuml;t ve bağlama &ccedil;almayı &ouml;ğrendim. Tek başına o kadar velinin huzurunda bağlama &ccedil;alıp şarkı s&ouml;ylemiştim. Toplum &ouml;n&uuml;ndeki ilk imtihanımdı o benim...</p> <p>&quot;Dam başında sarı &ccedil;i&ccedil;ek oy oy&quot;</p> <p>Folklor &ouml;ğrendik, Artvin oyunlarını... Aysel &ouml;ğretmenimizin elimizden tutup birlikte folklor &ccedil;alıştırdığını d&uuml;n gibi hatırlıyorum vallahi... Elimizden tutup bizimle oyun oynaması unutulur mu?</p> <p>&quot;İndim dere ırmağa oy nanay da&quot;</p> <p>Tiyatrolarda oynadık, sanatı, resmi &ouml;ğrendik... Bug&uuml;n hangi ilkokulda ebru yapılır?</p> <p>Sosyal insan olmayı &ouml;ğrendik, hepsinden &ouml;te insan olmayı, iyi insan &ouml;ğrendik.</p> <p>Okulun bando takımı vardı. Bando &ouml;nde, trampetin, davulun ritmine g&ouml;re ayak uydurmaya &ccedil;alışan &ouml;ğrenciler arkada g&uuml;nlerce statta y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş yapacağımız g&uuml;ne &ccedil;alışırdık. &Ouml;teki okullardan en başarılısı, en iyi y&uuml;r&uuml;yeni biz olmalıydık. Allah&#39;ım ne g&uuml;zeldi ya...</p> <p>Ya okulumuzun mehter takımında o mehter kıyafetlerini giydiğimdeki o g&uuml;n&uuml; hi&ccedil; unutamam. T&uuml;rk olmaktan duyduğun gururu...</p> <p>T&uuml;rk Milleti, T&uuml;rk milleti,</p> <p>Aş ile sev milliyeti</p> <p>Kahret vatan d&uuml;şmanını,</p> <p>&Ccedil;eksin o melun zilleti</p> <p>G&ouml;kt&uuml;rkler, Uygurlar, Oğuzlar, Pe&ccedil;enekler</p> <p>T&uuml;rk&#39;&uuml;n y&uuml;ce tarihine binbir zafer ekler...</p> <p>Her g&uuml;n sabah bir &ouml;ğrenci &ccedil;ıkar Andımızı okuturdu. Biri s&ouml;yler hep birlikte tekrarlardık. Hani sonunda &quot;Ne Mutlu T&uuml;rk&#39;&uuml;m Diyene!&quot; diyorsun ya... O okutan ben olsam, b&uuml;t&uuml;n g&uuml;c&uuml;mle bağırarak &quot;Ne Mutlu T&uuml;rk&#39;&uuml;m Diyene&quot; desem diye can atardım hep.</p> <p>O rengini şehitlerin kanından alan ay yıldızlı al bayrak g&ouml;ndere &ccedil;ekilirken, asil T&uuml;rk milletinin bir evladı olmanın verdiği gururla g&ouml;zlerimizden yaş akıyorsa bu bizim &ouml;ğretmenimizin bize kazandırdığı duygu sayesindedir.</p> <p>O zamanın her &ouml;ğretmeni b&ouml;yleydi ama Aysel &ouml;ğretmenimiz hepsinden başkaydı. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bizim anamız, ablamız, eli &ouml;p&uuml;lesimizdi.</p> <p>Yıllarca hi&ccedil; g&ouml;rmesek te hep ardımızda biri var gibi hissettik, ondan g&uuml;&ccedil;-kuvvet aldık. Her yaptığımız işte ondan bir par&ccedil;a oldu. Hep aklımızda, i&ccedil;imizde, hi&ccedil; bilmediğimiz bir yerlerde hep bizimle oldu, hep yanımızda oldu, hep yol g&ouml;sterdi...</p> <p>Şimdi onun &ccedil;ocuklarının her biri bir yerlerde, farklı g&ouml;revlerde olsa da hepsi iyi insan oldu, hepsi &ouml;ğretmenine yakışan terbiye ile hayatını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;.</p> <p>Bir annem Hakk&#39;ın rahmetine kavuştuğunda b&ouml;yle oldum, bir de Aysel &ouml;ğretmenim..</p> <p>Mahzun, kimsesiz, kolu kanadı kırık...</p> <p>&Uuml;z&uuml;nt&uuml;m&uuml;z b&uuml;y&uuml;k, i&ccedil;imiz buruk...</p> <p>Y&uuml;ce Yaratan Aysel &ouml;ğretmenimi cennetine koymayacaksa kimi koyacak? O cennete girmeyecekse biz cennete layık mıyız?</p> <p>&Ccedil;&uuml;nk&uuml; o ne ise biz de oyuz, biz ne isek o da o...</p> <p>Rahmet ona olsun...</p>