<h2>Başta Akdeniz b&ouml;lgesi olmak &uuml;zere T&uuml;rkiye ve d&uuml;nyanın bir&ccedil;ok b&ouml;lgesinde orman yangınları meydana geldi. T&uuml;rkiye&rsquo;deki yangınlar kontrol altına alınırken, d&uuml;nyada ise bir&ccedil;ok &uuml;lkede yangın devam ediyor. Binlerce hektar alan k&uuml;l olurken yangınlar beraberinde &ccedil;evre sorunlarını da getirdi.</h2> <h2>Orman yangınları nedeniyle k&uuml;l olan binlerce hektar alanı yeniden yeşertmek i&ccedil;in sonbaharda &ccedil;alışmalar başlayacak. &Ccedil;ukurova &Uuml;niversitesi Ziraat Fak&uuml;ltesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme B&ouml;l&uuml;m&uuml; &ouml;ğretim &uuml;yesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, &ldquo;Yanan alanlara kimisi harnup, kara&ccedil;am, sedir ağa&ccedil;ları dikelim diyor ama hayır olmaz. Bir bitki bir yere adapte olduysa orada milyonlarca yıllık uyum oluşmuştur. Bizim yanan alanlara herhangi bir hayvanı sokmamamız lazım. 8-10 yıl sabırlı olalım, doğa kendisini yeniler&rdquo; dedi.<br /> <br /> Yanan alanları tekrar ağa&ccedil;landırmak i&ccedil;in bir&ccedil;ok kampanya başlatılırken, &Ccedil;ukurova &Uuml;niversitesi Ziraat Fak&uuml;ltesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme B&ouml;l&uuml;m&uuml; &ouml;ğretim &uuml;yesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı&#39;na a&ccedil;ıklamalarda bulundu.</h2> <h2>&ldquo;YANAN ALANLARA İKLİME ADAPTE OLMUŞ BİTKİLER EKİLMELİ&rdquo;</h2> <h2>Doğanın her zaman kendisini yenileme yeteneği olduğunu belirten Ortaş, &ldquo;Bu yenileme biraz ağır olabilir ancak doğru olanı kendi kendisini yeşertmesidir. Bir yerdeki iklim, bitki varlığını belirler. Bir bitki bir yere adapte olduysa orada milyonlarca yıllık uyum oluşmuştur. O uyumun sayesinde bitkiler o ortamlarda gelişiyor. Kendisini oraya kabul ettirmiştir. Buraya ağa&ccedil;landırma yapılacaksa o bitkinin yani oraya adapte olmuş bitkilerin gelmesi lazım&rdquo; diye konuştu.</h2> <h2>&ldquo;TOPRAK STERİL OLMUŞTUR&rdquo;</h2> <h2>Toprağın yangınlar nedeniyle steril durumda olduğunu kaydeden Prof. Dr. İbrahim Ortaş, &ldquo;Şu anda yanan yerlerin t&uuml;m&uuml; siyahlaşmıştır ve aynı zamanda steril edilmiştir. Yanan ortamda şu anda hi&ccedil;bir şey kalmadı. Toprağın altındaki ilk 5-10 santimetre de b&uuml;t&uuml;n organik yapılar bozuldu. Bizim burayı yeşillendirmemiz gerek ama oraya uygun bitkinin, oraya uygun habitatın olması lazım&rdquo; dedi.</h2> <h2>&ldquo;ORMANA SAYGI DUYMAK ZORUNDAYIZ&rdquo;</h2> <h2>Yanan alanlardaki ağa&ccedil;landırmanın, b&ouml;lgenin iklimine uygun olması gerektiğini, aynı ağa&ccedil; t&uuml;r&uuml;n&uuml;n yeniden dikilmesi gerektiğini s&ouml;yleyen Prof. Dr. İbrahim Ortaş, daha sonra şunları kaydetti:<br /> &ldquo;Yangına rağmen bazı bitkilerin k&ouml;kleri yanmış olsa da toprağın altındaki iletim demetleri halen &ccedil;alışıyordur, bunlar herhangi bir yağıştan sonra canlanacaktır ve bazı otlar &ccedil;ıkacaktır. Kimisi harnup, kara&ccedil;am, sedir ağa&ccedil;ları dikelim diyor ama hayır olmaz. Zaten sedir olsaydı şimdiye kadar orada olurdu. Doğa kendisini nasıl tanımlamışsa &ouml;yle kalmalı. Biz ormana karışmıyoruz, o kendi doğal haliyle geliyor. Ona saygı duymak zorundayız.&rdquo;</h2> <h2>&ldquo;8-10 YIL SABIRLI OLALIM&rdquo;</h2> <h2>Yanan alanların şu anda etrafının &ccedil;evrilip i&ccedil;erisine hayvan bırakılmaması gerektiğini belirten &Ccedil;ukurova &Uuml;niversitesi Ziraat Fak&uuml;ltesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme B&ouml;l&uuml;m&uuml; &ouml;ğretim &uuml;yesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, &ldquo;Bizim buraya herhangi bir hayvanı sokmamamız lazım. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; orada ki bir hayvan &ccedil;ıkacak yeni otları yer. Yediği zaman da oradaki bitkisel gelişim gecikir. 8-10 yıl sabırlı olalım, doğa kendisini yeniler&rdquo; dedi.</h2>