KMÜ EĞİTİM FAKÜLTESİ DİL KURSLARI AÇIYOR
GÜNCEL - 21-10-2021 19:11
<p>Ülkemizde üniversite sayısının artması nedeniyle, üniversite mezunu olmak zor değil artık. Bu kadar fazla sayı ve mezun içinden fark atmanın en kolay ve kestirme yolu yabancı dil, özellikle de ingilizce bilmekten geçmektedir. Elbette bu, iş deneyimi ve kariyer planlaması için de gereklidir.<br />
Öncelikle, dil barajları karşımıza çıkmaktadır. Esasında dil bilmek klişe deyimle birden çok kişi olmaktan ziyade, önemli bir ayrıcalıktır. Lisans diploması yanında iyi bir dil becerisi olan genç için işsizlik sorunu olamaz. Dil aynı zamanda ufuk verir, farklı bir kültürün düşünme tipini zorlar. Dahası beynin farklı donanımlarını aktıf eder.</p>
<p><br />
Dünyanın her yerinde geçer akçedir dil bilmek...Rus dili ve edebiyatı mezunu bir tanıdığımı hatırladım şimdi...bu genç, lisans eğitimindeyken, lüzumsuz bir yerde okuyormuş gibi önemsenmiyordu. Lakin Rusça bilme ona iyi bir ithalat ve ihracat şirketinde iş bulmasını sağladı, dünyaya açıldı ve pratisyen hekim abisinden çok daha iyi konumda</p>
<p><br />
<strong>KMÜ Eğitim Fakültesinin Dil Paketi</strong><br />
Genel İngilizcede B2’ye kadar bir programı sentezleyip öğrenciye vereceğiz. Bunun yanı sıra YDS ve Yök-dil gruplarımız olacak. İş İngilizcesi, pratik konuşma ve okuma gruplarıyla da bu iki temel grubu destekleyeceğiz.<br />
</p>
<p><strong>İyi Bir Dil Eğitimi Nasıl olmalı?</strong><br />
İlkin dil mantığına hâkim, yurt dışı deneyimiyle, dili bizzat hayatın içinde kullanmış, yabancı dilde kitap okuyabilme pratiğine sahip, kısacası kelimeler arasını hayatın içinde örümcek ağı gibi dokuyabilmiş yetkin adreslerle dil eğitimi almak ayrıcalık olacaktır. Özellikle akademik bakışı olan dil eğitimcileriyle anlama boyutunda özellikle yapıcı katkılar sunacaklardır. Genel İngilizceyi kur mantığı içinde vermek yerine, okuma, konuşma, gramer içiçeliğiyle seviyeler arasındaki koordinasyonla birlikte verilmelidir. Adeta Cin Ali’nin hikaye kitapları gibi basitten zora, okuyarak, anlayarak konuşarak sürece dahil olunmalıdır.</p>
<p><br />
Üniversite mezunlarının dil sınav olan YDS/YÖK-DİL’e gelince, profesyonel destek, uzun yolu kısa eyler. Çünkü sınavın yarısı taktikten ibarettir. Her şeyden önce ana dile hakim bir eğitmen gereklidir. Ana dilini ayrıntılarıyla bilebilen bir kişi, yetkin bir yabancı dil eğitmeni olabilir.<br />
Öğrencilerdeki sınav kaygısı ve dile dair ön yargıyı sınıf ortamında, destekleyerek, cesaretlendirerek ve dile maruz bırakarak minimize etmek gerekir. Basitten zora cümle okuma ve anlama dil eğitiminde son derece önemlidir. Kısacası gramer yükleyerek dil öğrenilmez. Algıladıkça, gramer fark ettirilir, gösterilir.</p>
<p><br />
Eğitmen dilin canlı bir organizmaya benzediğini üst düzeyde bilmeli ve bu canlı organizmaya öğrenciyi dahil edebildiği sürece, başarı elde edilecektir. Tıpkı yürüme yetisini kaybetmiş bir kişinin, yürüyen robotun içine yerleştirilerek, beynin uyarılması ve iskelet sisteminin çalıştırılması sayesinde, yürüyebilmesi mümkü ise, deyim yerindeyse dili öğretebilmek için de dil robotları kurgulanmalıdır.</p>
<p><br />
Sonra dil mantığı içinde eş anlamlı ve zıt anlamlı kelimeler, isim, fiil, sıfat, zarf çeşitliliği içinde çoğaltılmalıdır. Bir taşla bir kaç metodu öğretebilmenin sınırları zorlanmalıdır... Çünkü süre kısıtlı, ve ciddi bir sınav maratonuna girildiği her adımda akılda tutulmalı. Öğrenci bilmese de, eğitmenin ajandasında 4000’e yakın kelime olmalıdır...bunu eğlenerek verme yöntemleri kurgulanmalıdır.</p>
<p><br />
Kuşkusuz dilde ezber önemli ancak mümkün olduğunca bu konuda iktisada gidilmeli...ne yapıp ne edip kurallar azaltılmalı veya sadeleştirilmelidir...Kısacası bir kural bir kaç kapıyı acacak şekilde maymuncuk işlevine dönüştürülmelidir.<br />
Bir dilin anlam dünyasına hızlıca nasıl girilir?</p>
<p><br />
Dil öğrenmeye başlandığında sanki bilinmeye bir ülkeye girilmiştir…her şey yabancıdır. Ses vardır ama anlam yoktur, duyulan ses gürültü olarak algılanmaktadır. …adeta bir mekanik labirentte hisseder kişi kendini…işte bu labirentten usulünce çıkabilme, dili öğrenmeyle mümkündür…<br />
İlkin adeta kulaklardan anlamayı engelleyen perdeleri bir bir indirmek gerekiyor…ilk perde yırtılınca kişi duymaya başlar…</p>
<p><br />
Sonra ve sonra küçük bir çocuğun ağulaması gibi duyduğu seslere reaksiyon verir…</p>
<p><br />
Dil eğitimi, gerçekten bir çocuğun ana dili öğrenme sürecine benzer.</p>
<p><br />
Davranış düzeyine geçmeyen refleksler gibi, dil dünyasına giren kişi de reaksiyon ve sinyal almaya ve vermeye başlar…bu puzzle çözülünce, sistem hızla işleyecek, anlama, söyleme ve farklılıkları görebilme yetisi artacaktır.<br />
Kasım ayında başlayacak olan eğitimlerimiz için, Eğitim Fakültesi konferans salonunda 3 Kasım’da bir tanıtım paneli düzenlenecektir. Bizi takipte kalınız…</p>