Cumhuriyet Halk Partisi Karaman Milletvekili İsmail
Atakan Ünver bugün parti binasında basın mensupları ile bir araya geldi.
Gündeme ilişkin soruları cevaplayan Ünver Karaman'da herkesin konuştuğu tatlı
su sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çeşmelerden akan suyun kabul
edilemez olduğunun altını çizen Ünver kendi evinden doldurup parti binasına
getirdiği su ile hazır aldığı suyu karşılaştırdı. Milletvekili Ünver; “Birkaç
gündür sosyal medyadan da görüyoruz, İçme suyu ile ilgili bir sıkıntı var. İçme
suyu kriterleri insani tüketim amaçlı sular hakkında yönetmelikte
öngörülmüştür. 7, 8, 10, 11 ve 13’üncü maddelerinde ön görülen şartlara uygun
olan sular içme suyu niteliğinde kabul ediliyor. Ayrıca bu yönetmeliğin Ek-1
denilen bir maddesi var burada da bir takım kriterlerden bahsediliyor ve içme
sularının bu kriterlere uygun olması gerektiği yönünde bir hüküm var. Ek-1
mikrobiyolojik parametreler içeriyor, kimyasal parametreler içeriyor,
radyoaktivite parametreler içeriyor. Bunların ne düzeyde olmasını öngörüyor.
Birde gösterge parametreleri denilen parametreler var. Gösterge parametreleri
denildiği zaman birinci parametremiz renk tüketicilere kabul edilebilir ve
herhangi bir anormal değişim olmadan tüketiciler tarafından kabul edilebilir
nitelikte ve herhangi bir anormal değişim olmadan verilebilen sular renk
kriterini karşılamış oluyorlar. İçilebilir nitelikteki suyun renksiz ve saydam
olması gerekiyor. Bununla birlikte Demir, humus, fosilleşmiş maddeler, plankton
(deniz ve göllerde bulunan gözle görünemeyen canlı), ot ve endüstriyel
atıkların karışmış olduğu sularda renk bozuklukları olabiliyor. Yine ikinci bir
gösterge parametresi var oda koku. Bunda da aynı renkte olduğu gibi
tüketicilerce kabul edilebilir herhangi bir anormal değişim olmayan sular koku
şartını da yerine getirmiş oluyor. Bu koku parametresi basit bir mekanizma ama
iyi bir korunma yöntemi yani bir su kokuyorsa bu sudan şüphelenmeniz için
yeterli bir sebeptir. Kokunun sebepleri ise, yosun, ot, katran, balık,
planktonlar ve diğer mikro organizmalar suda kokuya sebebiyet verebiliyor. Yine
Ek-1 e göre tüketicilerce kabul edilebilir ve herhangi bir anormal değişim
olmayan sular tat açısından standardı karşılamış olduğu varsayılıyor. İçme suyu
ve kullanma suyunun berrak olması gerektiği bu yönetmeliğin ve Ek-1 madde ki
koyduğu parametrelerin bir sonucu yani içme suyu ve kullanma suyu berrak
olacak. Bu berraklığı bozan, bulanıklığa sebep olan nedenler ise bitkisel
atıklar, balçık, yosun, çamur, demir ve
planktomdur. Bu suyun İnsani tüketim amaçlı sular hakkındaki yönetmeliğin ve
Ek-1 düzenlemesindeki gösterge parametrelerini karşılamadığı yani renk, koku,
tat ve bulanıklık açısından bu parametreleri karşılamadığı gözle görülmektedir.
Bu durumun sebepleri ne ise giderilmesi gerekir. Tabi biz kimyasal,
mikrobiyolojik ve radyoaktivite yönünden herhangi bir analiz yaptırmadık.
Bunları yapmak yetkili kuruluşların görevleri onların bu konuda gerekeni
yapacaklarını ümit ediyoruz.” dedi. Karaman halkının kobay olmadığını belirten
Ünver, yetkililere şu soruları yöneltti;
Belediye, şebekeye bu şekilde su verileceğini halkımıza
ilan etti mi? İçme suyu kriterlerine en azından gösterge parametreleri
açısından uymayan bu suyun kullanılması halinde ortaya çıkabilecek halk sağlığı
sorunlarına karşı önlem aldı mı? Vatandaşları suyun niteliği ile ilgili neden
uyarmadı ve neden hala sessiz? Sosyal medyada birçok şey yazılıp çiziliyor,
vatandaşlarımız bu suyla ilgili bir takım tepkiler ortaya koyuyor. Yetkili kuruluşlar
bu konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmış değil! Bu suyun içilmiş olması ya
da hala içiliyor olması nasıl vicdanlarına sığıyor? Bu suyun tek bir damlasının
bile tek bir vatandaş tarafından içilmesini vicdanları nasıl kabul eder?
Bu su hemşerilerimiz tarafından hem içildi hem de halen
kullanma suyu olarak kullanılıyor. Hemşerilerimiz bu su ile abdest alıyorlar.
Abdest alırken suyu ağızlarına, burunlarına veriyorlar ve bir kısmını da
haliyle yutuyorlar. Duş alırken vücuda temas ediyor. Kullanma suyu olarak
kullanıldığı için bu su ile meyve sebze yıkanıyor ve yeniliyor. Yine bu su ile
bulaşıklar yıkanıyor ve durulanıyor. Ben belediyeye şu soruyu soruyorum bu suyu
Karaman’ımıza nasıl reva gördüler.
İbrala Barajı suyunun içme suyu olarak kullanılması için
yapılan arıtma tesisi şuanda faal mi? çalışıyor mu? Bu soruya da belediye
yetkililerinin ya da DSİ yetkililerinin kim bu konuda görev sahibi ise bilgi
vermesini Karaman kamuoyumuz adına talep ediyorum.
İl Sağlık Müdürlüğünde veya halk sağlığı birimlerinden
suyun şebekeye verilmesinden önce herhangi bir rapor alındı mı? Alınmadıysa bu
rapor neden alınmadı? Eğer rapor alındıysa bu suya içilebilir raporu verildi
mi? Verildiyse bu suya içilebilir raporunu kim verdi?
Türk Ceza Kanunun 185’inci maddesi var. Bu madde içilecek
sulara veya yenilebilecek veya kullanılacak sulara her çeşit besin vb. şeylere
zehir katarak veya başka bir suretle bunları bozarak kişilerin hayatını ve
sağlığını tehlikeye düşüren kimseye 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilir.
Yukardaki fıkrada belirtilen fiillerin dikkat ve özel yükümlülüğüne aykırı
olarak işlenmesi halinde 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına hükmü olunur.
Hükmü var.
Türk Ceza Kanunun (TCK) 185’inci maddesini hatırlatan
Ünver; “İl Sağlık Müdürlüğünü Halk Sağlığı birimlerini aynı zamanda Karaman
Valiliğini ve bununda bir suç duyurusu olarak değerlendirilmesi talebiyle
Cumhuriyet Başsavcılığını göreve davet ediyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.